30.08.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
“30 Ağustos’ta, balon alın, bayrak verin
çocuklara ki bu günün bayram olduğunu anlasınlar ” diye mesajlar dolaşıyor
internette. Vay başıma gelenler! Dünya tarihini değiştiren zafer günü,
bayramlıktan çıkmış demek, çocuklarımızın haberi olmadığına göre?
Façayı fena çizdirdiler
Dünyanın hiç de
hoşlanmadığı bir zaferdir; parçalayıp, bölüşemedikleri, ağızlarının suyu,
aktığıyla kaldığı için. Çevre ülkeler de dahil, bütün bölge için yapılan
hesaplar altüst olmuş, bir de ayağı çarıksız askerler tarafından Afyon’dan İzmir’e,
10 gün boyunca aralıksız, 550
kilometre kovalanmıştır en son silahlara, araçlara sahip
Yunan ordusu. Görünen Yunan ordusu ama onu cepheye sürenler o zamanın süper
güçleri. Çanakkale’dekinin benzeri, façayı fena çizdirdikleri bir yenilgi
olmuştur. Onlar, bu yenilgi içinden bile anacak günler çıkarmış, zafer bizim,
kutlayacak bilincimizi günden güne kaybediyoruz.
Başkalarının olmasın bu zafer?
Geldiğimiz noktaya bakın;
çocuklarımızın haberi olmuyor artık. “Balon, bayrak” çağrısı yapılır olmuş.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Afyonkarahisar
- Dumlupınar Meydan Muharebesi ve onun son safhası olan bu 30 Ağustos
Muharebesi, Türk tarihinin en mühim bir dönüm noktasını teşkil eder. Tarih-i
millîmiz, çok büyük ve çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk milletinin
burada ihraz ettiği zafer kadar netice-i kat'iyeli ve bütün tarihe, yalnız
bizim tarihimize değil, cihan tarihine yeni cereyan vermekte kat'i tesirli bir
meydan muharebesi hatırlamıyorum” diye vurguladığı zafer, başka bir 30
Ağustos mudur acaba? Bu savaşın sonunda Yunanistan’da, askeri darbe olmuş,
harekata katılan komutanlar ve Başbakan Gunaris dahil, hükümet üyeleri kurşuna
dizilmiştir. İngiltere’de hükümet istifa etmiş, Başbakan Loyd Corç (Lloyd
George) Parlamento’ya hesap verirken “Yüzyıllar
nadiren dâhi yetiştirirler. Şu talihsizliğimize bakın ki 20’inci Yüzyıl’da bu
dâhi, Türkiye’den çıktı. Mustafa Kemal’i yenemedik” demiştir. O da başka
bir Türkiye’nin Mustafa Kemal’i midir acaba? Dökülen, başkalarının dedesinin kanı
mıdır da unutmaya bu kadar çabuk başladık, zafer daha yüzüncü yılını
dolduramadan.
Unutturduğumuz gençlere
Yukarıdaki
sözlerini, 30 Ağustos 1924'de, Dumlupınar'da Meçhul Asker Anıtı’nın açılışında
söylemiştir Atatürk. En sonunda da gençlere seslenmiştir:
“Gençler!
Cesaretimizi, takviye ve idame eden sizsiniz.
Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetinin, vatan
muhabbetinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız.
Ey yükselen yeni nesil, istikbâl sizindir! Cumhuriyeti biz tesis ettik, onu ilâ
ve idame edecek sizsiniz.”
Seslenilen de başka
ülkenin gençliği olmasın! Başkasının uşağı, kuklası değil, kendimizin efendisi
olalım diye verdik bu savaşları. Bir zaferi, liderlerini, şehit dedelerini bu
kadar kolay unutabiliyorsa bir millet, olay başka bir ülkede geçmiş olabilir.
Milli ve dini
bayramlarımızı, aynı coşkuyla kutlamak dileğimi tekrar ederek Mustafa Kemal’in
Dumlupınar’daki bitiriş sözlerini aynen taklit ediyorum:
“Arkadaşlar, bu gaza ve şehadet
diyarını terk ederken ‘Şehit Asker’i hep beraber hürmet ve tazimle
selâmlayalım.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder