16 Ağustos 2017 Çarşamba

GEZEGEN BULAN ŞEHRİN İÇ TEMİZLİĞİ



15.08.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

Geçen yılki yoğunlukta olmadı ama geleneksel yazlık ishal günlerimizin Haziran ayında başladığından haberdarız. Sosyal medyada Ankaralılar, paylaştıkları fotoğraflar eşliğinde “Çeşmeden çikolata akıyor” diye minnetlerini iletmişti Belediye’ye. Yavaş yavaş iç temizliğiyle ilgili memnuniyet ifadeleri duymaya başladık çevremizdeki insanlardan. Şanslı sakinlerindendi mevsimin açılışını yapan başkentliler.

Soru ve yanıt
Bu yaz da Kızılırmak suyu, son dakikada gündeme geldi nihayet. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi geçen hafta Meclis’e soru önergesi verdi, Belediye Başkanımız Melih Gökçek de beklemeden, önergeyi tivıtırından (twitter) yanıtladı hemen: “Evet Ankara’da barajlar alarm verdiği için biz aylardır Kızılırmak’tan su veriyoruz. Elbette Kızılırmak suyu diğer barajlarımızdan gelen su kadar lezzetli değil. Ama ‘Susuzluk mu yoksa lezzeti olmasa da su mu?’ derseniz, senin kafana yatmasa da biz su deriz..” diyerek devam etti “..Kızılırmak’tan ağustos ayında mümkünse su vermeyelim diye talimat verdim. Kaldı ki Sağlık Bakanlığı yetkilileri 2017 yılındaki ishal vakalarında geçmiş yıllara nazaran artış olmadığını açıkladı.
Sodyumu, klorürü, alüminyumu, sülfatı bol çikolata renkli nehir: Kızılırmak
Kiri pası çözüyor
Eylül 2014’de, Kızılırmak suyunda sodyum, klorür, alüminyum gibi bolca olduğu tespit edilen sülfatın, borulardaki kiri, pası çözdüğünü, o yüzden çeşmelerden suyun kirli aktığını bir basın toplantısıyla açıklamıştı zaten Büyükşehir Belediye Başkanımız. Biz de “Boruyu temizleyen, insanların tahliye sisteminde de bir temizliği sağlayabilir pekala” diye düşünmüştük.
Temsili Kızılırmak suyu kullanılan boru ile kullanılmayan kirli boru

Ancak geçen yıl biraz daha ağır geçen temizlik işlemi nedeniyle ‘alttan-üstten’ tahliyeye maruz kalan vatandaş, aklı ve kalbi sokaklarda, 15 Temmuz darbe girişimini televizyondan izlemekle yetinmişti. Burukluğunu açıklayamadılar açık açık.

Müthiş keşif
Tam Kızılırmak suyu yine başkentin gündemine gelmişken bir haber: “Türk bilim insanları, ilk kez bir gezegen keşfettiler.” Ankara Üniversitesi merkezli, Türkiye’de değişik üniversitelerden bilim insanlarının katıldığı, Rusya ve Japonya’nın da teknik desteğiyle güneş sistemimizin dışında bir gezegen bulunmuştu. Olumsuz haberlerden bunaldığımız, göğüs kabartan başarı haberlerine açken gelmişti müjde. Çok yaşasınlar, helal olsun bilim insanlarımıza.

Biliniyordu zaten
Demek çeşme suyu içmiyorlarmış” diye geçti aklımızdan başarılı çalışmayı değerlendirirken. Çok donanımlı bir teleskop tuvalete sığmayacağına göre, mantıksız büyüklükte bir tane inşa etmek gerekir. E açıklayamazsınız dünya bilim camiasına. Zaten teşneler, “Türkün aklı ya kaçarken ya...” diye yapıştırıverirler önyargıyı. Oysa uygun ortam sağlandığında, aklımızın gayet zehir çalıştığı bu başarılı sonuçta da görülüyor.
Bilim insanlarımız, suyu musluktan içmeyip başarılı oldu
Kızılırmak suyuyla ilgili tartışma, içildiği sürece bitmeyecek anlaşılan. Bu suyun içmeye elverişli olmadığı, 1968 yılında Amerikalı CAMP-HARRIS-MESARA ortak girişim grubuna yaptırılan  Ankara İçmesuyu Master Planı’ için düzenlenen raporda da yer alıyordu. Ama yaptık, oluyor işte. Su fiyatına temizlik işlemleri de yanında bedava.

Hiç yorum yok: