18 Mart 2015 Çarşamba

ÇANAKKALE’Yİ ANLATAMAMAK



17.03.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi

Yarını, Çanakkale’de yapılacak ‘tarihin en görkemli anma töreni’ni bekliyoruz. Bize sunuluş ifadesi böyle, tüm içtenliğimizle öyle olmasını umuyoruz. Her yıl binlerce Anzak torunu Yeni Zelanda ve Avustralya’dan dedelerinin ziyaretine gelmese Çanakkale’yi 20 yıl önce çoktan unutmuştuk.



100 yılda bir

Her yıl bir öncekinden daha iyisini yapmak gerekirken biz, 100 yıl da bir heyecanlanıyoruz tarihi başarılarımızın dönüm noktalarını anarken. O da geçip gidiyor işte. Diyorum ya bizim vefa mekanizmamız, 100’er yılık dilimlere bölünmüş; her 100 yılda bir çalışıyor, arası angarya. O arada tarihinden kopuk birkaç nesil yetişiyor, sonra kalkıp onlardan vefa, tarihine sahip çıkmasını bekliyoruz.



İşte Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılı geldi, aklımız da başımıza. Çanakkale Savaşı’nı anlatamadığımız nesillere, anma törenlerinin ‘en görkemlisi’ni yaşatacağız. Dünyanın en tarihi savaşlarından, kendi tarihimizin en büyük zaferlerinden birini, bilmediği gibi duygusal bağı da kopmuş nesillere, dedelerinin ninelerinin canına, malına, evladına mal olan fedakarlıklarını anlatacağız. Tören bitecek, kaldığımız yerden devam, bilmediğine sahip çıkar mı insan?



Televizyondan izliyoruz

Ya tarih ve rakamlara indirgiyor, ya abartılı uhreviliğe sıçrıyor, savruluyoruz kararlı direnişin kalesi Çanakkale’de. Senin askerini, düşman askerinin günlükleri bile senden iyi anlatıyor, zaferini, onun tarih kitapları senden daha iyi işliyor. 10 bin kilometreden akın akın binlerce Anzak torunu, her yıl daha da kalabalıklaşarak Anzak Koyu’na geliyor, bizse Çanakkale’yi, onları izleyen televizyonların canlı yayınlarından izliyoruz.



Komutana “Dur”, kemiklere asfalt

Anlatamadığımız gibi anlayamamışız da. Savaşın kaderinin değiştiği Conk Bayırı’nda, bir anlık duraklama savaşı kaybettirdi işgalcilere. Atıyla ileri fırlayarak bu durmaya neden olan komutanın önüne dikilen anıt, şimdi ona “Dur” diyor sanki; tam önünü kapatan devasa Anzak Anıtı, Mustafa Kemal Heykeli’nin en az 10 katı büyüklüğünde.



Anzak anıtı, Mustafa Kemal'e "Dur" der gibi
Anafartalar’a, tarihimizi yaşamak için parayla giriyoruz artık. Binlerce şehidin kemikleri üzerine asfalt döküyoruz. O kemikleri göz ardı eden çevre düzenlemesi, yanlış yerlere yapılan otoparklar ve yapılar, büyükşehir parklarına çevirdi tarihi bölgeyi. Yakında bir de çocuklar için oyun grupları konursa tamam olur. Özgünlüğünün, çok önemli bir kısmını kaybettik Anafartalar’ın.


Vatandaşlar katılamayacak

Bilmiyoruz” dedik, öğretmeye niyetimiz de yok. Ziyaretçiyi bilgilendirme büroları olmalı, kitaplar, kitapçıklar dağıtılmalı, böyle yerleri, hele ki çocuklara, özel rehberler gezdirmeli. Ancak bilmediğimizi, Çanakkale Savaşı’nın anlatmak gibi bir derdimiz olmadığı için bilmiyoruz ya zaten. Bilen de saçını başını yoluyor, Kanlısırt’ta, Arıburnu’nda, Seddülbahir’de yerden yere vuruyor kendini. Savaş sonrası da böyle bir telafat veriyoruz!



100’üncü yıla, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı’ndan oluşan 3 bakanlığın ortak hazırlıklarıyla gireceğiz. 77 ülkeden katılımcılarla 39 ülkenin dış işleri bakanları davet edildi. Çok sayıda etkinlik gerçekleştirilecek. Bu arada Çanakkale Valiliği, düzenlenecek törene vatandaşların alınmayacağını bildirdi.


Bilmediğiniz Çanakkale Zaferiniz’i kutluyor, her dilden, dinden, ırktan şehit ve gazilerimizi, minnet ve saygıyla anıyoruz.

Hiç yorum yok: