12.10.2012 Milliyet-Ankara Gazetesi
Ekim ayı,
mevsimlerin solduğu ama Ankara’nın yeşerdiği aydır. Doğasına sinmiş meziyettir;
ümitler solduğu zaman yeşerir, ışıldar. Dar zamanların şehridir Ankara, kötü
günde gösterir vefasını da aklını da gücünü de. Ya havasından ya suyundan ya
taşından, toprağından.. ya da hepsinde pişen insanından, zorda belli eder
kendini. Sonbahar güneşi olur, kuru kavruk dökülmüş yapraklar arasında, sürmüş taptaze filiz olur.
Ölüm döşeğindeki ümidi dirilten gösterişsiz bir bilgedir. Soluk benizli Ekim
ayı, onun zamanıdır. Kolay değil, ‘zor’dur Ankara’nın işi.
Birleşildiği kadar güç olur
Tarih, din, dil, ırk
ayırmadan ortak değer ve kültür yaratabilen öncüleri, ‘büyük devlet adamı’ diye
yazar. ‘Büyük devlet’, o değer ve kültürü, kazasız belasız yürütebilme becerisine göre gücünü bulur.
Büyük devlet adamı da büyük devlet de herkesi kucaklama kudretine göre ‘büyük’
olur. Görüşler değişir, çıkarlar çatışır ancak iş ortak değerlere gelince o
dağınık organlar toparlanır, birleşir, birleştiği kadar büyük ve güçlü olur.
Ekim ayında ekilmiş
değerler vardır Ankara’ya. Ortak olması gereken değerlerdir. Bunların 3 tanesi,
ülkenin kaderini değiştirmiştir.
Kaderi değiştiren kararlar
Üç
milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir kanun değişikliği önerir: Milletvekili
adayları, doğdukları veya en az 5 yıl
süreyle yaşadıkları yerlerden aday olmalıdır. Amaç Mustafa
Kemal Atatürk’ün, yaklaşan seçimlerde milletvekili
seçilmesini engellemektir; Selanik doğumludur ve yaşamı, cepheden cepheye, yeni
Cumhuriyet sınırları dışında geçmiştir. Öneri reddedilir ama birçok il, kırgın
Kemal’e hemşehrilik teklifi götürür.
Ankara Belediyesi’nin teklifini kabul eden Mustafa Kemal, 5 Ekim 1922’de Hacıbayram
kütüğüne kaydolur.
Yaklaşık 1 yıl sonra
13 Ekim 1923’de Ankara, başkent ilan edilir. Her haliyle sonuna kadar bu şerefi
hak etmiştir. Gerek canıyla gerek aklıyla gerekse kesesiyle.
Çok geçmez, 16 gün
sonra en büyük adım atılır; 29 Ekim 1923’de, Cumhuriyet ilan edilir ve Mustafa
Kemal Cumhurbaşkanı seçilir. Ölümcül hasta yatağından kalkan bir millet ve
devlet, sonbahara Türkiye Cumhuriyeti olarak uyanır. Solgun ve kavruk yapraklar
dökülürken Cumhuriyet, aralardan filiz sürer.
Bir hafta lazım
İşte 5 ve 13 Ekim
günleri arasını Ankara’nın Ankaralı dernekleri, Valilik ve
Büyükşehir Belediyesi’nin de içinde olduğu bir ‘Ankara Haftası’ olarak önermeye
hazırlanıyor. Belki bakanlıklar, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’da katılır. Geniş
katılımlı şenlikler, konserler, açık oturumlar, sergiler, geziler, yarışmalarla
bu çok özel günlerin, anlam ve önemine yakışır bir biçimde yaşatılmasını düşünüyorlar.
90 yıl gecikmiş bir etkinliğin nesini düşüneceksek?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder