07.03.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Bizim
bildiğimizden 230 bin kişi daha artmış Ankara’nın nüfusu; 5 milyon 270 bin kişi
olmuş. 5 yıl önce bir Polatlı göçüyordu, yaklaşık 2 Polatlı kadar olmuş aldığı
göç. Enine boyuna, yukarısına aşağısına büyüyor şehir.
Ankara
Kalkınma Ajansı, 2016 yılının istatistik verilerini açıkladı. İstatistiklere
bakılırsa Türkiye ortalamasının çok üzerinde çıkan eğitim seviyesine, nüfusun
yarısının 32 yaşından genç olmasına karşın ekonomik veriler, bu birikimi doğru
kullanamadığını gösteriyor Ankara’nın.
Eğitimli nüfusu kullanamıyor
Yüksekokul ya da fakülte mezunlarının oranı
Ankara’da yaklaşık yüzde 20, Türkiye genelinde ise yüzde 13’e yakın. Türkiye’nin
ilk 5’e giren üniversitelerinden 3’ü, Ankara’nın üniversiteleri. 21’inci üniversitesini
açtı başkent. 208 bin öğrencisi var.
Ancak bu nitelikli nüfusunu üretime yönlendirmekte zayıf. Zayıf çünkü başkent
ekonomisinin yüzde 75’ini hizmet sektörü oluşturuyor. Sanayi sektörü yüzde 26
civarında, tarım ise yüzde 3’ün altında. Hala tüketici bir şehir yani Ankara.
Sanayide bürokrasinin prangalarından kurtulamıyor, tarımda ekilebilir
arazisinin anca 11’de 1’i faal. 2016’ya ilişkin tek tesellimiz; 5 yıl önce 4
alıp 1 satıyorduk yurt dışına, 3 almış 2 satmışız geçen yıl.
Üretemeyen meslek okulu
Burada hayati konu, ortaöğretim meslek ve teknik okulları. Her ne kadar
ümidimizi kesmesek de bu alanda okul ve öğrenci sayısının çok küçük bir kısmını
üretime katabiliyoruz. Orta öğretimde 223’ü resmi, 47’si özel 270 meslek ve
teknik okulumuz, bunların da çoğu kentin üretimine katılamayan
yaklaşık 150 bin öğrencisi var.
Katılamıyorlar çünkü özellikle resmi okullarımız, işlevini yerine getirecek
güncel müfredat, yetkin öğretmen ve teknik araç-gereçten yoksunlar. Ustası,
öğretmeni olmadığı için bahçede top oynayarak o teknik araç-gereci paslandırıp
çürüten de var. Sanayide ve ticarette onbinlerce çırak, kalfa ve ara elemana
ihtiyacı olan Ankara’da, bizi yanıltmaması gereken en önemli rakamlardan biri
de meslek okullarının ve öğrencilerinin sayısıdır.
Tarımdan ve hayvancılıktan elini çekmiş görünüyor başkentimiz. O arazilere
ihtiyaç dışı bina dikiyor nefes almadan. Sonra o konutların kaldırımlarını,
balkonlarını yiyeceğiz herhalde gıda ihtiyacı yoğunlaştığı zaman.
İki sorunu acil
21 üniversitesi, 8 teknoparkı, 11 organize sanayi bölgesi, üstüne
Türkiye’nin en iyisi eğitimli nüfusu var başkentin. Bu olanaklarla üretmeyen
tüketen bir kent yaratmayı becermek marifet. Gençlerini değerlendiremeyen
Ankara’nın işsizlik oranı yüzde 11. Sokağı bilince iyi niyetli bir veriymiş izlenimi
yaratıyor ilk anda. Daha 13 gün oldu ‘İstihdamınEngeli Bürokrasinin Kendisi’ diyeli. Fazla da rakamlara kaptırmadan, bürokrasi
prangasını çözmeli, 20 yıl önce çoktan bitmiş olması gereken mesleki eğitim
sorununa aciloğlu acil el atmalıyız.
Katma değer üretiminde bu haliyle bile ülkenin 2’ncisi ama rakamlardan da anlaşılıyor ki kabiliyetinin yarısını bile kullanmıyor Ankara. Nüfusuyla beraber sadece kentin altyapı sorunları ve tüketimi artıyor. Bu şehirde yaşayan devletle şehrin yöneticileri, nasıl yıllarca bunu görmeyip de önlemini almıyor, nasıl böyle etkin bir nüfusun enerjisini bonkörce ziyan ediyor, yanıtını duymaya korkulan sorularıdır başkentin.
Katma değer üretiminde bu haliyle bile ülkenin 2’ncisi ama rakamlardan da anlaşılıyor ki kabiliyetinin yarısını bile kullanmıyor Ankara. Nüfusuyla beraber sadece kentin altyapı sorunları ve tüketimi artıyor. Bu şehirde yaşayan devletle şehrin yöneticileri, nasıl yıllarca bunu görmeyip de önlemini almıyor, nasıl böyle etkin bir nüfusun enerjisini bonkörce ziyan ediyor, yanıtını duymaya korkulan sorularıdır başkentin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder