15.02.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
Ulus’ta, çok uzun
zamandır kendi haline bırakılmış bir kargaşa var. Aslında Ulus’un kalabalığını,
kargaşasını severim ama sözünü ettiğim, o halinden uzaklaşan bir kargaşa. Caddeleri,
sokakları, çirkinleşmesinden korktuğum bir gidişat içinde. Güzelim eski
yapıları, mağazaları ya bozularak ya yıkılarak çirkinleşmişti, bir de sokaklarında,
kaldırımlarındaki yaşam çirkinleşmesin. Kalabalık ve kargaşa, sokakta bir düzen
varsa yaşam, kent açısından sağlık göstergesidir. Ulus, tam da böyledir işte.
Ancak bıçak sırtındaki bu dengeyi, koruyabilirseniz tabii.
Esnafın şikayeti
2 gün önce Milliyet
Ankara Gazetesi’nin manşetinde Şenay Güner arkadaşımızın ‘Duyun Bu Feryadı’ başlıklı haberi vardı. Feryat, Ulus esnafından
yükseliyordu. Adım atacak yer bırakmayan işportacılardan, bozuk kaldırımlardan,
heykelin çevresindeki kirlilikten, Emniyet Müdürlüğü'ne verilen yüzlerce şikayet
dilekçesine karşılık alamamaktan, Altındağ ve Büyükşehir Belediyesi arasında
kalmaktan şikayetçiydiler. “Kızılay'a nasıl bakıyorlarsa, buraya da
öyle baksınlar. Bizim tek amacımız, yeniden güzelleşmesi" diyorlardı.
Yürüyüşün niteliği
Ulus’a, işim
olmasa da zorlama bahaneyle yolumu düşürürüm arada bir. Ankara, hala Kale’dir,
Ulus’tur benim zihnimde. Uğramadığım zaman Ankara’yı unutacakmışım gibi gelir.
Orada olduğunu görmeye giderim. Ulus metrosundan Ankara Palas’ı geçip heykele,
oradan Hacı Bayram’a, Anafartalar Caddesi’ne ve eğer gücüm kalırsa Çıkrıkçılar’dan
Kale’ye doğru bir teftiş yürüyüşü olur. Tersine yürürken mutlaka Hal’e, Ulus
Çarşısı’na, orada (kapanmadan önce) Akman’a ve Heykel’e uğrarım. Genellikle
dönüşte hava karardığı için, Heykel’in karanlığı bir kez daha içime dokunur.
Aydınlatması, belki yılı geçti çalışmıyor. Meydana konan büyük ışıklandırma
direğinden gelen ışık neyse o. İşte bu yürüyüşün niteliği, Ulus’taki değişimin
ibresidir.
Hangi cadde ya
da sokak olursa olsun yürüyüşün hoşça geçen ve geçmeyen kısımları olur. Bazı
yerlerden kaçarcasına geçersiniz, bazılarında mıy mıy oyalanırsınız. Heykel’le
Anafartalar Caddesi’nin Eski Adliye binasına kadar olan kısmı bazen çok yorucu
olur. Kaldırımda yürümek hem kaldırımın bozukluğundan hem işportacılar yüzünden
yorucudur. Bentderesi ve Hisar Yolu’na, arabalardan ara kalırsa
ulaşabilirsiniz. Ulus’un tarihiliğini hissettirecek çok az mağaza ve bina
kaldığı için ilgi azalır, kargaşası, yorucu olur eğlendirici değil.
Harareti soğutmalı
Yer yer ritmi
bozuluyor yaşamın ve bozuldukça cezasını esnaf çekiyor tabii. Ulus, yaşayan bir
kalabalık ve kargaşadan, çirkinleşen bir
keşmekeşe kaymak üzere. Esnaf doğru söylüyor; düzenli kargaşa, Kızılay’da nasıl
sağlanıyorsa Ulus’ta da sağlanabilir. Daha önce öyleydi çünkü. Ulus
esnafının göstergelerine dikkatle
bakmak, şikayetlerine can kulağı vermek
lazım. Motor yüksek hararet yapmış, patlamadan sokağı biraz soğutmak lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder