20.06.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Geçen
yıl Kasım ayında etrafına paravanlar çekildi, şöyle bir 7 ay talan edilmesine
fırsat verildi, hoyratça yağmanın ardından 17 Haziran’da sırtından kepçelendi
ve 18 Haziran sabahı erken saatlerde yıkıldı. Belediye Başkanımız Melih Gökçek,
sahurdan sonra Fatihası’nı okumaya gitmiş, sağlamken kıymeti bilinmeyen binanın
yıkıntıları önünde fotoğraf çektirmiş. Allah rahmet eylesin, iyi bilirdik
binayı!
Melih Gökçek, Twitter'dan İller Bankası yıkıntısı önündeki fotoğrafını paylaştı |
Hafızada bir kayıp daha
Kasım
2015’di yıkım kararını öğrendiğimizde. Tam 1 yıl sonra 2016 Kasımı’nda yazdık ‘Kepçe İller Bankası’nı Yıkar’ diye.
Şubat 2017’de ‘İller Bankası’nda Kepçe’den Önce Talan’ dedik. İtfaiye Meydanı’nda 4 yıl önce başlayan cami
inşaatıyla beraber infaz kararı verilmiş, yaklaşık 2 yıl sonra öğrenebilmiştik
ne olduğunu. Hiç yakıştıramadık...
Yakıştıramadık
çünkü mimarlık okullarında ders olarak okutulan değerde bir yapının gecekondu
gibi oldu-bittiyle yıkılması, ‘değer’
kavramını değersizleştiriyordu. Şehrin hafızasından Marmara Köşkü, Çubuk Barajı
Göl Gazinosu, Su Süzgeci binası, Etibank binası, Çiftlik’teki Merkez Lokantası,
Havagazı Fabrikası, Hacıbayram Camisi’nin dayandığı Bizans Surları gibi bir
sayfa daha siliniyordu.
Neyi yıktık?
Acaba
değersiz bulduğumuz için mi yoksa aksine, değerini bildiğimiz için mi sessizce
yıkıyorduk bu yapıları? Öğrenemediğimiz gerekçenin merakı içinde, hafızayı
korumakla yükümlü Ankara 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun icazetiyle
yol verilen yıkıma şahit yazılıyorduk sadece.
Neyi
yıkıyorduk, hatırlayalım:
Modern
Türk mimarlığının en önemli kişiliklerinden Seyfi Arkan’ın eserini yıkıyorduk..
1937
yılında yapılan sadeliğin başyapıtlarından biriydi İller Bankası..
Çünkü
Opera Binası, İtfaiye Meydanı için planlanmış, yanına Emlak Bankası ile bir
park ve İller Bankası düşünülmüştür. Opera Binası’nı gölgelememesi için diğer
yapılar sade olarak tasarlanmış, Opera şimdiki yerine yapılınca İller Bankası
tüm sadeliğiyle o dağınık meydanın tek düzenli çizgisi, kişilikli yapısı
kalmıştır..
Yerli,
modern, özgündür... Dediğimiz gibi; okullarda okutulacak kadar.
Talan edilmeden önce ve sonraki halleri |
Aynısından olmuyor
Bir
şeyi daha yeni öğrendik; Koruma Kurulu, ‘aynısının
başka yere yapılması’ şartıyla onay vermişmiş yıkıma. Melih Gökçek de “Aynısı caminin arkasına yapılacak” diye
açıkladı. Mimari ve tarihi değer olarak örneğin, Kale’de 850 yaşındaki Alaeddin
Camisi’ni yıksak ve hatta aynı yere aynısından yenisini yapsak, o artık tarihi olur
mu? Ya da mimari değeri korunur mu? İşte Hacıbayram Camisi örneği, hiç tarih
kokusu kaldı mı avlusunda?
Gitti artık... Değerlerini de yanına alarak, eksilterek gitti şehrin pek çok yapısı gibi. Bizimki son görevi yerine getirmek. Çok iyi, çok değerli bilirdik yıkılan diğer yapılar gibi. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın götürdükleriyle beraber İller Bankası.
Gitti artık... Değerlerini de yanına alarak, eksilterek gitti şehrin pek çok yapısı gibi. Bizimki son görevi yerine getirmek. Çok iyi, çok değerli bilirdik yıkılan diğer yapılar gibi. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın götürdükleriyle beraber İller Bankası.
3 yorum:
Tarihin Yıkılmasına göz yumanları , Tarih Mutlaka YAZAR ✔
Bu döneme İkinci Ulusal Vandalizm dönemi demek istiyorum. Birinci ulusal Vandalizm dönemi 1950’lerde yaşanmıştı ve İstanbul’da pek çok tarihi eseri yok eden bir kıyımdı. Birçok kentte de kıyım vardı.
Bu dönemde (2000'li yıllar) Hacı Bayram Veli Camii genişletilirken, tarihte ilk defa bir höyüğün altına dört katlı otopark yapan bir belediye yönetimiyle karşı karşıyayız.
Frig Höyüğü tahrip edildi ve Hacı Bayram çevresine yeni tarihi eserler yapıldı. Antik Sur duvarı yıkımı, tabii oradaki yeni yapıları yaparken yeni tarihi eserleri Hacı Bayram’ı göremedikleri için, bu duvarın tahrip edilmesi gerekiyordu ve Ankara Kalesinin devamı niteliğinde, hatta üçüncü sur duvarının da bağlandığı surlar bakımsızlıktan bir gecede yıkıldı dozerler girerek.
Bu antik dönem çok önemli Ankara için. Eserlerin tahribinin baş sorumlusu Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Koruma-ma Kurullarıdır. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu uyarınca suç işlemiştir, işlemektedir.
Su Süzgeci, Marmara Köşkü yıkımları, Çubuk Baraj Gazinosu, Etibank yıkımı, Elektrik Havagazı Fabrikası yıkımı, İller Bankası Yıkımı, son Vandalizm dönemi. Yani birinci ulusal Vandalizm döneminden sonra ikinci ulusal Vandalizm dönemi olarak adlandırabiliriz. Çünkü ikinci ulusal mimarlık eserlerini de yıkıyor daha çok...
Emeklerine kalemine yüreğine sağlık ali bey
Yorum Gönder