7 Eylül 2016 Çarşamba

BU YAZ DA İSHALİMİZİ OLDUK



06.09.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi

FETÖ yüzünden Ankara’yı ihmal ediyor, şehir gündeminin gerisinde kalıyoruz. Toz duman içinde tabii günlük sorunlarımız geriye düştü. Her gün yeni bir cinlik öğreniyoruz kendilerinden, her gün yeni bir sahtekarlık. Aman kötüye yol olmaz inşallah da bu FETÖ gibi el atılır, bir bir çözülür günlük sorunlarımız.

Arıza şikayetleri
Yaklaşık bir ay önce, FETÖ darbe girişimi daha çok sıcakken bizim de tahliye hatlarımızda bir hareketlenme oldu. Ankara’nın her yanından, motor arıza şikayetleri geliyordu. Bizzat 15 gün de kendimiz, ailecek ve komşularla yaşadık. Başkentin değişik semtlerinde yaşayan arkadaşlarımızdan dinledik. Hatta bazılarında gıda zehirlenmesi etkisi yarattı, ‘alttan-üstten’ tabir ettiğimiz çift yönlü tahliye vuku buldu.

Gözlerinin feri solmuş biçareler olarak, iç temizliğimizden kaynaklanan kayıpları umursamıyor, memleketin kayıplarına dikkat kesilmiş, FETÖ’nün derdindeydik. Nihayetinde 2009’dan bu yana her yıl mutat ‘yaz ishali günleri’ yeni bir şey değildi zaten Ankaralı için. Memleketin elden gidişinden daha mı önemliydi ayrıca? ASKİ Genel Müdürlüğü ile İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Eylül başındaki “Şebeke suyu temiz, hem de tertemiz” içerikli açıklaması, hatıraları canlandırdı.

Kıymet bilen yok
2008 Şubatı’nda içme suyu şebekesine bağlanan Kızılırmak suyu, sodyum, klorür ve sülfat zenginliği katmıştı içme suyumuza. Haziran 2012’de normalin 3-4 kat üstünde alüminyum tespit edilmiş, yumurtayı sahana değil doğrudan içimize kırar olmuştuk. Eylül 2014’de Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, sülfatın borulardaki kiri, pası çözdüğünü, o yüzden çeşmelerden suyun kirli aktığını açıklamıştı bir basın toplantısıyla. Yılda bir, iç temizliğimizi de üstlenmişti Belediye, daha da kıymet bilen yoktu.

Elbistan’a ders olsun
Yahu daha hafta olmadı, “Elbistan’da su kirliliği nedeniyle 32 bin kişi zehirlendi” diye inlettiler ortalığı. Bizde haber bile olmuyor, şunların gürültüsüne bak. 5 milyon kendi içinde yaşıyor temizliğini, en fazla hastane acilleri dolup taşıyor ama kimse dünya aleme reklam etmiyor motor arızasını. Nitekim böyle de örnek bir kent olduğunu bir kez daha ispatlıyor başkent Ankara.

Bir takım çatlak seslere inat, çok şükür bu yıl da iç temizliğine olan önemi layıkıyla verdik, arındık kirden pastan. Evet, bazıları biraz fazla bazıları daha az arındı ama bir yandan da önemli olan niyet. Sonuçta çoğumuz, dış temizlik kadar iç temizliğin de gereğine inanan, bilinçli kişileriz. Yaa ey Elbistan, gör de ders al!

Hiç yorum yok: