28 Ağustos 2015 Cuma

2023 TARİHİNİ İLERİ Mİ ALSAK?



25.08.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi


Geçtiğimiz Cuma günü yağan şiddetli yağmur, geçmişi ve bütün Haziran boyunca yaşadıklarımızı, bir günde hatırlatmak içindi sanki. Daha doğrusu doğa sık sık uyarıyor ancak biz üstümüze alınmıyoruz hiç. Yarım saat içinde sosyal medyada, Ankara’nın her yanından su baskını haberleri ve fotoğrafları yağdı bir yandan.



Birkaç cisim birkaç resim

Boğazına kadar suda kalan araba tamircisi, çamurlu sular içinde sadece tepesi görünen, altgeçitlerde su içinde sağa sola savrulmuş arabalar, beline kadar su içinde arabasını ittirenler, 31 yıl sonra ilk kez konser salonu, dershaneleriyle sular altında kalan Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı, metronun klasikleşmiş çağlayan akıntıları, alışık olmayan alışveriş merkezlerindeki baskınlar, eski Cumhurbaşkanlığı, yeni Başbakanlık’ın altındaki Çankaya Caddesi ile İran Caddesi’nin kesiştiği köşede izlediğimiz ızgaradan fışkıran sular, aklımızda kalan birkaç resim.



Gök müfettişleri teftişte

Batıkent, Keçiören, Mamak’ı yine fazlasıyla su bastı ama tam iş çıkışına denk geldi, bu kez başkentin merkezindeydi gözler. Sokakları Ankara Çayı’ndan ayıramadık, başkenti, tepeden tırnağa bir teftiş etti hiddetli gök müfettişleri.



Bir insan, sağanak yağmuru duyunca şemsiyesini almayı düşünüyorsa bir belediye de önlem olarak üzerine düşen görevleri yapmayı düşünmeli. Bangır bangır ‘Küresel ısınma var, yağışlar daha şiddetli olacak’ diyor uzmanlar, sadece vatandaş mı dinliyor bu uyarıları?” demiştik 8 Temmuz 2014’de, yine bir sular seller sonrası. Her defasında daha şiddetlisine maruz kaldığımıza göre hiç adım atılmadığına, hatta bu konuda adım atmak gibi bir plan olmadığına hükmedebiliriz bu yıl yaşadıklarımızdan sonra.



Planı bile söylüyor

Ankara Kalkınma Ajansı, 2014-2023 yılları arasını kapsayan bir ‘Ankara Bölge Planı’ hazırladı. Çok var ama Plan’dan sadece 2 maddeye değineceğiz bu konuyla ilgili:

- Ankara’da Yaşamak başlığı altında, Ankara Merkez Bölgesi’nde, yerleşim alanlarının kontrolsüz (yağ lekesi biçiminde) büyüdüğü ve

- Ankara’da Çevre başlığı altında, Ankara’nın iklim değişikliğinin muhtemel etkilerinden ciddi zarar görebilecek bölgeler arasında bulunduğu belirtilmiş bu iki maddede.



Biz, planı görmeden, niye yağışlar konusunda uzmanları dinlemediklerini sormuşuz. Aynı vurdumduymazlık, kentiçi ulaşım ve toplu taşıma konusunda da devam ediyor. Ancak altyapısı ve yeterli ulaşım ağı olmayan başkentte, kentsel dönüşüm ve alışveriş merkezi inşaatları ışık hızıyla devam ediyor. Altı olmayan kente, üst yapıyoruz durmadan.



Ses geçirmez odaları bilmiyor

Doğanın müfettişleri de her denetime geldiğinde, hani haberli de geliyorlar ama, daha beter çuvallıyoruz karşılarında. Şimşekler, gökgürültüleri eşliğinde kızgınlıklarını ifade ediyor, homur homur terk ediyorlar bir sonraki teftişe kadar. Doğa ana teknolojiyi ne kadar takip ediyor bilmiyoruz ama onun da yetkililerin ses geçirmez camlı odalarda oturduğunu bilmediği besbelli. Bizim gibi duyulmadan kalıyor kızdıkları.


Altyapı-Ulaşım-Yatırım... Bu üç alanda Ankara’nın öncelikleri ve adım atış tarzı, hiç bizi 2023’e yetiştirecekmiş gibi görünmüyor. Telaşeye gerek yok, şunu 2053’e mi çeksek acaba?

Hiç yorum yok: