28.03.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Amanı
bilir misin vatandaş, aman diyoruz! Önümüzde 3 seçim var, amanı bilen kendine
hâkim olsun. Dilini ısırsın, 10’a kadar saysın, nefes alsın, başka yere baksın
ama kışkırtıcıların kışkırtmasına kışkırmasın. Geçmişin acı tecrübelerini hatırlasın,
öfkeyle kalkıp, zararla oturmasın. Birkaç adamın saadeti için herkesin hayatı
zehir olmasın.
Keçiören’den başlamıştı
Keçiören’de,
partilerin seçim bürolarına saldırılarla başlamıştı. Kaleşnikof mermileri falan
bırakıldı tahrip edilen bürolara. “Aman” dedik. Daha sonra sabıkalı olduğu
tespit edilen bir tayfanın, gençlerin aklını çeldiği ortaya çıktı.
Arkasından
Konya yolunda bayrak asan bir partililer, başka partililerle karşı karşıya
gelmiş, arabalar taşlanmış, yaralanmalar olmuştu. “Aman” dedik. Partili
görüntüsündeki saldırganların, bulaşacak başka partili aradıklarının ipuçları
vardı.
İvedik
Organize Sanayi Bölgesi’nde, iki partinin üyeleri, ortada hiçbir neden yokken birbirine
girmişti. “Aman” dedik. Ortada bir neden olamaz çünkü seçim konuşması ya da
propagandası yapmak haktır, niye kavga çıksınki?
Hayalet saldırganlar
Sincan’dan
geldi bu sefer tatsız haber. Yine parti bayraklarını asan partililer, bıçaklı,
sopalı birileriyle muhatap oldu, hastanede bitti sonu. “Aman” dedik. Hayalet midir
nedir bu saldırganlar, nereden çıktığı belli olmadığı gibi nereye gittikleri de
belli olmuyor, hayal oluyorlar.
Bütün
Gezi protestoları sırasında neredeyse polis ve TOMAların görünmediği
Batıkent’te, evvelki gün 6 TOMA ve kalabalık bir Çevik Kuvvet ekibi, Metro
Durağı meydanını doldurmuştu. Çünkü bıçakların, sopaların mesai yaptığı
saldırıda kan akmıştı. Tarafları dağıtmak için havaya ateş açıldı. “Aman”
dedik. Aynı gece bir partiden, Batıkent’te kendilerine saldırıldığı mesajı geldi
elektronik postamıza. 12 Eylül 1980 öncesini hatırladık. Ortada fail yok,
kafalar karıştırılıyor.
Tahrikin dozu artıyor
Başka
partinin adına seçim afişleri bastırılıyor, o partidenmiş gibi yapılıp, rakip
parti bürolarına saldırılıyor, kimin çıkardığı belli olmayan ağır tahrikli
manşetler ve yazılar taşıyan gazeteler, ilçelerde ve köylerde bedava
dağıtılıyor, namaz saatinde cami kapısında, bağırta bağırta diğer partinin
seçim marşları çalınıyor. “Aman..” diyoruz “..aman!” Doz giderek artıyor.
Bu
arada parti liderlerine ve belediye başkan adaylarına süikast iddiaları dolaşmaya başlıyor ortada. Birileri,
günden güne dozu arttırarak suyu bulandırmaya, havayı puslandırmaya, bizi
birbirimize düşürmeye uğraşıyor. “Aman” diyoruz. Bulanık su içilmez, puslu
havayı kurtlar sever. 64 yıllık demokrasi hayatımızda, puslu havadan hep
milletin zararlı çıktığını hatırlıyor, ahmaklar gibi, aynı hataya defalarca
düşmek istemiyoruz.
Kartopu çığa dönüşür
2
gün kaldı seçime “Aman” diyoruz. Türkiye, Gezi olaylarından bu yana yine kendi
içine kapanmaya başladı. Yine bizi, birbirimize düşürecek işler karıştırıyor
birileri. Bu iş böyle devam ederse yerel seçimlerle kalmaz, Cumhurbaşkanlığı ve
Genel Seçim’e doğru kartopu çığa dönüşür, bütün bir millet, cümleten altında kalırız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder