15.08.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Geçen
yılki yoğunlukta olmadı ama geleneksel yazlık ishal günlerimizin Haziran ayında
başladığından haberdarız. Sosyal medyada Ankaralılar, paylaştıkları fotoğraflar
eşliğinde “Çeşmeden çikolata akıyor”
diye minnetlerini iletmişti Belediye’ye. Yavaş yavaş iç temizliğiyle ilgili
memnuniyet ifadeleri duymaya başladık çevremizdeki insanlardan. Şanslı
sakinlerindendi mevsimin açılışını yapan başkentliler.
Soru ve yanıt
Bu
yaz da Kızılırmak suyu, son dakikada gündeme geldi nihayet. CHP Ankara
Milletvekili Ali Haydar Hakverdi geçen hafta Meclis’e soru önergesi verdi,
Belediye Başkanımız Melih Gökçek de beklemeden, önergeyi tivıtırından (twitter)
yanıtladı hemen: “Evet Ankara’da
barajlar alarm verdiği için biz aylardır Kızılırmak’tan su veriyoruz. Elbette
Kızılırmak suyu diğer barajlarımızdan gelen su kadar lezzetli değil. Ama ‘Susuzluk
mu yoksa lezzeti olmasa da su mu?’ derseniz, senin kafana yatmasa da biz su
deriz..” diyerek devam etti “..Kızılırmak’tan
ağustos ayında mümkünse su vermeyelim diye talimat verdim. Kaldı ki Sağlık
Bakanlığı yetkilileri 2017 yılındaki ishal vakalarında geçmiş yıllara nazaran
artış olmadığını açıkladı.”
Sodyumu, klorürü, alüminyumu, sülfatı bol çikolata renkli nehir: Kızılırmak |
Kiri pası çözüyor
Eylül
2014’de, Kızılırmak suyunda sodyum, klorür, alüminyum gibi bolca olduğu tespit
edilen sülfatın, borulardaki kiri, pası çözdüğünü, o yüzden çeşmelerden suyun
kirli aktığını bir basın toplantısıyla açıklamıştı zaten Büyükşehir Belediye
Başkanımız. Biz de “Boruyu temizleyen,
insanların tahliye sisteminde de bir temizliği sağlayabilir pekala” diye
düşünmüştük.
Temsili Kızılırmak suyu kullanılan boru ile kullanılmayan kirli boru |
Ancak
geçen yıl biraz daha ağır geçen temizlik işlemi nedeniyle ‘alttan-üstten’
tahliyeye maruz kalan vatandaş, aklı ve kalbi sokaklarda, 15 Temmuz darbe
girişimini televizyondan izlemekle yetinmişti. Burukluğunu açıklayamadılar açık
açık.
Müthiş keşif
Tam
Kızılırmak suyu yine başkentin gündemine gelmişken bir haber: “Türk bilim insanları, ilk kez bir gezegen
keşfettiler.” Ankara Üniversitesi merkezli, Türkiye’de değişik
üniversitelerden bilim insanlarının katıldığı, Rusya ve Japonya’nın da teknik
desteğiyle güneş sistemimizin dışında bir gezegen bulunmuştu. Olumsuz
haberlerden bunaldığımız, göğüs kabartan başarı haberlerine açken gelmişti
müjde. Çok yaşasınlar, helal olsun bilim insanlarımıza.
Biliniyordu zaten
“Demek çeşme suyu içmiyorlarmış” diye geçti
aklımızdan başarılı çalışmayı değerlendirirken. Çok donanımlı bir teleskop
tuvalete sığmayacağına göre, mantıksız büyüklükte bir tane inşa etmek gerekir.
E açıklayamazsınız dünya bilim camiasına. Zaten teşneler, “Türkün aklı ya kaçarken ya...” diye yapıştırıverirler önyargıyı. Oysa
uygun ortam sağlandığında, aklımızın gayet zehir çalıştığı bu başarılı sonuçta
da görülüyor.
Bilim insanlarımız, suyu musluktan içmeyip başarılı oldu |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder