17 Ağustos 2011 Çarşamba

HİZMETE 12 METRE KALA


16.08.2011 Milliyet-Ankara Gazetesi


Küçükken sorarlardı “Büyüyünce ne olacaksın?” diye. “Bizim oğlan, kaldırım mühendisi olacak” derdi büyüklerimiz. İçinde ‘mühendis’ geçtiğine göre iyi bir meslek olmalıydı. Başkası sorduğu zaman hemen “Kaldırım mühendisi olacağım” diye atlardık. Gülüşürlerdi. Mühendisliğin nesi komikti acaba, pişmiş kelle gibi, duyar duymaz sırıtılıyordu? Aaa, meğer  aylak aylak kaldırımları arşınlayan işsiz adama, ‘kaldırım mühendisi’ denirmiş! Doğru ya, ondan iyi kim bilebilir kaldırımların en güncel, son halini. Her çocuğun, bir kez madara edildiği bir şakaydı. Öğrendikten sonra da gülünsün diye bilinçli söylerdik. Şaka gerçek oldu!



Kaldırım tutmayan ülkenin mühendisleri

Yok, edebiyat parçalayıp, yüzbinlerce gencimizin durumuna değinmeyeceğim. Onlar, artık hem mühendis hem işsiz! Bildiğiniz kaldırımdan bahsedeceğiz. Dünyanın kaldırım tutmayan tek ülkesinde, milletçe, kaldırım mühendisine dönüştürülmemizden. Elalemin adamı, yüzlerce yıllık kaldırımda dolaşırken bize, kaldırım dayanmaz. Vatikan’da, bin yıllığı var. Bizimki bir seçim dönemi dayansa da dayanmasa da değişir. Bu kadar sık değişince, allamesi oluyor, bir nevi mühendis uzmanlığında hakim oluyorsunuz konuya.



Kaldırım ezberi

Batıkent, yapılmışla yetinmeye terkedilmiş bir semtti. Benim bildiğim 1993 yılından beri gerçek bu. Yaklaşık 20 ilimizden fazla nüfusu vardır. Yenimahalle Belediyesi’ne bağlı. Son yerel seçimlerle yönetim değişti. Birgün, iğreti ya da olmayan kaldırımlarımızın yapılmaya başlandığını gördüm. Görmemle “Bütün görev dönemi bitmez artık” diye geçirdim içimden. Aklımı alacak bir hızla bitti. Modern Arnavut kaldırımı diyebileceğimiz kilit taşlarından yapılmıştı. Yağmurda, karda iyi sınav verdi. Basınca gözünüzün bebeğine kadar yükselen, abdest alırcasına insanı, boylu boyunca sıvayan çamur ve suyla muhatap olmadık hiç. Kaldırım erbabı her Türk vatandaşı kadar ezberim bozulmuştu.



Yalnız bir sorun vardı; yeni kaldırımlar, bazı sokak ve caddelerin kesiştiği yerlerde bitmiş ya da bazı cadde boyları yapılmamıştı. Taşı mı bitmişti belediyenin? Nasıl planlamaydı bu, olmuş muydu şimdi? O zaman öğrendik: 12 metre ve üzerindeki sokak ve caddeler, Büyükşehir Belediyesi’nin, altındaki sokak ve caddeler yerel belediyelerin sorumluluğundaymış. Tam bize yakışır bir karar. Ezberimize çok uygun. Kaldırımlar, yarım yamalak kaldı anlayacağınız.



Hizmete 12 metre

Sözün özü, alacağımız hizmetle aramızda 12 metre varmış. Vatandaş, aldığı hizmeti bilir, almadığını değil. 1993 yılından beri Batıkent’in almadıklarını, en azından ben, iyi biliyorum. Şimdi, aldığımızın yarım yamalaklığını öğrenmiş olduk. 12 metrelik uzaklık, bütün belediyelerde aynı değil anlaşılan.



Kaldırımdan yola çıkıp, gazetemiz koordinatörü Ayhan Aydemir’in, 1984 yılında geçilen ‘Büyükşehir Belediyesi’ uygulamasından yakınan yazısına değinecektik. 12 metre aramızı açtı,  belediyelerin yetki alanı ve çekişmesi, başka bir yazıya kaldı.



Bir dilek

Yapıla, söküle mühendisi olduğumuz kaldırımlar, çocukluğumuzun şakasıydı. Ciddi ciddi hepimiz olduk ama. Uzun ömürlü kaldırımlar, gelişmemizin işareti olacak. Çocuklarımız, sadece kendi mühendisliğiyle ilgilenecek. Değil 12 metre, yüzlerce kilometre olsa hizmet, mesafe tanımadan ayaklarına gelecek. Bizim nesil de gereksiz mühendisliğini alıp, kendisiyle beraber götürecek.

İnşallah!

Hiç yorum yok: