01.03.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
Haydi hayırlısı.
Ankara’nın, elle tutulur bir turizmi olmasını dört gözle bekliyoruz. Hem yerel
yöneticilerimizden hem de turizmcilerden, artan bir işbirliğiyle bu kapıyı
açmalarını bekliyoruz. Tarihi ve kültürel değerlerin, kongre, fuar, sağlık ve
eğitim turizmciliğiyle uyumlu yapılanmasını ve oluşumunu bekliyoruz.
Gelişigüzel değil, planlı ve uyumlu. Yokolmaya yüz tutmuş ya da göz önünde
görünmeyen değerleri, görüneceği bir vitrine koymak gerekiyor. Ankara’yı,
yepyeni bir iş alanı ve gelir kapısına, artık açmak gerekiyor.
İkinci toplantı
Ankara Valisi
Aladdin Yüksel, 26 Şubat günü, ‘2. Ankara Turizm Toplantısı’nda turizmcileri, ikinci kez bir araya
getirdi. Birinci toplantının bir faydası oldu mu, bu yönde bir yol alındı mı ya
turizmcilerin yol almaya niyetleri var mı, pek belirgin değil henüz. Ortak bir
iddialarının olduğu işaretini vermiyor elimizdeki resim. Çoğunun kongre ve fuar
turizmciliğine, biraz da kaplıca turizmine odaklandığı uzaktan anlaşılıyor ama düşünsel bütünlük, etkin bir
işbirliği sağlanamamış gibi. Turizmi, her şeyiyle bütün bir proje olarak değil,
herkes filin tutuğu yerinden anlamaya çalışıyor sanki.
Üzen rakamlar
Dev bir endüstri
dalı artık turizm. Dünya Turizm Örgütü, dünyanın her yanında dolaşan turist
sayısının 1 milyar kişiyi bulduğunu açıkladı. Turizmde dönen para 855 milyar
dolara çıkmış. Türk parasına çevirince kafa beyin bırakmayan bir rakamlar
dizisi! 2012’de koca Türkiye’ye, 1 milyar kişinin 32 milyonu gelmiş. Bu da koca
Türkiye’nin, hala bir Paris’in yarısı olmadığını gösteriyor. Ankara’ya, 2012
yılında gelen turist sayısı ise 344 bin. Bunların da bir kısmı, bir ülkeden
başkasına giderken geçici giriş yapanlar.
Yeni turizm ve turist tutumları
Bu arada dünya
turizminde, hedef ve tavır değişiklikleri
oluyor. Dünya turizmcileri, yeni bir soru bulmuş, yanıtını arıyor; “Turizmin
geleceği mi, geleceğin turizmi mi?” Günümüz turist davranışlarındaki
değişiklikleri saptamış, geleceğin turizmini oluşturmaya çalışıyorlar. Örneğin;
kısa süreli ama daha sık seyahat eden bir turist tipi öne çıkmaya başlamış. Sosyal medyadan daha çok etkileniyormuş. Son
anda karar verenler artmış. Hatta havaalanı, gar ya da otobüs terminalinde
karar verenler var. Yerel kültürü ve mahalli yemekleri merak ediyor,
özgünlüğünü koruyan yerleri tercih ediyorlar. Gittiği ülkede, ülkenin içindeki
yerel turlara daha çok katılır olmuşlar. Müzeleri dolaştığı gibi sanat
galerilerini de dolaşmaya başlamışlar. Bir de deniz-kum, tarih-kültür
turizminden, çok öteye gitti tabii turist beklentileri. Yeni beklentiler içinde
doğa ve özgünlük, iyice belirginleşiyor.
2 günü bulamadık
Ankara’daysa bir turizm temeli oluşturma aşamasındayız henüz.
Başkent’te, ortalama konaklama süresi 1 buçuk günü geçemedi. Turizmcilerin ölçüsüne göre en az 2 gün
kalmalı turizm var diyebilmek için. Zaman kazanmak ve dünya turizmine hızlı
uyum sağlamak için ortak bir hedefe, ortak bir iddiayla işbirliği içinde
yürümek şart. Ancak ben hala çoğumuzun, fili tuttuğu yerinden anlamaya çalıştığı
hissi ve izleniminden nedense kurtulamıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder