06.05.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Başkentin
toplu taşıma işleyişini, masa başında oturup kulaktan duyma dedikodular, sadece
kağıt üzerindeki rakamlarla değerlendiren biri olmadık başından beri. Belediye
ve özel olmak üzere neredeyse tüm toplu taşıma araçlarının işleyişini, pek çok
yer ve duraklarında bizzat yaşayarak biliyoruz.
“Sorun” dediğimiz zaman yaşadıklarımızla
aktarıyoruz yani. Uzmanlık gerektiren konuları da ilham üzerine ya da keyfimize
göre kaleme almıyor, herkesçe tescilli uzmanına soruyoruz.
Onların
tecrübelerini dinliyor, önerdiği makaleleri okuyor, varsa rakamları
karşılaştırıyor, mümkünse dünya ile kıyaslamasını yapıyoruz. Aynı tarzda konuya
yaklaşılmaz, yasak savan açıklama ya da çalakalem yazılmış tekziplerle konu
geçiştirilirse emeğimizin boşa gitmesi bir yana, en önemlisi kamu yararı
sağlanamaz. Resmi kurumların da kitle iletişim araçlarının da birincil görevi
olan kamu yararı...
Neden gecikiyor?
Bu
çerçevede, birbirimize anlatamadığımız konular için sorularımız var:
Soru 1- 30 Ağustos 1996’da Ankaray,
28 Aralık 1997’de Ankara Metrosu açıldı. 2011 yılında Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı’na devredildikten sonra 12 Şubat 2014’de Sincan, 1 ay
sonra 13 Mart’ta Çayyolu metro hatları açıldı. 5 Ocak 2017’de de Keçiören
Metrosu... İlk 2 hat 17 yıl sonra, Keçiören 20 yıl sonra tamamlanabildi. Neden?
Üstelik
1994 yılında onaylanan ‘Ulaşım Ana Planı
2015’de bu hatlardan hariç Kızılay-Dikmen, Dikmen-Sokullu, Söğütözü-100.Yıl
metro hatları vardı, 2017 oldu, neden adı bile geçmiyor bu hatların?
Daire niye tamamlanmıyor?
Soru 2- Bugün yaklaşık 550 bin
nüfusa ulaşan Etimesgut’a uğramayınca şehrin ortasında koca bir ‘U’ olarak kaldı metro hattı. Niye daire
tamamlanmıyor? Ayrıca Sincan-Batıkent-Kızılay-Çayyolu hattı düz bir hat olduğu
halde aynı hat üzerinde niye iki aktarma yapılıyor?
Soru 3- Dünyada gar ve havaalanları,
metroların mutlaka uğrayacağı yerdir, bizimki niye uğramıyor?
Öğrenciler için..
Soru 4- ODTÜ, Hacettepe ve Bilkent
Üniversiteleri’ne metro uğramadığı gibi metro duraklarından okul içlerine toplu
taşıma yok. 10 binlerce genç ve çalışana ulaşım olanağı sağlanacağına otostop
cebi yapıldı. Otostop cebi, bir ulaşım çözüm biçimi midir?
Ayrıca
öğrenciler, metronun gelişiyle eksiltilen ya da kaldırılan otobüs seferleri
nedeniyle daha fazla zaman ve para kaybından şikayetçi. Nedenini araştırdınız
mı?
Verimlilik ölçüsüne göre
Soru 5- Raylı sistem genişlediği
halde karayolu toplu taşımacılığı gerilemiyor.
-
2012 yılında günlük yolcu taşıma ortalaması:
Belediye otobüsleri 615 kişi
Minibüsler 510 kişi
Özel Toplu Taşıma Araçları 620 kişi
Özel Halk Otobüsleri yaklaşık 900 kişi
2016
Ağustos rakamlarına göre ise günlük ortalama,
Belediye otobüsleri 405 kişi
Özel Toplu Taşıma Araçları 410 kişi
Minibüsler 440 kişi
Özel Halk Otobüsleri ise bin 100 (1100) kişi
olmuş.
EGO
otobüsleri eksiltilip ya da kaldırılmadan önce raylı sistemlerle uyumu
sağlanmış mıdır, sağlanmışsa niye özel toplu taşıma araçları, EGO
otobüslerinden daha fazla yolcu taşıyabilmektedir hala?
Bu
arada Dünya Bankası, bir otobüsle günde bin-bin 200 yolcu, iki katlı (veya
körüklü) otobüslerle günde bin 500-bin 800 yolcu taşınmasını verimlilik düzeyi
olarak belirlenmiş, bu verimlilik kıstasına uyuyor muyuz?
Kapasite var, oran düşük
Soru 6- Gazetemize yaptığınız
açıklamada, Ankaray ve metro taşıma kapasite rakamlarımıza itiraz etmiş, kendi
hesaplamanızı paylaşmıştınız. Ankara’da sizin hesabınıza göre AŞTİ-Dikimevi
arası günde 378 bin yolcu taşınabiliyor, bizim hesabımıza göre 1 milyon 108 bin
800 yolcu taşıma kapasitesi var. Yani bu kadar yolcu var demiyoruz, bu kadarlık
kapasitesi var diyoruz.
Metro
için yaptığımız hesaplamada iki yönde günlük
(M1)1
milyon 320 bin+
(M2)1
milyon 320 bin+
(tahmini
M3)500 bin +
(M4)1
milyon 320 binden toplam 4 milyon 460 bin yolcu kapasitesi var. Ankaray’ı da
eklersek 1 milyon 108 bin 800’den toplam 5 milyon 568 bin 800 kişi taşıma
kapasitesi var başkent raylı sistemlerinin. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi dökümünü,
‘EGO’nun Açıklamaları–Yanıtlarımız’ yazımızda
yapmıştık.
Bu
rakamlara göre kapasitemizin yüzde 7,2’sini kullanıyoruz yani. Bu, sorgulanması
gereken bir oran değil midir?
Karayolu
toplu taşımacılığıyla uyumsuzluk, uzun sefer süre aralıkları, aktarma ve
duraklara ulaşım zorlukları, raylı ulaşımın erken bitişi gibi eşzamanlı
sorunları tespit edecek çalışmalar yapılıyor mu, bu düşük oranın nedeni
araştırılıyor mu?
Şehirle mücadele etmeyelim
Soru 7- Başkentin toplu
taşımacılığına ilişkin önemli veriler taşıyan ‘Ankara Ulaşım Ana Planı 2013-2038’ ne oldu? Onaylandı mı,
onaylanmadı mı? ‘Ulaşım Ana Planı 2015’de
bir sürü eksiğimiz varken sorunlar biraz da yapılmayan ya da uygulanmayan bu planlardan
kaynaklanıyor olabilir mi?
Şimdilik bu kadar olsun. Bıraksanız soru çok. Bu soruların yanıtları ya da konuların üzerine düşülmesi, daha yaşanabilir bir şehir ve hepimizin yararı için. İşimiz, gücümüz, okulumuz, yaşam derken hepsinden önce şehirle onun en temel ihtiyaçlarıyla mücadele etmemeliyiz.
Şimdilik bu kadar olsun. Bıraksanız soru çok. Bu soruların yanıtları ya da konuların üzerine düşülmesi, daha yaşanabilir bir şehir ve hepimizin yararı için. İşimiz, gücümüz, okulumuz, yaşam derken hepsinden önce şehirle onun en temel ihtiyaçlarıyla mücadele etmemeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder