8 Ağustos 2013 Perşembe

SANAYİ BEKLEMEKTEN ÇÜRÜYECEK



 06.08.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi



Türk sanayisi, bir doygunluk noktasına geldi. Artık yabancı firmaların taşeronu olmak, dışarıdan alıp, parçaları birleştirmek ya da taklit ürünler üretmek kesmiyor Türk sanayisini. Sınıf atlamak, kabiliyetine yakışır işler yapmak istiyor. Kendini geliştirmeyen ülkelerin düştüğü ‘orta gelir tuzağı’na düşmek istemiyor. Kendi teknolojisini geliştirmeyen,  sanayisine, ticaretine yeni açılımlarla yön vermeyen ülkeler düşüyor bu tuzağa. Kısıtlı teknolojisi, ufuksuz iş yaşamıyla olduğu yerden ilerleyemediği gibi, gerisin geriye tepetakla yuvarlanabiliyor. İşte biz, bu ipin üzerinde yürüyoruz şimdi; destek olmazsa karşıya geçemeyeceğiz. O yüzden “Elimiz, ayağımız tutarken talip olduğumuz şu işlere girişelim” diyor sanayiciler. Hepsi demese de diyenlere kulak verelim, onlar iddialarının arkasında duracak beceriye de kavuştular çünkü.



Önce ARUS

Yerli araba konusu açılmıştı ama raylı ulaşım sistemlerinde daha hızlı davrandı sanayicilerimiz. 82 firma, 29 destekleyici kurumla bir araya geldi, hızla 'Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi ARUS’u oluşturdular. 1 yıl önce metronun yüzde 51’ine taliptiler, bu yıl yüzde 100’üne talipler. O kadar hızlı ve planlı bir hazırlık yaptılar ki şimdi yüksek hızlı trene de talipler.



Uçağın yüzde 40’ına

6-8 Mart 2013 tarihleri arasında  Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri” yapıldı Ankara’da. Boeing, Airbus gibi dev sivil havacılık şirketleri, büyük ilgi gösterdi bu etkinliğe. 4 binin üzerinde ikili iş görüşmesi yapıldı. İş yapamayacağı adamla görüşmez böyle firmalar,  Türkiye’deki savunma ve sivil havacılık sektöründe üretim  kabiliyetini ölçtüler. Görüşmelerin çoğu olumlu geçti. Türk Hava Yolları 2014-2021 yılları arasında teslim edilmek üzere  137 Airbus, 115 Boeing uçağı satın aldı. Maliyeti 31 milyar 200 milyon dolar yani 57 milyar (katrilyon)Türk lirası. Sanayicilerimiz, havacılık alanında da iddia sahibi, bu ihalelerin de yüzde 40’ına talip oldular. “İlk anda bu kadarını yapacak kudretimiz var” diyorlar.



Savunma sanayi uyguluyor

Savunma Sanayi Müsteşarlığı, kamu kurumları arasında bu konuyu en iyi değerlendiren kurum oldu. ATAK helikopteri, genel maksat helikopteri ve F 35 uçağının toplam proje bedeli 22,7 milyar dolar yani 41 milyar (katrilyon) Türk Lirası ve bu projenin yüzde 57’si yerli sanayici işin içine katılarak yapıldı. 23 milyar liralık kısmı yani. Olabiliyormuş değil mi?

Dünyanın güvendiği sanayicilerimize, kendi ülkemizin kurumları ve yöneticileri niye güvenmiyor acaba? Güveniyorsa özellikle yabancı ihalelerdeki yerli katkı oranlarını niye dikkate almıyorlar. Niye bizzat Başbakanlığın yerli üreticiyi destekleyen genelgelerinin gereğini yerine getirmiyorlar?



Çürük direksiyonla nereye?
Ankara, geçtiğimiz ay açıklanan Türkiye’nin İlk 500 Firması arasına 7’si kamu olmak üzere 34 firmayla girdi. Organize sanayi bölgelerinde, teknokentlerinde, üniversitelerinde yay  gibi gerilmiş bir sanayi altyapısı hazır bekliyor. Dokunsanız zıpkın gidecek, hedefine saplanacak. Ancak bu arabanın frenine kim basıyorsa kırmızı, sarı, yeşil, bütün ışıklarda bekliyor sanayimiz. Beklemekten teknolojiler değişecek, başkaları ihaleleri alacak, bizim tuttuğumuz direksiyon da çürüyüp elimizde kalacak. “Gidelim” deseniz nereye gidilir bu çürük  direksiyonla? Yönümüz belliyken gidelim artık.

Hiç yorum yok: