11.08.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bir
yaz mevsiminin sonuna yaklaşırken Ankara’nın kısacık turistik mevsimini de
geride bırakacağız. Temmuz başına kadar süren yağışlar, 1 ay daha kısalttı
zaten 3 ay olan turistik mevsimi. Ve beşinci yazını da altyapı çalışmaları,
kazılıp bırakılan yollar, toz ve patlayan su borularıyla geçirdi Ankara Kalesi.
Bitmedi çilesi.
‘Kale’nin Halleri’
Geçtiğimiz
Pazar günü Milliyet Ankara’da, ‘Kale’nin
Halleri’ diye bir haber. Zaten Cumartesi ve Pazar kalabalık oluyor, asıl işi
o gün yapıyor esnaf. Günün ortasında sen kalk, İçkale Kapısı’nın girişine
betonu dök, ziyaretçiler kapının önüne kadar gelip, oradan geri dönsün.
“Çalışma aşkı” desek, “Yapsak suç, yapmasak suç” deseler... 5
yıldır neredeydi bu aşk, ne kazısı ne tozu ne çamuru bitemedi. Esnaf canından
bezdi, 5 yıldır Kale’ye giden bir daha gitmek istemiyor. Başka şehirlerden
gezdirmek için götürdüğümüz pek çok misafirimiz, “Kalen de senin olsun” deyip, çok kaktı kafamıza. “Ya her zaman böyle değil, sadece 5 yıldır”
diyor, sonra uzun uzun bakışıyoruz; ne kadarı şaka ne kadarı ciddi anlamaya
çalışıyorlar. Fıkra kahramanından farkımız kalmadı, anlatıp gülüyorlardır
aralarında.
Bursa’yı kutlarız!
Tabii
beton terapisinden önce Kale Kapısı’nda, başka bir sürpriz karşılıyor ziyaretçileri.
Vatandaş, tam kapının üzerinden, duvarı kaplayan koca bir bayrağı sallandırmış
aşağı, Bursaspor'a
Süper Lig'de başarılar diliyor. Tarihi eser değil, Ankara’nın en turistik
yerinin girişi değil, işhanı balkonu sanki. Ankara Kalesi’nin girişinde, Bursa
kutlaması... Biz de bilinçli vatandaşımızı kutlamaktan kendimizi alamıyor,
vesilesiyle Bursaspor’a, Süper Lig’de başarılar diliyoruz!
Bitmedi.
Kale Kapısı önündeki meydanın ortasına, yer yokmuş gibi bir mobese direği dikilmişti.
Birkaç gün sonra yakınından su sızmaya başlamış. Demek direk, itinayla su
borusunun üzerine dikilmiş. Aynı gün Kale’ye gelenlerin manzarası, bir
akarsuyla tamamlanmış oldu.
Sabır taşı
Anadolu
Medeniyetleri Müzesi’ne doğru yolun kazılıp, kapatıldığı gibi bırakılmasına ya
da sökülen yol taşlarını yerine koyma gereği duyulmamasına ya da İçkale Kapısı
önünde milletin takılıp, kafasını kolunu kırdığı tellerin kaldırılmamasına, yanmayan
sokak lambalarının hala yanmamasına, daha önce defalarca değindiğimiz için tekrar
girmeye gerek yok. Daha ne oldu ki şurada, 15 gün 1 ay en fazla. 5 yıl olmuş
çalışmalar sürüyor, sözünü etmeye değmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder