26.06.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi
Artan
gerginliğin gürültüsünden fark edemedik ama çok şükür sağ salim, tarihi bir
seçime şahitlik ettik. 1950 seçimleri kadar tarihi bir seçim. 1950’de
Cumhuriyet ikinci evreye geçmişti, Cumhurbaşkanlığı sistemini getiren bu seçim,
üçüncü evreyi başlatmış oldu.
1950 seçim afişleri |
Birçok
akademisyen ya da gazeteci farklı kavramlarla tanımlıyordu da Milliyetçi
Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli söyleşilerinde telaffuz etti bu ‘üçüncü evre’ kavramını. Dediğimiz gibi,
sert kutuplaşmanın yarattığı gerginliğin gürültüsü, iki ay gibi kısa bir
aralığa sıkıştırılmış seçim süreci içinde bu kavramın altını üstünü deşmeye
fırsat vermedi.
Tabandan geliyor baskı
Yaklaşık
8 yıldır Ankara’nın tüm ilçelerini dolaşmış, sanayisini, ticaretini,
şehirleşmesini, sosyal yaşamını ele alan yazı dizileri yapmış ve her yeri
geldiğinde her sorulduğunda her sohbette, şu ifadeyi ısrarla tekrarlamıştık: “Bu ülke ve milleti, artık gömleğine sığmıyor.”
Gördük
ki Ankara’nın talepleri, ülkenin geneliyle örtüşüyordu. Tabandan yukarı bu
değişim ve dönüşüm baskısını, eski usul siyasetten vazgeçemeyenler okuyamadı.
Üstelik bambaşka bir algı ve yaşam tarzıyla yeni bir nesil gelmişti, onların bu
gömleğe sığması imkansızdı. Varolan siyasi, ekonomik, bürokratik ve sosyal
sistem, artık taleplere karşılık veremiyordu. Toplum, bir kez daha öne geçmiş,
devlet ve sistem, gerisinde kalmıştı.
İcracılık makbul olacak
Cumhuriyet’in
yeni aşaması ‘üçüncü evre’ olan Cumhurbaşkanlığı sistemini, yeni gömleği sırtımıza
almak olarak tanımlayabiliriz belki.
Yeni
seçilenlerimiz de dahil ezberleri gözden geçirip bayatlayanları ayıklayacak..
Eğitim
sistemimizi yeni dünyaya uyarlayacak..
Yerli
tasarım ve üretime odaklanacak..
Bürokrasi
ve rant canavarlarının dişini kıracak..
Hangi
görüşteysek ortaya yaklaşacağız beraber hareket edebilmek için.
Yeni
dünyada yerimizi alacaksak dersimiz bu. Kişileri ve kurumları aşan bağımsız bir
süreç. Bu değişim ve dönüşüm sürecini hızla kavrayıp üzerine düşeni yapanlar,
bize zaman kazandıracak. Bunların başında da siyasiler geliyor; toplumu
yakalayıp geçmeleri lazım ki önderlik edebilsinler. Öncelik yöneticilerimizde, icracılık
makbul olacak çünkü bu sistemde.
En uygunu başkent
Peki
tarihi bir seçimle yeni bir sisteme geçen ülkenin başkenti nasıl olmalı?
Cumhuriyet’ten
devraldığımız gibi ülkesine örnek olmalı. Bugün şehircilik ve sosyal yaşam
açısından enkaz bir başkent var elimizde. Ama hala eğitim düzeyi en yüksek,
nitelikli insan ve işgücü oranı en iyi, yüksek teknolojili üretime en elverişli
şehir özelliğini koruyor. Hakkını vermeliyiz sadece. Sahipsizlikten kurtarılıp
yeni sistemin iyi örneklerini oluşturabilen yine örnek bir şehir olmalı.
24 Haziran 2018 seçimi sonrası Ankara milletvekili dağılımı (Grafik: Orhan Erkılıç - Milliyet Ankara Gazetesi) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder