25.10.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
Apartman
Nuri Conker’in, Anafartalar Caddesi 50 numarada, 1923 yılında bir bonmarşe açılıyor.
Caddenin toprak, tezgahtarların ‘Ankara’nın
pudrası’ dediği tozdan yıldığı zamanlar. Eyüp Sabri Tuncer adıyla açılan
bonmarşe, ilk Almanlar’ın üretip Fransızlar’ın geliştirdiği kolonyayı, Ankaralılar’a
tanıtıyor. Yıl 1930... Kimsenin bilmediği kolonyayı, müşterilerine küçük
şişeler içinde hediye ediyor Eyüp Sabri. Kısa sürede sevdiriyor, İstanbul’dan
sonra ülkenin ikinci kolonyası, bu adreste satılmaya başlanıyor.
Balkanlar’dan Ankara’ya
Balkanlar’daki
ayaklanmalar nedeniyle 1908 yılında Saraybosna- Banya Luka’dan göçmüş aile.
Önce Bursa’ya yerleşmiş, kısa süre İnegöl’de kalmış, sonunda Ankara’ya
gelmişler. Oğul Sabahattin Tuncer, 29 Ekim 1923’de İnegöl-Tuzla’da dünyaya
geliyor. Bayrak yok, kadınlar bayrak dikiyor, oradan çıkarıyorlar asıl doğum
tarihini. Nüfus kağıdı, 1924 tarihli.
Ankara’da
ilk, Kayaş’ın Soltak (eski adı Surtak)köyü civarına yerleştiriliyorlar ama
fazla kalmadan Cebeci’deki Boşnak Mahallesi’nde (Sakarya Mahallesi) Kestane
Sokak’a taşınıyorlar. Sonra Ankara Hastanesi’nin önündeki Hususi Muhasebeciler
Apartmanı’na, oradan Yahudi Mahallesi’ne.
Eyüp Sabri Tuncer |
Babayla bozuşuyorlar
5
kardeşin ikincisi Sabahattin, ilkokulu Cebeci’deki İltekin İlkokulu’nda, orta
ve liseyi, Ankara Ticaret Lisesi’nde okuyor. Söyleşimizde “İnatçıyımdır” diyen Sabahattin Tuncer, lise 2’de kendisine vuran
hocasına kızıp, okulu bırakıyor. Uzun yıllar “Diplomalı adam istiyorum ben buraya” diyen baba Eyüp Sabri’yle
araları, bozuk gidiyor bu yüzden.
İkinci
Dünya Savaşı (1939-1945) yıllarında ticaret bitiyor, kolonyanın pabucu dama atılıyor,
karaborsa artıyor, hiç karaborsa alıp-vermeyen baba Eyüp Sabri, zora düşüyor. Sineğin
bile faturalı girip çıktığı dükkanını, İzmir’den gelen ahbap Ahmet Hamdi beyin
tavsiyesi kurtarıyor; dikimini öğrettiği Eyüp Sabri Tuncer gömleklerinde, 3 ay
sıra oluyor yoğun talepten.
25 Haziran 2014'de Sabahattin Tuncer'le fabrikayı da gezmiştik |
İkinci kolonya hamlesi
Kimyacılıkla
hiç ilgisi yoktur ama Sabahattin’in aklı, kokudadır. 1950’den sonra bir ipucu bulma
peşine düşüyor. İstanbul Bahçekapı’da, bir Ermeni’yi, Vahe Karayan’ı öneriyorlar.
Karayan, üzerinde Fransızca ‘Le Livre Du
Parfumeur-Parfümcünün El Kitabı’ yazan bir kitap gösteriyor kendisine.
İçinde, tarihçesinden formüllere, hammadde satıcılarına kadar her şey var.
Kapıya
çıkıyor, etrafa bakıyor, Haşet Kitabevi’ni görüyor yakında. Hemen sipariş veriyor,
birkaç hafta sonra geliyor kitap. Geliyor ama Fransızca yok. Sonunda
İstanbul’da bir Yahudi çeviriye yardım ediyor ve ‘bütün ufkunu açan kitap’
yolunu da açıyor.
Boş işlerle uğraşmıyormuş
oğlan!
Çizimi
iyidir, bir yandan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Anatomi Bölümü’nde
desinatörlük yapıyor, bir yandan iş çıkışı dükkana gidiyor, dükkanın
alışverişini yapıyor, bir yandan da araştırmalara, deneylere devam ediyor.
Tam
tarihi hatırlayamamış “1960 gibi”
demişti, nihayet bir gün baba Tuncer’e yaptığı kolonya karışımını koklatıyor. “Güzel” diyor babası. “Bu kadar değil; 600 liralık maliyeti de 100
liraya düşürdüm” deyince kolonya üretimi yeniden gündeme geliyor. Bu arada
babayla uzun yıllar süren bozukluk bitiyor, arayı düzeltiyorlar. Diploma yok
ama boş işlerle de uğraşmıyormuş demek oğlan!
Sabahattin Tuncer |
Üçüncü hamleyle marka
oturuyor
1981’de
baba Eyüp Sabri’yi kaybedince ipleri ele alıyor ve Ticaret Lisesi’ndeki
yılların da katkısıyla Eyüp Sabri Tuncer Kolonyaları’nı yeniden canlandırıyor. Eski
markayı yeni dünyaya uyarlıyor, ömrünü uzatıyor. Bu arada alanında adam
yetiştirip, Türkiye’nin değişik yerlerinde kabuk yağı, çiçek yağı gibi esans
hammaddesinin üretilmesi için üreticilere ön ayak oluyor.
25
Haziran 2014’de Samsun Yolu 25’inci kilometrede ağaçlar arasında kaybolan,
botanik bahçesi gibi fabrikasında yaptığımız söyleşide oğul Sabahattin, fabrika
arazisindeki evinde yaşadığını, gününü etraftaki kendine has bitkileri,
böcekleri ve hayvanları inceleyerek geçirdiğini, sorarlarsa merkezi İstanbul’a
taşınmış şirketiyle fikirlerini paylaştığını söylüyordu.
Eyüp Sabri Tuncer Kolonyaları'nın fabrikası, botanik bahçesi gibi |
İşadamından fazlasıydı
Bir
Ekim günü doğan Sabahattin Tuncer, yine bir Ekim günü, 23’ünde, 93 yaşında ayrıldı
aramızdan. Vefat haberleri daha çok firma yönetim kurulu başkanı olması
nedeniyle verildiyse de babanın her yere giren kolonyasını, aslında oğul rafine
etmişti. Sabahattin Tuncer, hala araştırmaya devam eden, adeta geleneksel
parçamız haline gelen bugünkü kolonyanın mucidiydi. Bir şirket sahibinden daha
fazlasını kaybettik yani.
1 yorum:
Eyüp Sabri ile aynı ilk okuldan mezun olduğumuzu bilmiyordum. Çok ilginç bir hikaye. Teşekkürler.
Yorum Gönder