29 Mayıs 2017 Pazartesi

SEBZE MEYVE PİDE



27.05.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

Çok kullandığımız laf: “Mutfakta yangın var!” Kişi başına düşen milli geliri yüksek gelişmiş ülkelerde, çok daha zengin oldukları halde yoktur nedense bu yangın. Etinde yoktur, sütünde yoktur, ekmeğinde yoktur... Ülkede yetişmeyen sebzede meyvede yüksek fiyatlar olur, o da iklimin dayatmasıdır, bazı şeyler bazı iklimlerde yetişmeye uygun değildir, farkını verirsiniz başka ülkelerden gelince.

Et fiyatlarındaki uçurumu da açıklayamadığımız gibi son zamanlarda sebzede, meyvede, bakliyatta tarlayla hal arasında, halle pazar arasında acayip fiyat farkları oluştu bir mantıklı açıklaması olmadan. Açıklaması var da sonucu değiştiremiyor kimse, bu bilinenin içindeki sır nedir, onu çözemiyoruz millet olarak. Bir karanlık koridor var o arada, ne oluyorsa orada oluyor.

Satarken alıcı olduk
Dört mevsimi bir arada yaşayan, ülke büyüklüğünde tarım ve hayvancılığa uygun arazileri bulunan, güneşi, yağmuru, karı eksik olmayan bir ülkeyken düne kadar dışarıya sattığını dışarıdan almaya başlayan bir ülkeye dönüştük bu arada dünya ters yüz olmadığı halde.

10 bin kilometre öteden Kanada’dan mercimek, Amerika’dan bezelye, Meksika’dan nohut, Çin’den sarımsak, kuru fasulye, Japonya’dan ayçiçeği, geliyor. Küçücük Lüksemburg buğday satıyor bize, Fransa arpa, İran, nar, kavun, karpuz.

‘Tanzim Satış’ hakkımızdır
İçeride yetişen sebze, meyve, tahıl ya da bakliyat, tarladan pazara 10 katından aşağı ulaşmıyor. Nasıl oluyor böyle akla, hesaba, kitaba uymayan bir fark? Üretim sürecinden pazara kadar ne olup bittiğinin cevabı da açıklaması da var. Var ama sonuç değişmiyor işte, sorun burada; koca bir milletin beslenme dengesi ve düzeniyle oynanıyor, kendi ülkesinde yetişeni yiyemiyor içemiyor yurttaşları.

26 Nisan’dı, Belediye Başkanımız Melih Gökçek, “Bir hafta müsaade ediyoruz. Fiyatlar düşmezse, ’Ankara Tanzim Satış’ hayırlı olsun" demişti bu yüksek fiyatlara tepki olarak. Uygun fiyata satacak mağazalar açılacaktı yani fiyatlar böyle devam ederse. Bugün 27 Mayıs, bir hafta denmişti ama aradan bir ay geçti, fiyatlar Melih beye kafa tutmaya devam ediyor. Hatta değişik semtlerde kaçak haller olduğu ortaya çıktı bu arada. Nitekim ’Ankara Tanzim Satış’, artık hakkımızdır.

Denetimsizlik demek değil
Ramazan geldi, pide fiyatları oturdu gündeme. Ankara Halk Ekmek 250 gram pideyi 70 kuruştan satacağım diyor, fırıncılar, 300 gramı 2 liradan. Kaldı ki bu fiyat farklarını, Ramazansız ekmek fiyatlarından da biliyoruz zaten.

Geçen yıl 30 hafta boyunca 62 meslek odamızın sorun ve taleplerini ele aldığımız ‘Söz Esnafın’ yazı dizimizde, ilk sırayı ‘denetim eksikliği’ almıştı söyleşiler boyunca. Sonra da aslında yeterli olan yasaların uygulama zaafları alıyordu sırayı. Meydanın boş bırakıldığı hissi kalmıştı söyleşilerden geriye.

’Ankara Tanzim Satış’ı zaten isteriz de bu hale gelmeden önce yasalara uygun ticaret yapıldığının denetleniyor olması lazım değil mi? Serbest piyasa, kontrolsüzlük demek değildirki.

Hiç yorum yok: