26.12.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Geçen
yılın sıfırın altında 8-10 dereceli ayazını anımsayanlar halden anlayabilir.
Başkentin eski ayazlarını bilenler, çok daha iyi hisseder o günü. Ankara,
çelikten soğuk o günde, tarihinin en sıcak karşılamasını yapıyordu.
27
Aralık 1919.. Mustafa Kemal ve arkadaşları Ankara’ya ayak basıyor. 3’ü 10 geçe
Kızılyokuş’tan (Dikmen sırtları) iniyorlar. Bu notları düşen Heyet-i Temsiliye üyesi Mazhar Müfit, devamını
anlatıyor: “..Hava güneşli idi fakat
kuru bir soğuk, şiddetle ortalığı donduruyordu. Mustafa Kemal Paşa, orada
dizilmiş olan kız talebelerin üşüdüklerini düşünerek, çocukların gitmelerini
Vali Yahya Galip Bey’e söyledi..”
Huzurun sesidir davul
Yahya Galip
Bey o kadarla kalmıyor, “Yalnız
çocuklar değil, biz de donduk” diyerek kendinden sonra konuşan hariciye
memurlarından Fahrettin Bey’e, “Bey
birader, biraz kısa kes, titriyoruz” diyerek kestiriyor nutkunu. Nutuk
değil, hareket lazım artık!
Ankaralılar, 27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal ve arakadaşlarını beklerken |
Köyleri,
kasabalarıyla toplasan 85 binlik Ankara’nın kadını, erkeği, çocuğuyla 80 bini
kilometrelerce yol boyu dizilmiş coşkuyla heyeti selamlıyor, 700 yaya, 3 bini
atlı seymen, kıyafeti, kılıcı kuşanmış, zeybekler dönüyor. Davullar, daha o
günden müjdeliyor yeni devleti. Devletin, huzurun sesidir davul, huzurun olduğu
yerde vurulur davullar.
Cılız katılımlı törenler
27
Aralıklar’da, hatta başkent olduğu 13 Ekimler’de, gelenekselleşmiş bir
şikayetimizi yineliyoruz Ankara’da. 2015 Aralığı’nda, ‘Daha Soğuk 27 Aralıklar’ demiştik adına, belki fikri üşütür de
kendimize getirir diye. “..Ancak artık 27 Aralıklar,
Ankara ayazından daha soğuk geçiyor. Devleti de yöneticileri de Ankaralılar da
yok Kızılca Gün’de..”
demiştik törenlerin cılız katılım seviyesini görünce.
Bir
şey değişmedi öncekiler gibi o yıl da sonraki yıl da. Üst makamlar yine hiç
yoktu, kamu kurumlarının katılanı da vekil seviyesinde katıldı ki buna Ankara
Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi de dahil, siyasi partilerin hiç umuru olmuyor
zaten kendi arzusuyla katılan birkaç Ankaralı vekili dışında. Yani her zamanki
gibi yasak savıldı yine.
‘Kızılca Gün’, karanlığın aydınlığa döndüğü, kötü gidişe “Dur” denen, umudun doğduğu gün demek
Ankaralılar için. Bütün ülkenin öyle görmesi gerekir ya, ama bari Ankara’da
hissedilsin, hissettirilsin değil mi ya? Bari yeni devleti kucaklayan, canıyla
malıyla kuruluşuna baş koyan Ankaralılar hissetsin. Ülkenin vefa borcudur bu
Ankaralılar’a, önce devleti nasıl görmezden gelebiliyor acaba?
27
Aralıklar ve 13 Ekimler’de, tüm ileri gelenleriyle devleti görmeyi umuyoruz
coşkuyla kutlanmasını beklediğimiz törenlerde. Ankara Valiliği ve Büyükşehir
Belediyemiz’in önderliğinde, daha önce bölünen, ayrışan, o nedenle az kişiyle
sönük geçen törenlerin ortak kutlanmasını, Ankaralıyı da tekrar o Dikmen
sırtlarına, Eski Meclis meydanına toplamalarını diliyoruz.
1 yorum:
Mustafa Kemal Paşanın Ankara'mıza Gelişinin 98 .yıl dönümü kutlu olsun.Kızıl yokuşta o günü yaşayanların bir Torunu olarak dedelerimizin o soğuk Ankara Gününün aynisini Yıllarca yaşayanlardan biri olarak bu satırları yazıyorum.Yıllarca bu Kutlu Günü Yaşatan Ankara Kulübü Seymenlernin Nezdinde Tüm Başkanlarını Kutluyorum. 2011 yılında Ankara Valisinin Yasak Kararına boyun eğenler. bu gün geride görünmeyen bu güzel günü yaşatmaya gayret edenleri tanımadılar. Tek Başına Başlattığım Bu kutlu günün Tekrar yaşatılması için imza Kampanyama teveccüh eden 38.508.değerli Atatürk Dostu Ve Başkent sevdalısına Şahsım adına Şükranlarımı arz ederim sayfanız ve bu güzel Yazınız sayesinde. 6 yılı aşkın bir yasaktan sonra Seymen Alayının Eski güzergahı olmamakla beraber. sağlık Bakanlığı Önünden Ulus Meydanına kadar yürümesi Tarihimize yeni bir gurur Kaynağı yaratmıştır. Elbette 38.508 katılımcının imzaları TBMM ye. Ankara Valiliğine. Ankara Kulübüne. Ankaralı Vekillere Gönderilmesi Büyük etken olmuştur.Başta Sayın Valimize. İlgililere. seymenlerimize,İmzaları yorumları ile Beni destekleyen Değerli İnsanlara siz sayın ALİ İNANDIM'A nezdinizde herkese şükranlarımı arz ederim.
Yorum Gönder