4 Haziran 2011 Cumartesi

13 HAZİRAN’DAN SONRA


03.06.2011 Milliyet-Ankara Gazetesi

“Var yeaa, sizin eve göktaşı düşecekkhh.. nıhaha haa!” diye keyiflenen bir tiplemesi vardı Ata Demirer’in. Çocukken mahalle arkadaşlarından birinin taklidiydi. O tipten bizim mahallede de vardı. Sevincini, hevesini kursağına dizen nursuz, uğursuz türden bir arkadaşımız. Ankara için yapılan her şeye sevinen, duyduğu her yatırım haberine inanan en saf Ankaralı olduğum için, duraladım bir an. İçime, nursuz, uğursuz arkadaşımın ruhu kaçtı sanki. “Var yeaaa, yatırımlarınıza göktaşı düşecekhh!” diyen başka bir adam çıktı çıkacak içimden!



Rüzgar gibi yatırım haberleri

25 Mayıs 2011 günü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ankara’yla ilgili projelerden sonra bir rüzgar esmeye başladı. Hergün açıyorum Ankara gazetelerini, Başbakan’ın açıkladığı projelere ek olarak yatırım üzerine yatırım haberleri hep. Sert bir rüzgara dönüşüyor… “Köşeye saklanın, ‘elma’ deyince çıkın ortaya, patlatın yatırımları” mı dediler nedir, başım döndü sayfa sayfa yatırım haberlerinden. Say deseniz denedim; sayamıyorum hepsini. Pek samimi olmadığınız bir arkadaşınızın, aniden sarmaş, dolaş sarılıp, şapır-şupur öpmesi gibi, bir şaşkınlık hali; duralıyorsunuz. Işık görmüş bıldırcın da böyle kalakalır.



Bilişim Vadisi yok!

Aman inşallah hepsi aynı anda, aynı hızla gerçekleştirilebilse keşke. Biz de bu köşeleri, o projeler ve yatırımlar yapılsın diye işgal ediyoruz zaten. Ancak papağan gibi tekrarladığım için dikkatimden kaçması mümkün olmayan bir yatırım var sözü edilmeyen: Bilişim Vadisi Projesi. Savunma ve uzay sanayisine ilişkin yatırımlardan söz ediliyor ama ‘Bilişim Vadisi’ yok projeler içinde. Oysa bu iki sanayi dalı, bilişim sektörüyle geliştirilebilir ve taçlandırılabilir ancak. Üstelik bilişim, tarım, hayvancılık ve her türlü sanayi üretiminde, temel bir sektör haline gelmiştir artık dünyada. Türkiye’deki en uygun adres te kaçınılmaz olarak Ankara’dır; akademik ve teknik alt yapısının uygunluğu nedeniyle. Hayatidir, bir devrim niteliğindedir Ankara için. Ama yok projeler içinde!



Hayvanat Bahçesi

Muhatap olduğum 10 kişiden 9’unun, içimi bayıltan ilk sorusu var öte yandan; 1 milyon 700 bin metrekarelik alana kurulması planlanan Hayvanat Bahçesi Projesi. Bir sürü projenin arasında herkesin aklı oraya takılmış, ilk soru onu soruyorlar. İnsan istihdamına bu kadar ihtiyaç varken hayvan istihdamındaki bu ısrarı, anlamaya çalışıyorlar. Ucuz et için, çiftliklerde istihdam edilen hayvanları tercih ediyor, hayvancılığın desteklenmesini öneriyorlar. “Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Hayvanat Bahçesi’nin, koşulları iyileştirilsin ama abartmaya gerek yok” diyebiliriz özet olarak. Vallahi kimse bir hafta boyu hayvanat bahçesi gezdiremez; ben de aynı fikirdeyim!



Kazanılsa da kaybedilmiş

Tarım ve hayvancılık bir ayağı, Kale ve turizm ikinci ayağı, savunma ve uzay sanayi üçüncü ayağı olarak düşünülmelidir. Bilişim Vadisi ise yıkılmasını, devrilmesini imkansızlaştıracak dördüncü ve yeni ayağıdır Ankara’nın. Yatırım haberlerinin rüzgarlarında savrulmamak için sağlam basalım ayağımızı. Ankara için sessiz sedasız siyasetin, seçim nedeniyle aniden parlamasına bıldırcın gibi kapılmayalım.


Değerli vekillerimiz, soluk ilginizin seçim nedeniyle parlayan ışığının, Ankara için doğru  projeleri aydınlatmasını bekliyoruz. İlgisi dışında bir yere tuttuğunuz ışığa, Ankaralı’nın, bakmadığını bilmenizi istiyoruz. 13 Haziran’dan sonra gerçekleşmeyecekse eğer, kazanılsa bile kaybedilmiş bir seçimi, şimdiden ilginize sunuyoruz.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Ali Bey bütün yazılarınızı dikkatle her zaman takip ediyorum. Unutulan Ankara'mızı hatırlattığınız için size içten, büyük bir teşekkür ediyorum. Sizden isteğim yazı yazmayı kesinlikle bırakmamanızdır. Siz bizim yani Ankara ve Ankaralı'nın sesisiniz.