Bu kez İtalya’dan
geleceklermiş. Büyükşehir Belediye Başkanımız ve beraberinde giden
bürokratları, inceleme ve araştırma yapmak üzere İtalya'ya gitmişti, oradan ağaç
seçmişler. Ağaçların yanında fotoğraf çektiren Belediye Başkanımız Melih
Gökçek, "Bu ağaçlar Atatürk Orman
Çiftliği'nde (AOÇ) yapılan tema park ve Hayvanat Bahçesi'ni süslemeli.
Beğendiniz mi? Mesela Hacı Bayram Camii için bu çınarları düşündük. Olur mu?
Samimi kanaatleriniz bizim için çok önemli. Daha neler var neler, Ankara en
iyisine layık. Birileri hırsından çatlasa da, bu ve benzerleri bu yıl gelecek
inşallah. Bu ağacın adı Katalpa. Ankara'ya gelmek istiyor. Bu bitkiler artık
Ankara'nın olmalı. Diyoruz ki 12 metrelik meşeler, Hacı Bayram'a yakışır. 30-35
yaşında. Beğenenler lütfen mesaj atsın" şeklinde fikrimizi sormuş.
Gerçi “Birileri hırsından çatlasa da bu
yıl gelecek inşallah” diyerek fikrimizi sormuş mu tam emin olamadım ama
sormuş olabileceği ihtimali üzerine fikrimi paylaşmak istedim.
Uzmanı ne diyor?
Bilgi sahibi olmadan
fikir sahibi olmayayım diye, önce işin uzmanlarına da bir sorayım dedim. Daha
önce başka ülkelerden gelenleri kuruttuk, bir de İtalya’dan gelecek
ağaçların günahına girersek Ankara’nın
ağaçlandırma, yeşillendirme işleri sonsuza kadar bitmeyecek maazallah. İnsan,
diktiği fidanın büyüdüğünü görmek istiyor. Tutmayıp, kuruyunca “Bilseydik yurt dışından bunca masrafa
girmezdik, pahalıya geldi kurusu” diye yeriniyor. Yerlisi, ucuz hiçolmazsa.
Uzmanlarına sorunca
ilk lafları “Öncelikle Türkiye’de doğal
olarak yetişen, bölgenin iklimine uygun ağaç ve ağaççıklar dikilmelidir”
oldu. Her semtin, her sokağın toprak yapısı bile değişebilirmiş. Daha önce Turan
Güneş Bulvarı’ndaki meşelerin yüzde 60’ı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’ndaki servilerin
yüzde 35’i, Atatürk Bulvarı’ndaki
ıhlamurların yüzde 50’si, Ahlatlıbel’deki çınarların yüzde 80’i kurumuş. “Boylu ağaçların Ankara’da tutması çok
zordur, tutmaz” diyorlar. Özellikle dışarıdan getirilen saplı meşeler,
Ankara’yı hiç sevmemiş. Yurt dışından getirip, Anıtkabir’in Anıttepe’ye bakan
kapısına ekilen 53 saplı meşeden 2-3 tane kalmış.
Boylu ağaç zor!
Ağacı alıp, gelmekle
bitmiyor. Boylu ağaçları, taşıması, dikmesi çok zor. Bir kısmının kökleri, ya
daha gelirken ya da dikilirken hırpalanıyor, zarar görüyor. “12 metrelik ağacı, Ankara içinde bile bir
yerden bir yere taşırken zarar görür” diyor uzmanları. “2-2 buçuk metreden uzun ağacı dikmek,
tutmayacağını bile bile dikmek gibi bir şey olur” diye ekliyorlar. Yabancı
ağaçların, bu iklime uyum sağlayıp, sağlayamayacağı ya da getireceği
hastalıklar konusuna girmek bile istemiyorlar.
Binlerce ağaca yazık
Behiçbey Orman
Fidanlığı’na sorduk, 50 kuruştan başlıyor fidan fiyatları, 2 buçuk metrelik
ağaçlarda 50 ile 100 lira arasında değişiyor. Orman Genel Müdürlüğü 2013 Yılı
Tohum ve Fidan Satış Fiyat Listesi’ndeki rakamlar böyle. Eh 2 buçuk metrelik
ağaç, 5 yıl önce dikilse şimdi serpilip, yayılmıştı boş toprağın üzerinde. Bakalım
İtalya’dan ne gelecek, kaça gelecek burada yerlisi varken. Öyle 50 ağaç değil,
verildimi binlerce ağaç siparişi veriliyor çünkü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder