24 Ekim 2013 Perşembe

ARABASEVER ÜLKEDE BAŞKENTİN HALLERİ



 22.10.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi



En büyüğünden en küçüğüne, kasabasına beldesine, köyüne kadar arabasever bir ülke olduk. Haydi milyonluk büyük şehirler kalabalık, beldelerde, köylerde araba koyacak yer bulamaz hale geldik ya, o acayip. En son Sarıyar’la Mihalıççık arasındaki dağ yolunda pes etmiştim:

O ara yolu merak etmiş, bir maceraya girmiştik. 3-4 dağ indik çıktık herhalde, serseme döndük. Biraz soluklanır, bir yudum çay içeriz diye duracak yer aradık. Bazı yerlerde köyler var ama arazi dik, yol dar, evler yolun dibinde. Mecburen yol kenarında kalmış bir kahve gördük, sevindik. Ancak araba koyabileceğimiz uygun yerler, dip dibe araba doluydu. “Zorlayayım şurayı” diyeceğiniz yerleri de traktörler kapatmıştı. Duracak yer bulamayınca dilimiz damağımıza yapışık, Mihalıççık’ı zor getirdik. O gün medeniyetten şüphe ettiğim günlerden biri oldu. Milyonluk şehirlerde, şaşırmıyorum artık.



İstanbul-Ankara farkı

İstanbul nüfusu 12 milyon görünüyor ama “15 milyonu aşar”  diyorlar fiili nüfusun. Toplu taşıma planlamasını yapmadığı için bu nüfusla trafikte, cezasını çekiyor her gün. Bana göre, bu gecikme yüzünden oluşan yanlış yerleşimler nedeniyle toplu ulaşım da çare olamaz artık İstanbul’a. Ruhuna el fatiha!..



Oysa Ankara öyle miydi? Hem nüfus yoğunluğu hem arazi  açısından düzenleme ve uygulamaya çok uygundu. 5 milyonluk nüfusuyla İstanbul’un 3’te 1’ine denk gelen Ankara’da da  planlama yapılmayınca ne İstanbul’dan ne de dağdaki o duramadığımız köyden farkı kalmadı. Üstelik içinde, dünyanın  en karşıdan karşıya geçilemez otoban kılıklı yollarıyla bölündüğü halde. Yayaların kilometrelerce karşıdan karşıya geçemediği yollarıyla başkent, ‘en arabasever başkent ödülü’nü almalı, onu da diğer ödüllerinin yanına koymalıydı ama kıymet bilen yok şu yalan dünyada!



ODTÜ sürprizi!

ODTÜ arazisinden 20 yıldır geçirilemeyen yol, geçtiğimiz Cuma gecesi, başkanlarını şaşırtmayı seven Büyükşehir Belediyesi’nin sürprizci bürokratları tarafından geçiriliverdi. Sürpriz bozulmasın diye polisi de almışlar yanlarına. Gecenin karanlığında, bir başka kamu kurumu olan ODTÜ’nün ormanına dalmışlar. Başkan, çok duygulanmış tabii bu sürpriz dolayısıyla.



ODTÜ Rektörlüğü, Ankara Valiliği’ne, İl Emniyet Müdürlüğü’ne ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na başvurmuş, olmamış. ODTÜ Mezunları Derneği de Ankara Büyükşehir Belediyesi hakkında, “derneğe ait çitlerle çevrili alana iş makineleriyle izinsiz girildiği” iddiasıyla Ankara Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmak istemiş, savcıyı nöbette bulamamışlar, evdeymiş. Sabah bakmışlar, 3 bine yakın ağaç odun olmuş ama çok şükür yol açık! Bize de ODTÜ’yle zaten 20 yıldır anlaşmış oldukları yol için niye böyle alengirli işlere girildiği sorusu kaldı. Anlayamadık. Ertesi gün Hoşdere Caddesi’nde ağaç devrilmişti, sürprizci yetkililer ve işçiler o kadar yorgun düşmüş ki saatlerce kaldıracak adam bulamadı belediye.



Yasalar ve yayalardan önemli

Atatürk Orman Çiftliği’nden geçen Çiftlik Bulvarı’nda, Konya Yolu’nda da şahit olmuştuk sürprizci yetkililerin gece mesailerine. Mimarlar Odası, Çiftlik Bulvarı’nın da ODTÜ Yolu’nun da onaylanmış proje ve ruhsatının olmadığını söylüyor, dava açacaklarmış. Araba düşmanları!



Araba seviyor başkent. Onların rahatlığı için elinden geleni ardına koymuyor. Ama toplu taşıyanlarını sevmiyor. Tren sevmiyor, tramvay sevmiyor, yaya sevmiyor. Varsa yoksa daha da geniş daha geniş yollar açılsın kentin ortasına. Gerekirse uykusundan feragat edip gecenin köründe açıyorlar. İşte biz, yollar, yasalardan ve yayalardan daha önemli olduğu için bir türlü karşıdan karşıya geçemiyoruz.

Hiç yorum yok: