15 Temmuz 2017 Cumartesi

HER TÜRLÜ AYRILIRIZ



15.07.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi


Nereden nereye geldi 15 Temmuz: Durup dururken devlet devlete saldırdı, birkaç saat içinde dehşeti yaşadık, millet sokağa inip karşı koydu, şehitler gaziler verdik, siyasi ayrışmaları keskinleşmiş bizler, ertesi gün aynı gemide olduğumuzu fark ettik. Ancak nasıl olduysa darbe girişimi öncesi zaten karpuz gibi ikiye ayrılmışken birleşeceğimize, tam bir yıl sonra darbe girişimine ilişkin düşüncelerin ayrışmasını da ekleyerek başa döndük.
Kendin karıştır kendin ye
Vallahi böyle bir milletin, düşmana ihtiyacı yok. İçini karıştırmak için elinden geleni ardına koymayan onca ülkenin yaptıkları yetmiyor, biz üzerine ekliyoruz bir de kendi elimizle. Adamların kafası karışıyor, ne siyaset güdeceklerini şaşırıyorlar. “Arkadaş, bu karışıklık bizim marifetimizden mi, yoksa kendi kendini mi karıştırıyor bu Türkiye” diye kafa patlatıyor siyasetçileri, bilim adamları. Nitekim memleket karıştırılacaksa eğer onu da kimseye bırakmıyoruz evelallah, itinayla kendi işimizi görüyoruz kendi başımıza!

16 Temmuz günü birbirine büyük ivmeyle yaklaşan karşıt görüşler, darbe girişiminin birinci yılında, aşağı yukarı aynı saflara, eski yerlerine çekilmiş durumda. Hiç üstüne alınmamış, kaldığımız yerden devam ediyoruz yani. Darbe girişimini, devletin kılcal damarlarına sinmiş yapılanmayı, dünyadaki ve bölgemizdeki uluslararası niyetleri, çatışmaları unuttuk, karpuzun bir yarısı diğer yarısına, “Karpuz benim” diye üsteliyor hala. Sabır taşını un ufak edecek bir şey bu, ‘aymazlık’ içindeyiz mi demek gerekir acaba?

Normal değil
Olamaz efendim; bir millet 70 yıl ısrarla aynı yanlışı tekrarlayıp, sürekli bölünmeye çalışamaz. Normal değil. 70 yılda ortak görüşler, ortak çıkarlar tespit edilmiş, ortaya doğru karşılıklı adımlar atılmış olmalıydı. Koca bir milletin haylazlığından ders almayan, yediği dayaklardan uslanmayan arsız çocuklar gibi hiç değişmemesi, normal değil. Dönüyor dolaşıyor, adı farklı ama özü aynı çatışmalardan kurtulamıyoruz bir türlü.

E ama herkes, öteki kadar kendini de bir değerlendirsin artık. 70 yıl önce durduğun, 50 yıl önce durduğun, 30 yıl önce durduğun yerdeysen görüşlerin sağlamlığı kadar sabit fikirden kaynaklanabileceğini de hesaba katmak lazım biraz. Dünya değişiyor, teknoloji uçmuş gidiyor, bizim uzlaşmaz iki uçlu keskin siyasi ayrışmamızın adı değişse içeriği hiç değişmiyor üstelik dünyadaki değişimleri de kendine alet ederek.

Tebliğciyiz
E ilerleyemiyoruz yani. Herkes yerinden, köşesinden kımıldamayınca ilerleyemiyoruz. 70 yıl “Benim dediğim mutlak doğru” demekle olmadı, kimseye de faydası dokunmadı işte. Daha kaç neslini böyle telef edecek bu millet?

Tebliğ etmekle tartışmayı karıştırıyor bizim millet. Tartışmada fikire fikirle karşılık verilir, doğrularda birleşmek koşuluyla taraflar yeni fikirler doğurur, düşünce evrimleşir, yol kat edilir. Tebliğde, karşı tarafa sadece bildirilir. Herkes bildiriyor bizim memlekette ama tartıştığını sanıyor maalesef.

Aymazlığımız sayesinde
Görüldüğü gibi daimi ayrışmanın formülü çok basit; sabit fikri canlı tut. Yanaşma olmuyor tabii ki böyle. 15 Temmuzlar’ı, 29 Ekimler’i, Çanakkaleler’i elimizin tersiyle iter, her türlü ayrışırız tabii.

15 Temmuzlar’ın çok da uzağımızda olmadığını, özellikle sonrasını düşünerek aklımızı başımıza alacağımızı umuyorduk yıldönümünde. Bir yıl içinde 14 Temmuz’a, kaldığımız yere döndüğümüzü görüyoruz aymazlığımız sayesinde!

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Ne zaman, Karşımızdaki kişiye önem verip FİKİRLERİNİ BEĞENMESEK BİLE dinleyip , Acaba doğru olabilir MI diye araştırırsak , Biryerlere VARIRIZ ✔