25.03.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Ankara’nın
58 müzesi var. İlçeleriyle beraber 74. “Biliyorum”
diyen 4-5 tanesini bilir, haydi 10 olsun. Bir kısmı resmi kurumlar, bir kısmı
üniversiteler içindedir, o kurumun ya da üniversitenin sakinleri bile gidip
gezmemiştir.
Bilinç olmayınca
Gitmezler
çünkü çocukları, gençleri götürüp gezdirmeyince tarih, belge, arşiv, koleksiyon
bilinci oluşmuyor, gözünün önünde telef edilen tarihi eserlerine yıkıntı, kağıt
fabrikalarına gönderilen belgelerine çöp gözüyle bakıyorlar memleketin.
Tarihten kendisine kalana da kendi tarihine de sahip çıkamıyor, toprağına
yabancılaşıyor nesiller. Toprağını, kültürünü tanımayan, sahip de çıkamaz tabii.
Haziran’da
açılışının yılı dolacak. Ankara Kalesi’nin ana girişinin tam karşısında
Çengelhan, yanında Çukurhan vardı, onların arkasına Safranhan Müzesi açıldı.
Çengelhan’daki eserler oraya taşındı, genişliği sayesinde yeni eserler,
koleksiyonlar eklendi. Üçlü tamamlandı, o parselde gerçeğine yakın çok başarılı
bir tadilat ve düzenlemeyle eski Ankara yeniden yaşamaya başladı.
İkinci cezaevi
‘Zafran Hanı’
deniyor, ‘Zaferan Hanı’ deniyor, ‘Zağferan Hanı’ deniyorsa da son hali Safranhan
dilimizde. Şer’iye sicilleri yani mahkeme defterlerinde, Ankara’ya yerleşik,
aslen Kayserili Hacı İbrahim oğlu Hacı Mehmed tarafından 1511 yılında
yaptırıldığı, duvarlarına bitişik 20 dükkân ile vakfedildiği kayıtlı.
Odaları beşik tonozlu, 42 odası var. Ankara
tiftiğinden hem kendi hem dünya saraylarına giren sof kumaşının ticareti gerileyince,
boşalıyor odaları. Osmanlı’nın son zamanları Cumhuriyet’in ilk yıllarında
cezaevi olarak kullanılıyor. Ankara’nın ilk cezaevi, Kale içinde Zindankapı’da
Akkale Hapishanesi. İkincisi Safranhan, üçüncü en eskisi Ulucanlar. Mimari
değeri de olan bir eseri cezaevi, depo olarak kullanırken neyse birileri de
tersine çevirip kültür merkezine dönüştürebiliyor.
2012 yılında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı satın
aldı, 2016 yılına kadar aslına sadık kalınarak tadilatı, düzenlemesi sürdü, avlunun
üzeri cam ile kapatılarak koruma altına alındı ve geçtiğimiz Haziran açıldı.
Kültür
merkezi oluşuyor
Hanların büyüklüğü hareketli, canlı ticaretin
göstergesidir, son kurtarabildiklerimizden biri Safranhan. Yanlarında 1471’de
yapılan Mahmut Paşa Bedesteni ile Mehmet Paşa Hanı (Kurşunlu Han), yani ikisinden
oluşan şimdiki Anadolu Medeniyetleri Müzesi var. Aralarındaki boşluğu dolduran
Erimtan Müzesi ve çevresini saran sanat atölyeleri, galerilerle başkente
yakışır bir kültür merkezi oluşuyor.
Çok küçük bir alan içinde gezmeye doyulamayacak 3 müze ve sanat erbabı... Eh biz de bu merkeze yakışır bir Kale ve meydanı istiyoruz, yerel yönetimlerimiz dikkate değer görürse eğer.
Çok küçük bir alan içinde gezmeye doyulamayacak 3 müze ve sanat erbabı... Eh biz de bu merkeze yakışır bir Kale ve meydanı istiyoruz, yerel yönetimlerimiz dikkate değer görürse eğer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder