23.10.2012 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bayram üzeri
ağızların tadını bozacak, bayram sevincini kursakta bırakacak konulara değinmek
zor geliyor. İşlevini gölgeleyen bir şey günlük dertleri bayrama taşımak.
Bayramın gelişi, bir hafta 10 gün önceden heyecanlandırmalı insanı. O heyecanı
duymak için de önce bayramın geldiği hissedilmeli. Dünyanın bitmez tükenmez
çatışmalarına, çekişmelerine, biraz ara vermeli. Bayramın, “Geliyorum” demesine
zaman tanımalı. Cumartesi-Pazar tatili
olmadığı için, son geceye kadar insanın ruhuna çökmemeli. İçimiz, iyi ve güzel
duygulara hazırlanmalı. Ki bayram bayram olsun.
Hem de milli ve dini
iki bayram, Kurban ve Cumhuriyet
Bayramlarımız kesişmiş, katmerli bayram yaklaşırken. İkisinin de bahanesiyle tek vücut, beraberliğin tadını
çıkarmak gerekirken. Beraberliği,
çocuklarımıza, katmerli aşılama fırsatı doğmuşken. Biz, bu duygularla tanışmış
çocuklarız, şimdikilerin günahı ne?
Gizemli kanun çıktı ortaya
Bu bayramlara,
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en hayati yasal
düzenlemelerinden biri diyebileceğimiz gelişmelerle giriyoruz. Bir hafta
öncesine kadar adını bile öğrenemediğimiz bir yasa teklifi, sanki çok sakin bir
gündemimiz varmış gibi, geldi, hepsinin
ortasına gümledi. Adını ve içeriğini bir türlü öğrenemediğimiz için ‘Yeni Belediyeler
Yasası’ diyorduk, meğer ‘Büyükşehir
Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ diye çok uzun bir adı varmış. Hala yarısı
gizemler taşıyan bir ad.
İlk 11 Mayıs 2012
günkü ‘Planın Ne Ankara? (2)’ yazımızla gündeme getirmiştik konuyu. Başbakan
Eski Yardımcısı ve Dışişleri Eski Bakanı Murat Karayalçın’dan duymuştuk
yeni Belediyeler Yasası hazırlığını.
Resmi, resmi olmayan yöneticilere, kurumlara sormuş, dedikodu seviyesinden
öteye gitmeyen duyumlar dışında, taslağa ilişkin hiçbir bilgi edinememiştik.
Sonra 22 Haziran 2012’de, ‘Çok Gizli Yeni Belediyeler Yasası’ diye yeniden
yazma gereği duyduk. Bilgi edinmeye olan ihtiyacımızı, bu kez bir duyan olur
belki diye. Yasa taslağının adını bile ilaç niyetine söyleyen çıkmadı iyi mi?
Eldeki en somut
bilgi, Haziran ortasında Beypazarı’nda park açılışı yapan Büyükşehir Belediye
Başkanımız Melih Gökçek’in ağzından çıktı; “Beypazarı, yakın bir tarihte Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk
sınırlarına dahil olacak” diyordu. Aşkolsun ya, biliyormuş ta bize
söylemiyormuş!
Kafalar karışık
Şoklar halinde,
birini hazmedemeden diğeri geliyor. Bu kadar ağır bir gündemi, normal insan
aklıyla kaldırmak zor. İşte televizyonlarda, gazetelerde, internet
sayfalarında tartışılıyor. Tartışma yeni başlamış ama bir
yandan Meclis İçişleri Komisyonu’nda, tasarı maddeleri birer birer geçiyor.
Tartışmalar, gerekçeleri birbirinden çok kopuk yorumlar nedeniyle kafa
karıştırıyor, iyiyi kötüyü ayırt edemez haldeyiz. Ve tarihimizin en hayati
yasal düzenlemelerinden biri, bayram öncesine sıkıştırılıyor, kafalar, oluyor türlü!
Bayramlar yasalardan önemlidir
Mayıs ayından bile
önce taslağa ilişkin duyumlar olduğuna göre, niye Ekim ayına kadar bekledik te
son ana sıkıştırdık acaba? Ferah feza
tartışsaydık, iyiyi kötüyü anlasaydık. Gizemli hallerden şikayet etmiş,
“21’inci yüzyılın etkili ülkelerinden biri olma yolundaki Türkiye’nin, bu
yüzyılda uygulayacağı kamu idare yöntemi bu mudur?” diye sormuştum. Bayramların
hatrına bu kadarla bırakalım.
Bayramlar,
beraberliğin pekişme günleri. En önemli yasalardan bile daha önemlidir. Bozulan
beraberliklerin yeniden kurulması yüzyılları alıyor ama görüldüğü gibi yasa
dediğin, birkaç ayda değişebiliyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder