28 Ekim 2017 Cumartesi

CANINA OKUNAN KENTLER – VECİHİ HÜRKUŞ ŞEHİTLİĞE



28.10.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

Daha yeni şehrin ortasında kalan ODTÜ Ormanı’ndan 45 hektarı kesilmiş, 90 hektarı orman olmaktan çıkarılmışken Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’den manşetlik sözler: “Bilinçsizlikle şehirlerimizin canına okumuşuz.” Kulağa çok güzel gelecek şeyler devamında; “Yönetici günü kurtaracak planlar yapıyorsa, o şehir de yok oluyor.”

Her ne kadar konuşmanın özü kentsel dönüşüme, onun da yanlış yapılmamasına odaklansa da kentleşmenin tarih kitabı diyebileceğimiz ülkemizle ilgili cümleleri Bakan Özhaseki’nin konuşmasından ayıklayıp, hatırlatmak lazım:

Arabesk medeniyeti
- “Anadolu, şehirciliğin başladığı bölge.. Kurulan her büyük medeniyetten hepsinden bir iz taşıyoruz.. Açık hava müzesi gibi adeta..
- “..Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük medeniyet kurmuşuz. Selçuklu’da da, Osmanlı’da da şehircilik belli bir düzen ve plan doğrultusunda yapılıyordu. Bugüne geldiğimizde kurduğumuz şehirlere baktığımızda bu şehirler için hangi medeniyet ismini veririz bilmiyorum. Arabesk medeniyeti desek doğrudur. En büyük şehirlerde 100 katlı gökdelen yanında bir baraka, yanında sanayi. Bilinçsizlikle şehirlerimizin canına okumuşuz..”

- “..300 yıllık tarihi olan bir Amerika’da 300 yıllık şehir planları var. Bizim binlerce yıllık kadim bir tarihimiz var ama şehir planlarımız yok..”
- “.. Şehirlere baktığımızda iki şey ön plana çıkıyor; bir, sağlıksız şehirlere sahip olduk. Cehalet, bilgisizlik ve fakirliğin getirdiği sağlıksız şehirlere sahip olduk. Sonra kimliksiz şehirlerle sahip olduk. Bizim şehirlerimizde hiçbir şey anlaşılacak gibi değil, biraz sağlıksız biraz kimliksiz şehirlere sahip olduk..” (‘Biraz’ nezaketine hiç gerek yok ama..)

- “.. Yönetici günü kurtaracak planlar yapıyorsa, o şehir de yok oluyor. Şehrin yöneticisi ufuklu ve uyumluysa.. Burada uyum sağlarsa şehir büyür gider.. Yok birinin yaptığına diğeri takoz koyuyorsa Allah o şehrin yardımcısı olsun..”

Komşuluğu bitirmeyen şehircilik
Kentsel dönüşümle oluşturulan yapılaşma ve şehirleşme tarzı için de şöyle diyor Kayseri Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı da yapmış Mehmet Özhaseki:

- “..Bunlar da kimliksiz çıkacaksa biz bu işi niye yapıyoruz ki? Bizim ortaya çıkacak mahalle konseptinde komşuluk ilişkilerinin yürüyebileceği, birbirimize merhaba diyebileceğimiz, akıllı şehirler diye durmadan tarif ettiğimiz, hatta enerjisini kendisi üreten, sıfır atık projesiyle en modern yaşam modeliyle yaşayabildiğimiz bir şehir modeli ortaya çıksın istiyoruz..”

Başkent Ankara, tüm ülkedeki kentsel dönüşüm sürecinde başı çeken kötüler arasında. Tarihi ve doğasında geri dönüşü olmayan dönüşümlerden geçti. Hacıbayram’ı, Hacı Bayram’ın kendisi bile tanıyamaz getirseniz. Atatürk Orman Çiftliğini de Mustafa Kemal... Kızılay, kişiliksizlik anıtı. Bu serzeniş ve uyarılar için çok geç kalmadık mı sayın Özhaseki? O yöneticiler niye kendi haline bırakıldı da şehirler bu hale geldi?

Hürkuş’a vefasızlık
Bir ömre sığmayacak işleri 73 yıllık yaşamına sığdıran Vecihi Hürkuş’u yazalı çok geçmedi, 16 Temmuz 48’inci ölüm yıldönümüydü, 18’indeHep Yalnız Bırakılan Adam: Vecihi Hürkuşdemiştik. Havacılık camiamızın resmi kuruluşlarından hiçbir temsilci, yine katılmamıştı mezarı başındaki anmaya.

Hürkuş çalışma masasında
Cebeci Belediye Mezarlığı’ndaki kabri Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği de olmasa bakımsızlıktan kaybolacak. “Mezar taşına koyduğumuz bröveler, panolar alınıyor, kayboluyor. Türk havacılığının çalışmak için çırpınan bir hizmetkârının kabrinde, Türk bayrağı dalgalanmıyor” diyor Dernek.

İmza kampanyası başlatıldı
Vecihi Hürkuş'un kabri, Askeri Şehitliğe nakledilsin” diye bir imza kampanyası başlattılar.Adı gibi, bir kuş gibi hür düşünmüş hür davranmış, bu hürlüğün bedelini, çok ağır cezalandırmış devletiyle milleti” demiştik yazımızda. Fikirlerine, ürettiği uçaklarına sahip çıkılmamış, borçlandırılmış, maaşına haciz konmuş, hayatını yazamadan, küskünlüğünü bile yaşayamadan 16 Temmuz 1969’da, tam da insanoğlunun aya ayak basmak için uçtuğu gün, göremeden sonsuzluğa uçmuştu Hürkuş.

Vefasızlığın burasından dönsek, kemikleri daha fazla sızlamadan Hürkuş’u hak ettiği yerde uyutsak, gelecek nesillere bu örnek kişiliği bir simge olarak aktarsak. Hak edileni sahibine, teslim etsek yani.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Ali kardeş eline saglık.Ama.eksik.

Unknown dedi ki...

Sayın İnandım, hassasiyetiniz ve güzel paylaşımınız için içten teşekkür ederim. Sağolun

Mustafa KILIÇ

Adsız dedi ki...

http://www.flasgazetesi.com.tr/mobil.php?islem=yazarlar&altislem=detay&id=911