01.07.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Gününe
göre ya sebzenin ya hububatın ya bakliyatın pahalılığı geliyor gündeme, bıdı
bıdı konuşuyor, şikayet ediyoruz ama düzen devam ediyor bir şey değişmeden.
Yine et geldi işte bu aralar gündeme. Dışarıdan alacağız ucuzlatmak için.
1
ay geçti üzerinden 10 bin kilometre ötede Kanada’dan mercimek, Amerika’dan
bezelye, Meksika’dan nohut, Çin’den sarımsak, kuru fasulye, Japonya’dan ayçiçeği geldiğini,
küçücük Lüksemburg’un bize buğday, Fransa’nın arpa, İran’ın nar, kavun, karpuz
sattığını söyleyeli.
Çılgın proje tarıma lazım
6
yıl geçti “Bizim ‘çılgın projelerimiz’
tarım, hayvancılık alanında olmalı artık” diyeli. 20 yıldır konuyla ilgili
sesi boğuk dernekler, odalar, uzmanlar söylemeye çalışıyor. Son 30 yıldır asfalt-beton ikilisinin önceliği ve
hakimiyetinin önüne geçemedi, geçemiyorlar.
En
küçük bir hava muhalefetinde ortalık fırsatçı ve onlardan şikayetçilerin
istilasına uğruyor, sabah akşam akıllar alıp veriyoruz nereye gittiği belli
olmayan.
Hem
üretmekten elini çekiyor, arazileri ya terk edip ya inşaata veriyor..
hem
dededen kalma yöntemlerle toprağı işliyor, gerisini Allah’a bırakıyor..
hem
yapıyorsa da toprağı kirletecek yöntemlerden çekinmiyor..
bir
de üstüne bizim toprağın tohumunu elalemden kısırlaştırılmış olarak alıp,
üstüne para sayıyoruz.
Toprağına küstü millet
Başka
ülkeler toprağını kiralayıp, çatır çatır ticaret yapıyor, ektiğini sana da
satıyor, biz, 5 liralık fasulye 15 lira olunca bıdı bıdı akıl alıp veriyoruz
sözden ileri gitmeyen. Eline bakıyoruz bize satsın diye kısır tohumuna para
saydıklarımızın.
Toprağına
küstü bu millet. Köyler boşalıyor, arazileri yaban otlar devralıyor, bel
görmeyen kara toprağın ahı, çarşıda pazarda çıkıyor.
Gölbaşı
Belediyesi ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ‘Bakanlık ve Belediye El Ele Veriyor Vatandaş Organik Fideyle Buluşuyor
Projesi’ni görünce sızladı bir türlü deva bulamayan bu açık yaramız. Şimdilik
85 bin organik sebze tohumu verilmiş Bakanlık’tan, ilk aşamada 3 bin domates,
biber ve patlıcan tohumu deneme amaçlı yetiştirilmiş. Gelecek yıla 82 bin tohum,
fideye dönüştürülüp dağıtılacakmış.
Sonra çok geç olacak
Fide
dağıtmak işin bir parçası. Kimi yerde bir başlangıç sayılabilir ama bu ülke, bu
şehir, kendi özgün tohumlarını kullanır hale gelmek zorunda. Yeni teknolojileri
kullanarak onları ıslah etmek, toprağı çağdaş ve çevreye uygun tarımla
buluşturmak zorunda.
Tarıma
uygun 1 milyon 200 bin hektarlık arazisinin sadece 100 bin hektarını ekiyoruz
Ankara’nın. Onun da neredeyse hepsi, elalemin kısırlaştırılmış tohumlarına
mahkum. Vermeseler aç mı kalacağız? Her türlü iklimi yaşayabilen, suyu, güneşi
olan bir ülkede aşırı fiyat oynamaları oluyorsa uyarı sinyalidir, aklı başa
almak gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder