09.12.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Ankara
armudu, balı, Kayıbağları’nın üzümüyle meşhurdu, köy enstitüsü, öğretmeniyle
bilinir oldu. Her evinden 3-4 öğretmen çıktı. Balı, biyolojik çeşitliliğin
zenginliğinden meşhurdu, bir de zenginliğe kaynak İdris Dağı’na sırtını vermişti
Hasanoğlan. Sof kumaşının tiftiği ürüyordu meralarında. Şimdi bir tozlu sehpa,
renkleri soluk, arıları aç, tiftik biteli nerdeyse 70 yıl olacak.
Yakınmaları
günden güne büyüyerek geliyordu. Mayıs 2013’de, yeter artık kabilinden ‘Taş Kalbin Ocakları’ diye yazmak
zorunda kalmıştık. Tozuyla meraları, bahçeleri, ormanı kapladığı yetmemiş,
Türkiye’nin en büyük yeraltı barajı olan Kargalı Barajı’na 300 metre mesafeye
göz dikmişti taş ocakçılar. Oysa TÜBİTAK, “En
az 5 kilometre uzağa kurulabilir su kaynaklarından” diyordu raporlarında.
Şehir içinde taş ocakları.. Nerede görülmüşse!.. |
Kimse istemiyor
Zaten
beldenin yakını bile değil içine açılan ocaklar, patlamaları, evlere sıçrayan
taşları, bütün bitki örtüsünü kaplayan tozuyla canından bezdirmişti Hasanoğlan
sakinlerini, suyu kalmıştı zehir etmeye. Cesur adamlar, cesur girişimlerde
bulunuyordu cesareti nereden alıyorsa.
Geçen
ay, üstelik orman bölgesi ve su havzası olan Döşeme mevkiinde yeni ocakların
açılması söz konusu olunca Hasanoğlan muhtarları bir araya gelip ‘Çalışma
Grubu’ oluşturdu. Büyükşehir dahil belediye başkanlarını, kaymakamı, İl Çevre
Müdürlüğü’nü, Maden İşleri Genel Müdürlüğünü, tüm siyasi partileri ziyaret
etti, sorunlarını ilettiler. İmza kampanyası başlattı, bin imza topladılar. Bir
kez daha “Taş ocaklarını hiç kimse
istemiyor” dediler duyması kıt kulaklara.
Hasanoğlan Kabartmaları |
Kabartmaları da yok ettiler
O
taş ocakları ki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen Hasanoğlan
Heykelciği’nin çıkarıldığı bölgedeki kabartmaları da yıkıp, yok etmiştir.
Yaklaşık 4 bin yaşındaydı o kabartmalar, “Burada
medeniyet vardı” diyordu. 4 bin yıl sonra bizim geldiğimiz medeniyet
seviyesi de buydu.
Köy enstitüsünün yerinde Hasanoğlan Atatürk Öğretmen
Okulu, öğretmen yetiştirmeye devam ediyor. Taş devrinin zihniyeti de başlarına
taş ve toz yağdırmaya... Mamak Kutludüğün köyünde, Akyurt Çamköy’de olduğu gibi
Hasanoğlan’da da taş kalpliler, denetimsiz girişimlerinde sınır tanımadan
bildiğini okumaya devam ediyor.
Kabartmaların bulunduğu yer (Foto: Ahmet Soyak) |
Sanki şehri
kovuyorlar
Astım, koah, kanser hastalıkları arttı, çocukları
sürekli hasta, normal gelişimlerinin gerisinde kalıyor, hayvanlar beslenemiyor,
sular kirleniyor. Bir şehir, bitki örtüsü, börtü böceği, insanıyla terk etmeye
zorlanıyor adeta doğanın nimeti yaşam alanından.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder