11 Mayıs 2017 Perşembe

OLAN AYAŞ'A OLUYOR



09.05.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

Şehir başkent de çevre ilçelerinin alakası yoktu. 13 yıl önce Türkiye’deki 872 ilçe arasında Kalecik 435, Haymana 585, Bala 601’inciydi. En iyi durumdaki Kazan, 48’inciydi. İnanamıyorduk; başkentin çevre ilçeleri, Türkiye’nin gelişmişlik sıralamasında 2’nci şehrinden çok uzaklardaydı.

Genel durum
5-6 yıldır öncesinden kıpırdanmalar vardı ama özellikle son yerel seçimlerden sonra başkentin pek çok çevre ilçesinde gözle görülür hareketlenmeler oldu. Kazan, Polatlı, Haymana, Akyurt, Çubuk gibi ilçelere yapılan ve yapılması düşünülen projeler, bu ilçeleri öne çıkardı. Sosyal yaşamı etkileyecek yatırımlarla desteklenmeleri gerekiyor.

Beypazarı, Kızılcahamam gibi ilçeler yeni açılımlara ihtiyaç duyuyor, yeni sıçrayışı sağlayacak atılımları bekleme durumuna geçtiler. Çamlıdere, Güdül, Kalecik, Nallıhan, Evren, Şereflikoçhisar gibi çevre ilçelerimizse zinciri bir türlü kıramıyor, hem ekonomik hem sosyal yatırımlara susamış, kendi içinde çırpınıyorlar. Örneğin; yetkin meslek okullarına, niteliğini değerlendireceği turizm projelerine, ürünlerini markalaştırma ve pazarlama tekniklerine, Ankaralı’nın katılımını sağlayacak etkinliklere ihtiyaçları var.

Ayaş’ın hali
Bu bahtsız ilçelerimizden biri de Ayaş’tı. Osmanlı’nın üniversite, medrese kenti, bilim ve devlet adamı kaynağı Ayaş, az bir bozulmayla özgünlüğünü, tarihi dokusunu koruyabilmiş bir ilçemiz. Ancak öte yandan ne doğal ne tarihi değerlerini hakkıyla kıymetlendirebilen bir ilçe. Domatesiyle meşhur ilçenin salça fabrikası yoktu, 5 yıl önce bir tane kuruldu, 3 yıl önce tam faaliyete geçti. Tarihi boyunca domatesi meşhur şehirden bahsediyoruz.
İçmeleriyle meşhur ama tarihi dokusu içinde turisti ağırlayacak mekanları, yerel yemekler yapan lokantası, yerel ürünleri pazarlayacak derli toplu pazarı, doğa turizmine uygun etkinlikleri yoktu. Tarihi dokunun ortasında çirkin betonarme bir şehir merkezi, ziyaretçiyi kucaklamayan bir çarşıydı en fazla geldiği nokta. Ankara’ya bu kadar yakın olduğu halde bunca olanaktan sosyal ve turistik bir şehir yaratılamamış, içinde bulunduğu çanağa bir kirpi gibi kapanmıştı Ayaş.

Durdurulan projeler
Son yerel seçimlerden sonra, çook uzun yıllar görmediği bir yatırımlar sürecine girdi Ayaş. Ayaşlı için fazla hızlıydı herhalde bunca yıl sonra gelen hareket, kısa sürede siyasi bir çekişmenin kurbanı oldu çoğu.

Örneğin; Ankara Üniversitesi Ayaş’a bir yüksekokul açtı, az kalsın durdurulacaktı müdürü bile atanmış, bitmiş proje..
Okul için yurt yapılacaktı, durduruldu..
Yeni Ayaş Hastanesi, durduruluyordu neredeyse..
Şehir merkezini ilçenin tarihi dokusuyla uyumlu hale getirecek Meydan Projesi durduruldu..
Sulama, taşkın önleme ve aynı zamanda sosyal açıdan bir eksiği tamamlayacak mesire yeri çalışmalarını içeren gölet projeleri de durduruldu..
Bir de otoyola yakın köylerin uzun bir yoldan dolanmadan yola çıkabilmesini sağlayacak yol çalışması durduruldu..

Tarihi dokusunu koruyan ilçelerimizden Ayaş
Siyasete kurban ediliyor
Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, geçen yıl ‘parti prensiplerine uymadığı’ gerekçesiyle partisinden ihraç edilmişti. Ayaş’a maliyeti, yukarıdaki durdurmalar biçiminde oldu. Durdu ilçe, eski günlerdeki gibi!

Köklü bir ilçenin bu kadar ciddi yatırımı, bir siyasi çekişmeye kurbanı ediliyor. Ne yapacağız, çürümeye, yıkılmaya mı bırakacağız bu kadar yatırımı? Ya görevden alın kayyım atayın ya bu işleri birbirine karıştırmayın. Yarım yüzyıllık fren yetmez gibi tam tekerlek dönerken olacak iş mi bu? Yarım yüzyıllık siyaset anlayışımızda da pek bir değişiklik olmamış o zaman bu uygulamalara bakılırsa.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Demek ki ?
Twitterden SAĞA-SOLA saldırmakla OLMUYOR ?
Sebebi belli ��