22 Ekim 2017 Pazar

ODTÜ ORMANI DAHA ÇOK SU KALDIRIR (2)

22.10.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

ODTÜ Ormanı’ndan geçirilen yolda çiğnenen yasaları sıralamış, dün de yazımızla ilgili Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) açıklamasını yayınlamıştık köşemizde. Açıklamanın ilk paragrafından öğrendik ki Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve ODTÜ Rektörlüğü arasında 8 Eylül’de yapılan protokolden önce OGM, 22 Ağustos’ta, yani protokolden 16 gün önce olmayan protokolün ‘olur’unu vermiş bile. Dün sormuştuk o konuyla ilgili sorularımızı.

Çiğnenen yasalarla ilgili suç duyurusunda bulunan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği’ni aradık, OGM’nin uzmanlık isteyen açıklamasıyla ilgili görüşlerini sorduk. İşte Dernek Başkanı Salih Usta ve Ahmet Demirtaş’ın verdiği karşılık:

Bir günde birçok işlem
- İlk olarak tarihe dikkat çekerek “Saha teslimine dayanak gösterilen tarih 08.09.2017 ama sahaya 22.08.2017 tarihinde zaten izin verilmiş.. Eğer 22.08.2017 tarihinde –gerçekten- izin verilmiş ise 08.09.2017 tarihinde imzalanan ‘protokol’ nedir?” diyor, devam ediyorlar:
- .. ‘Orman sayılan’ alanlardan ormancılık dışı amaçlar için izin ve tahsis işlemleri, oldukça kapsamlı ve zaman gerektiren işlemlerdir. Bu işlemlerin bırakın 1 günü, birkaç ayda tamamlanması bile oldukça zordur. OGM, 8 Eylül’de ODTÜ yönetimi ile ABB’ye izin vermeye karar veriyor ve 9 Eylül’de ABB, ODTÜ ormanına girebiliyor. Ve aynı gün bütün izin işlemleri hazırlanıp, onaylanabiliyor..
- .. Yol güzergahının araziye aplikasyonu yapılır, üzerindeki ağaç, ağaççık kesilir ondan sonra izin sahibine saha teslimi yapılır. O yüzden yapılan işlemle ormanın sahibi ODTÜ, zarara uğratılmıştır..
- ..OGM yetkilileri, teslim ettikleri orman alanının genişliği ve uzunluğunu belirtmemiştir..

Zamanlama da hatalı
- .. OGM açıklamasında, “..297 adet ağaç, ağaççık ve fidanların nakil edilmesinin uygun olduğuna; ekonomik değeri olmayan (…) 3.400 adet ağaç, ağaççık, fidanların ve muhtelif çalı grubuna ait fertlerin ise sahadan kaldırılmasına karar verilmiştir..” deyip devamında da “87 adet ferdin gelişimi düzgün, formu iyi, çap, boy ve kök sistemi uygun ve nitelikli türlerden olmalarından dolayı orman sahibi ve izin sahibi tarafından tekniğine uygun olarak söküm işlemleri yapılıp tekrardan kullanılmak üzere nakil edilmiştir..” diyor. Gecenin bir vaktinde, yapay ışıklandırmalarla ‘tekniğine uygun söküm’ nasıl yapılmıştır? Dozer operatörlerinin yanına uzmanlar mı yerleştirilmiştir? Israrla soruyoruz; ‘tekrar kullanılmak üzere’ nereye nakil edilmişlerdir? Nakil için hangi belgeler düzenlenmiştir? Bunlar hangi türlerdir, yaşı, çapı ve boyu nedir? “..87 ferdin nakil edildiği belirtilmiştir. Peki 210 fert ne olmuştur..?
- ..Ormancılıkta çok temel bir bilgidir: Ağaçlar/fidanlar  vejetasyon döneminde (tomurcuk patlamasından yaprak dökümüne kadar geçen sürede) dikilmez ve taşınmaz. Bu işlem için ağaçların uyuduğu dönem, Türkiye için Kasım başı-Mart sonudur. Eylül ayının ilk yarısında ağaçların nakline izin vermek, kesinlikle bilim dışıdır. Ağustos-eylül ayında sökülüp başka yere dikilen bir ağaç, yaşamaz ve ölür..

11 yıl önceki verilerle
- .. Olağanüstü Hasılat Etası Raporları’nda temel olarak iki bölüm vardır: ‘Amenajman Plan Verileri’ ve ‘Olağanüstü Olayın Meydana Geldiği’ aktüel veriler.. ODTÜ Ormanı’nın amenajman planı en son 2007 yılında yenilenmiştir. Ağaçların çağ ve çaplarının ölçümü 2006 yılında yapılmış demektir; yani 11 yıl önce ‘a’ çağında (göğüs yüksekliği çapı 0-7,99 cm) olan ağaçların çoğu, bugün 10-15 cm çapına (‘b’ çağına) ulaşmıştır. Bu gerçeklik, şu anda tıraşlanan alanın hemen sınırındaki ağaçlarda ölçüm yapılarak tarafımızdan tespit edilmiştir. Ayrıca çapı 60 cm’ye varan doğal alıç ağaçları da tarafımızca tespit edilmiştir ki alıç ağacı için 60 cm çap, olağanüstü bir ölçüdür. OGM yetkilileri, orman amenajman planlarında da yer alan ‘yıllık artım’ bilgilerini dikkate almadan ve sahada gerçek bir ölçüm yapmadan, 11 yıl öncesinin verileriyle kendilerini aklamaya çalışmaktadır..
- ..Bilgilendirme yazısında nakil edilecek olanlar ve hiçbir değer vermediği ağaç, ağaççık ve fidanlar için ‘muhtelif türler’ biçiminde bir geçiştirme yapılmıştır. Amenajman planlarında ve raporlarda, ağacın türünün belirtilmesi gerekir..

“Ormanda imar planı yapılmaz”
- .. Protokolde, açılacak yolun genişliğinin 40 metre olduğu belirtilmiştir. Yetkililer bu protokole göre yer teslimi yaptıklarını açıklamıştır. Oysa açılan yol 90-100 metre genişliğindedir. ABB tarafından ormana tecavüz edilmiştir ve OGM buna karşı işlem yapmamıştır..
- .. Protokol içeriğinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı dayanak olarak gösterilmiş, OGM buna göre izin verdiğini açıklamıştır. OGM yetkilileri, ormanda imar planı yapılamayacağını bilmez mi?..

Salih ve Ahmet beyin açıklamalarını, başladıkları sözlerle bitirelim: Orman Genel Müdürlüğü’nün yasalarla tanımlanmış görevi, ‘ormanların korunması, genişletilmesi ve geliştirilmesi’dir. OGM, orman kıyımlarının tasdik makamı değildir.

Hiç yorum yok: