22.10.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
En büyüğünden en
küçüğüne, kasabasına beldesine, köyüne kadar arabasever bir ülke olduk. Haydi milyonluk
büyük şehirler kalabalık, beldelerde, köylerde araba koyacak yer bulamaz hale
geldik ya, o acayip. En son Sarıyar’la Mihalıççık arasındaki dağ yolunda pes etmiştim:
O ara yolu merak
etmiş, bir maceraya girmiştik. 3-4 dağ indik çıktık herhalde, serseme döndük.
Biraz soluklanır, bir yudum çay içeriz diye duracak yer aradık. Bazı yerlerde
köyler var ama arazi dik, yol dar, evler yolun dibinde. Mecburen yol kenarında
kalmış bir kahve gördük, sevindik. Ancak araba koyabileceğimiz uygun yerler,
dip dibe araba doluydu. “Zorlayayım şurayı” diyeceğiniz yerleri de traktörler
kapatmıştı. Duracak yer bulamayınca dilimiz damağımıza yapışık, Mihalıççık’ı
zor getirdik. O gün medeniyetten şüphe ettiğim günlerden biri oldu. Milyonluk
şehirlerde, şaşırmıyorum artık.
İstanbul-Ankara farkı
İstanbul nüfusu 12
milyon görünüyor ama “15 milyonu aşar”
diyorlar fiili nüfusun. Toplu taşıma planlamasını yapmadığı için bu
nüfusla trafikte, cezasını çekiyor her gün. Bana göre, bu gecikme yüzünden
oluşan yanlış yerleşimler nedeniyle toplu ulaşım da çare olamaz artık
İstanbul’a. Ruhuna el fatiha!..
Oysa Ankara öyle
miydi? Hem nüfus yoğunluğu hem arazi
açısından düzenleme ve uygulamaya çok uygundu. 5 milyonluk nüfusuyla
İstanbul’un 3’te 1’ine denk gelen Ankara’da da
planlama yapılmayınca ne İstanbul’dan ne de dağdaki o duramadığımız
köyden farkı kalmadı. Üstelik içinde, dünyanın
en karşıdan karşıya geçilemez otoban kılıklı yollarıyla bölündüğü halde.
Yayaların kilometrelerce karşıdan karşıya geçemediği yollarıyla başkent, ‘en
arabasever başkent ödülü’nü almalı, onu da diğer ödüllerinin yanına koymalıydı
ama kıymet bilen yok şu yalan dünyada!
ODTÜ sürprizi!
ODTÜ arazisinden 20
yıldır geçirilemeyen yol, geçtiğimiz Cuma gecesi, başkanlarını şaşırtmayı seven
Büyükşehir Belediyesi’nin sürprizci bürokratları tarafından geçiriliverdi.
Sürpriz bozulmasın diye polisi de almışlar yanlarına. Gecenin karanlığında, bir
başka kamu kurumu olan ODTÜ’nün ormanına dalmışlar. Başkan, çok duygulanmış tabii
bu sürpriz dolayısıyla.
ODTÜ Rektörlüğü, Ankara Valiliği’ne, İl Emniyet
Müdürlüğü’ne ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na başvurmuş, olmamış. ODTÜ Mezunları Derneği de Ankara Büyükşehir
Belediyesi hakkında, “derneğe ait çitlerle çevrili alana iş makineleriyle
izinsiz girildiği” iddiasıyla Ankara Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı’na suç
duyurusunda bulunmak istemiş, savcıyı nöbette bulamamışlar, evdeymiş. Sabah
bakmışlar, 3 bine yakın ağaç odun olmuş ama çok şükür yol açık! Bize de ODTÜ’yle
zaten 20 yıldır anlaşmış oldukları yol için niye böyle alengirli işlere girildiği
sorusu kaldı. Anlayamadık. Ertesi gün Hoşdere Caddesi’nde ağaç devrilmişti,
sürprizci yetkililer ve işçiler o kadar yorgun düşmüş ki saatlerce kaldıracak
adam bulamadı belediye.
Yasalar ve yayalardan önemli
Atatürk Orman
Çiftliği’nden geçen Çiftlik Bulvarı’nda, Konya Yolu’nda da şahit olmuştuk
sürprizci yetkililerin gece mesailerine. Mimarlar Odası, Çiftlik Bulvarı’nın da
ODTÜ Yolu’nun da onaylanmış proje ve ruhsatının olmadığını söylüyor, dava
açacaklarmış. Araba düşmanları!
Araba seviyor
başkent. Onların rahatlığı için elinden geleni ardına koymuyor. Ama toplu
taşıyanlarını sevmiyor. Tren sevmiyor, tramvay sevmiyor, yaya sevmiyor. Varsa
yoksa daha da geniş daha geniş yollar açılsın kentin ortasına. Gerekirse
uykusundan feragat edip gecenin köründe açıyorlar. İşte biz, yollar, yasalardan
ve yayalardan daha önemli olduğu için bir türlü karşıdan karşıya geçemiyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder