01.04.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Türkiye,
tarihinin en ilginç seçimlerinden birini yaşadı. Yerel seçimin içine genel
seçim kaçmış gibi ilginç bir seçim. Olması gerektiği gibi, yüksek katılımlı,
genel seçimleri özendirecek bir seçim oldu.
Ülkenin
gidişatına yön veren, derin sağduyusu olduğunu düşünürüm vatandaşın. Bazen
devletin ya da hükümetlerin durmak istediği yeri, keskin oy sapmalarıyla
yönlendirir. Kendisinden beklenmeyen bir zamanda ve beklenmedik biçimde sizi,
bir yerlere çekiştirir, “Bu tarafa git”
der.
Arkasından gider gibi yapar
Türkiye
genelinde, genel konular açısından, bu sağduyu ya da iradenin işlediğini
söyleyebiliriz. Dediğim gibi; istemeseniz de çekiştirir sizi. Hatta bazen
devlet ya da hükümetler başka yerlere çekiştirse bile, arkasından gider gibi
yapar, kendi politikasında çürütür onları.
Bütün
muhafazakâr görünümüne karşın yeniliğe açıktır, yeniliklere beklenenden çok
daha hızlı uyum sağlar. 15-20 yıl içinde bütün kurumlarıyla yeni devleti,
Cumhuriyet’i böyle kurmuş, hasta adam, dünya masasına yeniden böyle
oturabilmiştir. Bizim milletin derinliğini ve zekâsını, asla küçümsememek
lazım.
Halkın
istemediği bir değişimse seçimde dersinizi veriyor. Israr ederseniz arkanızdan
geliyormuş gibi yapıp, ortada bırakıyor sizi. İstediği bir değişimse kendi
istediği yere kadar sizi takip ediyor. Burada, bizim millete has olan;
arkanızdan geliyormuş gibi yapmasıdır.
Ankara’nın demek istediği
Bu
genel seçim şerbetli yerel seçim sonuçları, Ankara açısından ne demek istiyor
acaba?
25
ilçenin 21’ini Ak Parti aldı. CHP ve MHP, ikişer ilçede kazandı. Önceki seçimde
CHP 4, MHP 7 belediyeyi almıştı. Beypazarı ve Bala, daha sonra MHP’den Ak
Partiye geçmişti. Durağan değil yani siyaset, seçimden sonra bile birinden
diğerine geçecek hareketliliği devam ediyor. Beklentisi ve arayışı sürüyor
yani.
Geçtiğimiz
yıl içinde Ankara’nın bütün ilçelerini dolaşmış, bir yazı dizisiyle Milliyet
Ankara Gazetesi’nin sayfalarından size aktarmıştık. Gördüğümüz resimde, daha
çok genel seçimleri etkileyecek konular işleniyordu. Bütün çiftçiler, mazot ve
gübreden, bütün besiciler yem ve toptan etin ucuzluğundan şikâyetçiydi. Yerel
yönetimlere duyulan sevgi ya da tepki aşağı yukarı Türkiye’nin her yanındaki
ilçelerden, beldelerden farklı değildi. Hatta Evren, Kalecik gibi iktidar
partisiyle mesafeli birkaç ilçe dışında, yerel gelişmeler açısından genel bir
memnuniyet vardı diyebiliriz.
Çelişki yok
Yalnız
CHP’li Yenimahalle ve MHP’li Kızılcahamam gibi sürekli projeler geliştiren
ilçeleri de katarak konuşmak lazım. Yenimahalle kaldı, Kızılcahamam gitti.
Çünkü Kızılcahamam’da, bundan sonra yapılabilecek işlerin çoğu, ancak hükümet
desteğiyle yapılabilecek büyük yatırım gerektiren işlerdi.
Ya
da Beypazarı’na bakalım: Büyükşehirde yüksek oy oranıyla Büyükşehir Belediye
Başkanlığı’na ortak olan Mansur Yavaş’ın memleketi Beypazarı, kendi ilçesinde,
yüzde 51 gibi bir oranla Ak Parti’ye vermişti oylarını. Bir turizm merkezine
dönüşen Beypazarı, yeni atılımlar gerçekleşmeyince tıkandı, bu seçimde
çelişkili gibi görünebilen bir parti tercihi yapabildi. Oysa dediğimiz gibi,
çelişki yok. Halk, yerel seçimlerde takım tutar gibi partilere oy vermiyor
artık.
Hangi iradenin koltuğu
Gelelim
irade konusuna: Seçimlerde, sandığa müdahale etmek bir adaya seçim
kazandırabiliyor. Bütün seçim tarihimizde, bunun örneklerinden geçilmez
diyebiliriz. İstanbul, Ankara gibi nüfusun yoğun yığıldığı yerlerde, rekabet
daha da artıyor. İşte sandığa müdahalenin başladığı yerde iradenin ya da halkın
sağduyusunun yönü saptırılmış oluyor. İstemediği bir değişime zorlanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder