26 Kasım 2011 Cumartesi

KÜÇÜK YATIRIMCININ CAN SİMİTLERİ


25.11.2011 Milliyet-Ankara Gazetesi

Aynı gün iki haber: Biri, kısa süre cezaevinde yattığı için 5 yıldır iş bulamayan eski hükümlü Barış Satılmış’ın öyküsü. Diğeri, fabrikaların gözdesi makine mucidi Halil Cantürk’ün. Birincisi gündemi iyi izlemiş. 72 saatlik bir girişimcilik kursuyla hayatı değişmiş. Bir Ankara’da, bir Polatlı’da ve bir tane de İzmir’de, buharlı oto yıkama tesisi var. 1 ay sonra Bursa’da, bir şube daha açacak. İkincisi bir mucit aklına sahip olduğu halde belli ki bir işletme ve destek sorunu yaşıyor. Ara eleman ve sermaye olmayışından şikayet ediyor. Üstelik kazandığı paraları, hep araştırma-geliştirme çalışmalarına yatırdığını anlatıyor. Yetiştirdiği 150’ye yakın elemanı, büyük fabrikalara kaptırmış. Mütevazı atölyesinde, yine de fabrikalara makineler icat ediyor, Tayvan’dan bile icatlarını incelemeye geliyorlar.



Çözemedik şu sorunu

Barış Satılmış, internetten, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı KOSGEB’in ve Türkiye İş Kurumu İŞKUR’un sitelerini dikkatle takip etmiş. İŞKUR Ankara İl Müdürlüğü’nün açtığı girişimcilik kursuna katılmış ve KOSGEB, yapmayı düşündüğü işi uygun bulup, destek olmuş. Halil Cantürk, kendi parasıyla icat yapıyor, yetişmiş eleman bulamıyor, olanı da kaptırıyor. Anlı şanlı, fabrikaları olan, marka ürünler yaratan bir mucit olabilecekken babadan kalma yöntemlerin yetersizliğiyle mücadele ediyor.



Çözemedik gitti şu sorunu; beceriyle desteği buluşturmakta bir zaafımız var. Bugün gidin, yüzlerce mucit bulursunuz Türkiye’ye yayılmış organize sanayi bölgelerinde. Kendi çapında çırpınırlar. Yüz milyonlarca liralık yatırımlara imza atacak adamlar, o ayki nafakasını kurtardığına dua edip, çürür bir kenarda. Destek, ayağınıza gelene değil biraz da kendi döngüsünde kısılıp kalanı bulup, çıkarmakla olmalı.



İcat edenden çok yapılmışı taklit edeni seviyoruz. Zararsız, garantili iş onlarınki. Galata Kulesi’nden uçup, Üsküdar’a inen Hezarfen Ahmet Çelebi’yi, sürgüne yollayan aklın tedirginliğini taşıyoruz hala! 2011 yılında mucidimiz, başının çaresine bakıyor.



Destek var haberimiz yok

Hak yemeyelim; küçük ya da orta ölçekli işletmeler için destek sağlayan KOSGEB gibi çok kurumumuz var. Bir yenisi de Ankara Kalkınma Ajansı’nın, Yatırım Destek Ofisleri. Organize sanayi bölgelerimiz, kendi bünyesinde onlarca kurs düzenliyor artık. Eskileri yeni sisteme uyarlamaya çalışıyor, gençleri meslek, iş sahibi yapıyorlar. İŞKUR, benzer bir görevi üstlenmiş. Ancak yine de yüzlerce küçük işletme, yüzbinlerce vatandaşımız, bu desteklerden yaralanmıyor nedense. Haberleri bile yok. Duyurular, bilgilendirme ekipleri, daha yakınlarına hatta ayaklarına gitmeli belki. “Kurduk kurumu, buyursun gelsinler” yetmiyor demekki.



Yeni dünyaya hazırlık için

Barış Satılmış’la Halil Cantürk, tesadüfen aynı gün haber olmuş, birer ibret öyküsü. Türkiye’nin, aynı anda yaşayan iki ayrı küçük yatırımcı örneği. Biri günceli yakalamış, diğeri kaçırmış. Ancak ikisi de bu ülkenin değerleri. Çözmeliyiz bu sorunu. Destekleri, hızla layıkıyla buluşturmalıyız.


Ankara olarak Bilişim Vadisi, savunma sanayisi, sağlık, eğitim, turizm ve organize sanayi bölgelerinde atılımlar yapmaya hazırlanıyor ya da yapıyoruz. Eleştiri olsun diye değil, yeni bir dünya kuruluyorsa eğer, Ankara’da Türkiye’de eski alışkanlıklardan sıyrılıp, can simitlerini, doğru yere atsın diye söylüyoruz.

Hiç yorum yok: