17.06.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Bizim
de hep demeye çalıştığımızdı:”Ankara,
coğrafi ya da nüfustan önce niteliğiyle bilinciyle büyüktür. Canıyla malıyla
karışmıştır devletin hamuruna. Ona yapılan bütün haksızlıklar, bütün yanlışlar,
Ankaralı kadar devlete ve millete yapılmıştır.”
13
Haziran’da Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Altındağ’da verilen iftarda, Ankara İl Teşkilatı’na sesleniyordu: “Ankaralı olmak, Ankara'da görev yapmak,
yaşamak, bir bakıma ülkenin yükünü sırtlanmak demektir. Ankara'da yaşamak,
ülkeyle birlikte, bölgedeki ve dünyadaki tüm mazlumların, mağdurların
sorumluluğunu yüklenmek demektir. Çünkü Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin
başkentidir. Bu şehir tabiatı ve tarihiyle görkemli olmayabilir ama sahip
olduğu misyonla gerçekten büyüktür hem de çok büyüktür” diyor, ekliyordu,” Anadolu'nun ortasından yükselen umut ve
cesaret ışığının dalgaları, önce 81 vilayetiyle ülkemize, ardından bölgemize,
en nihayet dünyanın tamamına ulaşmaktadır.”
Cezalandırıldı adeta
Bu
ışık, 98 yıl önce Anadolu’nun ortasından, yine Ankara’dan doğmuştu.
Ankaralılar’ın ‘Kızılca Günü’nde
parlayan ışık, sonrasında tüm ülkeye yayılmıştı dalgalar halinde. Mustafa Kemal
ve arkadaşları daha gelmeden yeni devletini sahiplenmiş, kucak açmıştı Ankaralılar.
Ülkenin yükünü sırtlandı, canıyla malıyla yeni devletin de başkentliğin de
bedelini fazlasıyla ödediler. Yaklaşık 2 yıl sonra 27 Aralık 2019’da, 100’üncü
yılını kutlayacağız o Kızılca Gün’ün.
İyi
ve iyilikten başkasını hak etmeyen Ankara, siyasetten de yatırımlardan da
şehirleşmeden de hak ettiğini alamadı. Türkiye’nin en gecekondulaşmış, tüketime
terk edilen, vekillerinin sahip çıkmadığı bir şehir olarak cezalandırıldı
adeta. Nitelikli insan gücü göçe zorlandı, ihtiyacı olan yatırımlar hak etmeyen
şehirlere yönlendirildi.
Koca kafa İstanbul’a rağmen
Bu
arada entrikanın başkenti İstanbul zenginleştirildi, parlatıldı, kontrolsüz
büyümesiyle gövdenin taşıyamayacağı bir koca kafa olarak büyütüldü anlamsızca.
Ülkenin emeğini, nüfusunu, gelirini emen koca kafa, ülke ekonomisini tehdit
eder boyutlara ulaştı. Sağlıksız şişmanlamasıyla aynada sadece kendini görüyor,
kendini Türkiye sanıyordu. Işık yine Ankara’dan parlıyordu ama!..
Sayısal değil büyüklüğü
Başka
şeyler de söyledi Cumhurbaşkanı Erdoğan:
“..AK Partili olmak, gurur
abidesi olmak değildir. İktidar gücünü gururlanma sürecine katkıda bulunsun
diye kullanmamalıyız..
..Belediyelerde hizmet
gerektir ama yeterli değildir. Yeterli olan nedir? Yeterli olan gönüllere
girmektir. Eğer gönülleri alamıyorsak kaybederiz” diyordu.
1 yorum:
Sayın Ali İnandım
Uzun yıllar Ankara Sanayi Odası Meclis Üyeliği yaptım.
Bizim dönemimizde Oda tarafından Ankara Milletvekillerinin Karnesi çıkartılırdı..
Kaç defa çıkıp konuşma yapmış, kaç kanun teklifi vermiş, hangi komisyonlarda görev almış diye..
Maalesef Ankara Sahipsiz..
İyi ki varsınız ✔
Yorum Gönder