29.03.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
İstanbul Ataşehir…
Anadolu Yakası’nda, nüfusu yoğun bir ilçesi şehrin. 10 yıl öncesine kadar geniş
aralıklı siteleri ve caddeleriyle İstanbul için yaşanması rahat bir yerdi. İlk
yapılan siteleriyse 3-4 katlı, çevre düzenlemesi düşünülmüş, bahçe içinde
evlerden oluşuyordu. Otoyola, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne (ikinci köprü),
D-100 Karayolu’na bağlantıları açıktı. İlçe içi düzenli, hatta İstanbul’a göre
ferahtı. Bölgenin, bir plana dayanarak oluşturulduğu belliydi. Taa ki 3-4 yıl öncesine
kadar.
Ataşehir nanay!
3-4 yıl içinde
başka bir yer oldu Ataşehir. Birden gökdelenler, anayol bağlantılarının
kesiştiği yerlerde ardı ardına büyük alışveriş merkezleri yükselmeye başladı. O
geniş aralıkların içinde boşluk kalmadı birkaç yılda. İlçe merkezinin çok uzağı
sayılmaz, bir de üstüne ‘finans merkezi’ diye bir bölge oluşturuldu yakınına.
Her saat trafik var artık, cehenneme döndü ilçe; şimdi ne girebiliyor, ne
çıkabiliyorsunuz. Yeni yollar açılıyor, kavşaklar yapılıyor, yakınına metro
geldi ama nafile; planlı Ataşehir, İstanbul’un kalanına benzedi, plan, nanay
oldu.
Boğaz fiyatına kargaşa
Aynı Ankara’nın
Çukurambar’ı, Eskişehir yolu gibi. “Ankara’nın
Ataşehir’i” diyorum bu bölgeye. Anayola çok yakın bir hat üzerinde, yüksek
binalar, büyük siteler ve dizi dizi büyük alışveriş merkezleri kurduk. Yer
yokmuş gibi, bu hat üzerinde ısrar ediyor, yenilerini kurmaya da devam
ediyoruz. Uçak pisti gibi geniş Eskişehir yolu, daha şimdiden çöktü. Sabah ve
akşam saatlerinde, benzini-mazotu, durarak tüketiyoruz. Konutlar, işyerleri,
İstanbul Boğazı’nın fiyatlarını yakaladı. Olmayan Boğaz’a, olmaması gereken bir
değer yüklendi. Artık planlı bir mahallede değil, düğüm ve kargaşa içinde
yaşamak pahalı!
Merkeze ‘Gordion Düğümü’
Ankara’da, 37 tane
büyük alışveriş merkezi var. 5 tanesinin daha yolda olduğunu duyduk. 42 olacak
sayıları. “Ankara, ne üretiyor da 42 alışveriş merkezinde tüketecek” diyeceğim
ama bunun hesabı başka bir yazıya kalsın. Konya ve Eskişehir yollarına
dağılacak bu 5 yeni alışveriş merkezi, görüldüğü kadarıyla ‘Ataşehirleşme’yi azdırmaya büyük katkı
sağlayacak. Aynı bölgede, her gün, dev çukurların
içinden yükselen yeni temeller görüyoruz. Baş döndürücü bir hızla ilerliyor
inşaatlar. Çılgınlık gibi. Çukurambar ve Eskişehir yolunda Ankara’nın merkezine, bir ‘Gordion Düğümü’
düğümlüyoruz.
Düşünce ne?
Bu kadar genişlemeye elverişli arazisi olan bir kenti, getirip bir
bölgede kördüğümle kilitleme ısrarı, bir düşünceye ya da plana dayanıyordur
mutlaka. Atatürk Orman Çiftliği’ni, Ankara’nın ayağında pranga olarak görürken ucuna
gülle bağlısını ayağımıza doluyorsak geçerli nedenler ve çözümler de olmalı. “Ben
yaptım oldu” çıkmasın da düşünce diye!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder