04.08.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Çok
uzun süre oldu. Siyaset, 2 yılı aşkındır fazlasıyla seçimlere odaklandı. O
kadar fazlasıyla ki sanayi ve ticaretin ihtiyaçları unutuldu, bekliyorlar.
Hazreti bürokrasinin çok sevdiği bir şey bu; zaten yavaş işleyen işlerin yavaşlaması
hızlandı yani.
Tüm
Türkiye gibi Ankara’nın da gözü yeni kurulacak hükümette. Öyle kurmuş olmak
için değil, durmuş işleri kaldığı yerden hızla yeniden harekete geçirmek için
kurulacak hükümette. Sanayide, ticarette, tarımda ve hayvancılıkta, çok
birikmiş ödevimiz var. Biz, bu ödevleri yıllarca önce bitirmiş olması gereken
ve mutlaka yapmak zorunda olan bir ülkeyiz. Seçimlerle ara verilen yatırımlar, pek
çok sektörün yolunu açacak yasa ve yönetmelikler bekliyor. Beklerken dünyadaki
yarışın gerisinde kaldığımız gibi ulaşmamız gereken hedeflere karşı da
yılgınlık oluşuyor.
Deli gömleğinde
debeleniyoruz
Türkiye,
gömleğine sığmayan bir ülke artık. Nazikçe “Deli gömleğinde debeleniyor” desek yeridir. Ergenliğini tamamladı,
yeni bedenine uygun bir gömlek giymek istiyor. Gelişmiş ülkelerinkinden giymek
içinse daha büyümesi, çok gömlek değiştirmesi gerek.
Her
gömlek değiştirme ihtiyacında olduğu gibi yine kendi kilosunda kalmasını
isteyenler ve fırsatçılar tarafından zayıflatılıyor, aynı mintana talim etmesi
isteniyor. Kargaşa yaratarak ve terörü hortlatarak, kilosunu koruması
sağlanıyor. Biz de seçimle yavaşlattığımız işlerle ekmeklerine yağ sürüyor, deli
gömleğini kabulleniyoruz adeta.
Yeni sistem beklentisi
20
yıl öncekinden çok başka bir Türkiye var bugün karşımızda. Tarımda ve
hayvancılıkta, ticarette, özellikle sanayide, bambaşka talepleri olan bir
Türkiye. Hukukta, yasalarda, eğitimde, ekonomide, köklü değişiklikler talep
ediyor. Bir şeylerin ömrü dolmuş ve küflenmeye başlamış, değişmesini istiyor.
Hantal bürokrasi ve kutuplaştırıcı siyasete karşı sabırlar çatlamış. Yeni bir
sistem, yeni bir düzene geçmek istiyor. Sadece ekonomik anlamda değil,
toplumsal açıdan da yükselmiş beklentiler. Yeni bir dönemece gelmişiz yani,
dönüp dönmemeye karar vereceğiz.
Ankara’nın durumu
Ankara,
başta savunma ve havacılık sanayisi olmak üzere Türkiye geneline kıyasla
karlılık oranı yüksek üretim yapan bir kent. Raylı ulaşım sistemleri, tıbbi
araç üretimi, alternatif enerji, bilişim, sağlık turizmi gibi alanlarda alt
yapısını hazırlıyor ve somut adımlar atıyor. Ancak seçim sürecine girdiğimizden
beri bu adımların çoğu havada kaldı, bir kısmını hiç atamadık.
Ankara,
ticarette de karlılık oranı yüksek bir kent. Gelin görün ki kan ağlayan küçük
esnafının, seçimle iyice ertelendi sorunları. Kayıtdışı ve denetimsizlik, en
büyük baş belaları. Beklenen yasa ve yönetmelikler var, şimdilik sümenlerin
altında bekliyor. Rant ticaretinin işleri tıkır.
Tarım
ve hayvancılığı da günden güne geriliyor başkentin. 1 milyon 235 bin hektarlık
tarım arazisinin sadece yüzde 8 buçuğu sulanabiliyor. Köylerde azıcık kalan
sürüler, çoban masrafını çıkaramıyor. Büyük bir deliğimiz var tarım ve
hayvancılıkta, boşaldı köyler. Doğru yönlendirme ile destek bekliyorlar.
Ne oldu hedef?
Altyapı ihtiyaçları,
bütçesi çıkmış ama hükümeti beklediği için uygulanamayan projeler, üretimin
dünyayla rekabet edebilmesi için yolu açacak yasal düzenlemeler hep bekliyor.
Bizim bir 2023 hedefimiz yok muydu? Bu kadar bekleyecek zamanı nerede bulduk? Gitti
işte 2 yıl daha.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder