2007 yılından beri oluşmaya
çalışıyor. 6 Şubat 2013 günü sivil toplum örgütü başkanları ve Ankara’nın
kanaat önderlerinden oluşan ve 45 kişilik Yüksek Kurul’u toplandı. Yüksek
Kurul, Sanayi Odası’ndan Ticaret Odasına, rektörlerinden profesörlerine, eski
milletvekillerinden halen görevli bürokratlarına, köklü büyük derneklerinden,
sendikalarına, ilçe platformlarından hemşeri derneklerine kadar Ankara’nın önde
gelen kurum ve kişilerinden oluşuyor. Geniş bir yelpazenin temsilcilerinden
oluşan bu yapılanma, bir ‘Ağabey Dernek’ olarak kurulma aşamasına geldi. Yeni
adı ‘Başkent Ankara Meclisi’ olacak.
Bir ay içinde resmileşecek yeni dernek. “Ankara’nın
lobisi yok” diyorduk, en önemli adımı atılıyor galiba.
Canalıcı saptamalar
Başkent Ankara Platformu,
şu satırlarla dikkatimi çekmişti: “Başkent
Ankara’nın nüfusunun yaklaşık üçte ikisi Anadolu’dan göç ederek Ankara’ya
yerleşenlerden oluşmaktadır. Ülkemizin çeşitli yörelerinden gelerek Ankara’ya
yerleşenlerin büyük çoğunluğu, kurdukları hemşehri dernekleri ile
dayanışmalarını sağlayarak doğal olarak memleketlerinin sorunlarına sahip
çıkmaktadırlar. Ancak yaşadıkları başkentin sorunlarına uzak kalıp, bunun
neticesinde başkenti adeta sahipsiz bırakmaktadırlar. Bunun için; Başkente
sahip çıkmak, Başkentlilik bilincini ve hemşehriliğini geliştirmek üzere
BAŞKENT ANKARA PLATFORMU kurulmuştur.”
Bu paragrafın
içinde, Ankara’nın sahipsizliğinin diğer yarısı vardı. Devletten, yerel
yönetimlerden sonra, kentin sakinleri de kendi haline bırakmıştı başkenti. İçinde
oturuyor, ekmeğini yiyor, çocukları büyüyor ama sahip çıkmıyordu. Ankara,
dünyanın en hırpalanan başkentlerinden biri haline geliyor, yetmiyormuş gibi
bir de adı “Gri kent” e çıkıyordu. Ne
devlet büyükleri ne yöneticileri ne de sakinleri üstüne alınıyordu bu
grilikten. Cefakar Ankara, hem bir başkente hem de herhangi bir kente
yakışmayacak tutumlarla geçirdi son 60 yılını.
Platform neye sahip çıkacak
Başkent Ankara Platformu’nun
son toplantısından birkaç cümle daha var ki oluşumla ilgili ümitleri yeşertiyor:
“Bu hareket, başkentin güleryüzlülüğünü,
efendiliğini, girişimciliğini, saygınlığını, tarihini, güzelliklerini,
kültürünü ön plana çıkaracak. Üniversiteleriyle teknokentleriyle savunma
sanayisiyle başkentin silikon vadisine ulaşmasına öncülük edecek, turizmin,
sporun ve sanatın da başkenti olması için yenilikçi kalkınma projeleri ve
fikirleriyle başkentin gelişmesine katkıda bulunacaktır.” Şu cümle, Ankara’yı
çok ilgilendiriyor; “Platform olarak
başkentte yaşayanları dikkate almadan onların hatıralarını göz ardı ederek
yapılan yerel yönetim anlayışına ‘dur’ diyeceğiz.”
Kendini Ankara’yla düşünmek
Bu platformda
Ankara’nın çok ciddi dernekleri, kurumları ve kişileri var. Sadece şirketini,
kurumunu ve kendini değil, Ankara’yı
düşünen bildiğimiz isimler. Kendini biraz bırakıp, Ankara’yı düşünme zamanı
zaten. Bir dönem, ortak bir akılla şehri rayına sokmak, bir dünya kentine
çevirmek gerekiyor. Kafasına esen, estiğini yapmamalı artık Ankara’da. Tüm
Ankara’yı ve Ankaralılar’ı kapsayan, stratejik planları olmalı başkentin.
Siyasilerin de yolu açacak desteği.
Ankara’nın, kendi
kuyruğunu kovalamaktan kurtulması için bu lobinin oluşması, yani konuları, önem
sırasıyla değerlendirecek ve kararlar oluşturacak bir ‘Ağabey Dernek’ şart.
Biraz kendimizi, Ankara’yla düşünme zamanı. Karşılığını, her zamanki gibi
fazlasıyla verecektir cefakar başkent. Gözümüz, Başkent Platformu’nda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder