3 Mayıs 2016 Salı

ESNAFIN DERDİ ÇOK DAHA BÜYÜK



03.05.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi

Anlatamıyorlar, anlatamıyoruz... “Başkent esnafının sorunları zaten çok ciddi boyutlardaydı, bombalar bizi, görmezden geldiğimiz bu kemikleşmiş sorunlarla yüzleşmek zorunda bıraktı sadece” diyor lakin demek ki vehameti iyi tarif edemiyoruz. Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) başlattığı ‘Ankara’yı Seviyorum’ alışveriş kampanyası, inşallah bir nebze de olsa esnafa faydalı olsun, piyasayı hareketlendirsin. ‘Bir nebze’ olur ama. Halıyı kaldırmak lazım, temizleyeceğimize bugüne kadar süpürdüklerimiz, halının altında.

Zorda kalınca hatırlanıyor
Kızılay’da patlatılan bombanın üzerinden 21 gün geçmişti, 1 Nisan’da ‘E Biz De Diyordukbaşlıklı, 8 Nisan’da ‘Ekonomide Ağırdan Almanın Bedelibaşlıklı köşe yazılarımızda esnafın sorunlarının derinliğine dikkati çekmeye çalışmıştık. Biz de derinliğinden, 30 hafta boyunca süren ve 62 meslek odamızın sorun ve taleplerini dile getirdiği ‘Söz Esnafın’ yazı dizimizi hazırlarken haberdar olmuştuk. Bir de çözümlerden kesilen ümitler nedeniyle karamsarlıklarını öğrenmiştik.

Ankara Ticaret Odası’nın kampanyasına söylenecek kem sözümüz olamaz. Hatta o kadar kulak okşayıcı sözler söylendi ki kampanyayı başlatırken seçim dönemlerinde duymuyorduk böyle iddialısını. “Ankara başkentimiz. Ankara’ya sahip çıkmak ülkeye sahip çıkmaktır” minvalinde sözler edildi. Doğrusu da budur zaten ama başkentliğin, zora düşünce akla gelmesi düşündürücü.

Çatı örgütler harekete geçmeli
Esnafı da sanayiciyi de her zaman dinlemek lazım, zorda kalınca değil. Kaldı ki zor da bile dinlemiyor, dinler gibi yapıyoruz. Başta o mesleklerin çatı örgütleri dinleyecek, sorunları devlete yansıtacak, varsa kendi içinde çözümler geliştirecek, devletse herkesi dinleyecek biçimde kulaklarını açacak ve ihtiyaca cevap verecek çareler geliştirecek. Böyle olmuyor ama...

Bize de deli beller gibi aynı şeyleri çiğneyip durmak düşüyor tabii ki. “Türkiye dünya sofrasındaki yeni yerini almaya çalışıyor, bu Türkiye’de icraat ve icracı lazım, derhal yoldaki engelleri kaldırmalı, ticaretin ve sanayinin ayağına dolanan bağlar çözülmeli” diye diye deli borazanı çalar gibi aynı şeyi tekrar edip duruyoruz ancak günübirlik çözümlerle eğleşmekten vazgeçmediğimiz gibi ötelenen düzenlemeler, ötede durmaya devam ediyor. Oysa uzun vadeli düşünme, uzun vadeli çözümler üretme zamanı.

Taşdelen de uyarıyor
Neyse bizim çatlak sesimize eşlik eden biri daha çıktı da köyün iki delisi olduk! Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Sadece araba çekilişi ile esnafın sorunları çözülmez” diye birkaç defadır tekrarlıyor, önerilerde bulunuyor esnafa deva olacak. Ankara ticaretinin hası Çankaya ilçesi içinde dönüyor, etkisini de en iyi Taşdelen anlıyor, en iyi o fark ediyor belliki.


Gözden geçiriyoruz belki
Ankara esnafının derdi, sanılandan çok daha büyük. Esnaf odaları ayrı, esnaf ayrı dinlenmeli. Bu durgunluğu sadece bombalara yormak, halının üstünden atlamaktır. Kontrolden çıkmış fiyatları, astronomik kiraları, kredi kartlarıyla olmayanı harcama dönemini gözden geçiriyor belki herkes.

Olan, küçük esnafa hep oluyordu zaten.

Birikmiş sorunları süpürme kararlılığını taşıyan önlemler lazım. Geçici önlemleri, esnaf da ciddiye almıyor. Biz de bir kampanya boyunca değil, her zaman Ankara’yı sevdiğimiz için bu sorunları tekrar tekrar gündeme getiriyoruz.

Hiç yorum yok: