18.02.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Ankara’nın
ilk ana ulaşım planı için en önemli aşama gerçekleştirildi. Bu adım, Ankara
Büyükşehir Belediyesi ve Gazi Üniversitesi işbirliğiyle atıldı. Gazi
Üniversitesi bünyesinde kurulan Ankara Ulaşım Ana Plan Ofisi, 2013 Mart ayıyla 2014
Şubat ayları arasındaki yaklaşık 1 yılda anket çalışmaları, verilerin işlenmesi
ve değerlendirilmesi çalışmalarını bitirdi. Gözlerimle gördüm; dökümü yapılan
veriler, 20 metrekarelik bir odanın dört duvarından tavanına doğru yükseliyordu.
“Yıkılacak olursa altında kalacak ilk
kişi olmayı, kesin ben hak etmiyorum” diye düşünüp, çabuk çıktım odadan!
Bin 500 kişilik ekip
Proje
ekibinin başını Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr.
Mahmut Özbay çekmiş. Yardımcılığını Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Prof.
Dr. Hülagu Kaplan yapmış. Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Doç. Dr. Metin
Şenbil, Yardımcı Doç. Dr. Hayri Ulvi, Öğretim Görevlisi Dr. Burcu Çıngı Özüduru
ve Bilgisayar Mühendisi Dr. Abdullah Orman, uygulama aşamasında işin başındaki
hocalar. Projeye İstatistik, Makina, İnşaat, Endüstri Ürünleri Tasarımı gibi
birçok bölümden akademisyenler de katılmış. Proje ofisinde çalışanların tümü,
Gazi Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora çalışmalarına devam eden
öğrencilerden oluşuyor. Anketlerin verilere dökülmesi ve değerlendirilmesi için
gerekli bilgisayar yazılımı, yine bu ekip tarafından hazırlanmış.
Bilgisayar
yazılımı demişken haberiniz olsun; bu veriler, bilgisayar ortamında sadece
grafiklere dönüştürülmemiş, Ankara trafiği ve davranış biçimleri, bir
simülasyon haline de getirilmiş. Yani “Şuraya
bir yol, bir viyadük yapsam” diye düşünürseniz, yatırımı yapmadan
sonuçlarını görmeniz mümkün olacak. Yaparsanız nereye trafik yığılacak, o
yığılmayı çözmek için arkasından neler yapmak gerekecek ya da tamamen farklı
biçimde çözümler mi aramanız gerekiyor görmüş olacaksınız.
46 bin hane 120 bin kişi
Planın
anket çalışmalarına, bin 500’e yakın öğrenci katılmış. Öncesinde hepsi konuyla
ilgili bir eğitimden geçirilmiş. Nisan ayında başlayan anket çalışmaları, Mayıs
ayı içerisinde tamamlanmış. Toplam 46 bine yakın hane halkı ziyaret edilerek
120 binden fazla kişi ile birebir yapılmış anketler. Çalışma sırasında tüm
öğrenciler sigortalanmış. İyi ki sigortalanmışlar çünkü sağolsun olay
çıkarmaya, çocukları dövmeye kalkan vatandaşlar olmuş.
Hafta içi yüzde 70 yollarda
Anketlerin
yaklaşık yüzde 75’i hafta içi, geri kalan yüzde 25’i ise hafta sonu ulaşım davranışlarını
kaydetmiş. Hafta içi Ankara halkının yaklaşık yüzde 30-35’i yolculuk yapmıyor.
Bu oranlar, hafta sonu yüzde 50’lere çıkıyor. Yani hafta içi Ankara’nın yüzde
65-70’i yollarda, hafta sonu yarısı.
57
noktada trafik sayımları yapılmış. Bu sayımlar Ankara’yı ikiye bölen demiryolu
hattı ile iç ve dış olmak üzere iki adet kordon hattı boyunca
gerçekleştirilmiş. Yani dış olarak Ankara’ya giriş çıkışlarda, iç olarak
Ulus-Kızılay gibi trafiği yoğun merkezlerde yapılmış araç sayımları. Aynı anda yaya,
otopark ve toplu taşıma indi-bindi sayımları da yürütülmüş.
Kadınlar daha çok kullanıyor
Anket
yapılan altı yaş ve üstü kişilerin yüzde 52’si erkeklerden, yüzde 48’i ise
kadınlardan oluşuyor. Herhangi bir günde kadınların yarısı yolculuk yapmazken,
erkeklerinse yüzde 24’ü yolculuk yapmıyor.
Yani erkeklerin yüzde 76’sı hep sokaklarda, o yüzden sokaklar erkekleşmiş
demek! Ankara’da, servis araçları da dahil, toplu taşımanın payı yaklaşık yüzde
60. Kadınların toplu taşıma kullanımı ise yüzde 70 seviyelerinde.
Kadınların
yüzde 36’sı yaya yolculuğu yaparken erkekler için bu oran, yüzde 26 civarında
kalıyor. Ama özel otomobil kullanımında önden gidiyor erkekler; yüzde 22. Kadınların
özel otomobil kullanımı yüzde 11 civarında kalıyor.
Korktuğum kısım!
Ankara’da
ortalama yolculuk süreleri, kullanılan ulaşım türüne göre ciddi oranlarda değişiyormuş.
Sadece toplu taşımayla erişim değil, durağa yürüme ve bekleme süresini de eklemişler.
İşte korktuğum kısım geliyor!
Ortalama
yolculuk süresi en uzun ulaşım türü banliyö treniymiş; yaklaşık 1 saat sürüyor.
Onu, 49 dakikayla belediye otobüsleri takip ediyor. Bu da korktuğum kısım: Metro hariç toplu taşıma türlerinin tümü,
ortalama yolculuk sürelerinde, özel otomobilin gerisinde kalıyormuş.
Arabası olan, eve daha hızlı gidiyor yani. Özel araç kullanımı, 2005 yılından
bugüne, yüzde 25 artış göstermiş. Bu artış aynı hızla devam ederse 2028 yılında
hane halklarının yüzde 80’i otomobil sahibi olacak! 2028’de bazı ilçelere
otopark değil, ilçeleri toptan otopark yaparız artık.
Plan iki işlevli
“Ankara’nın ulaşım planı, ikili işleve sahip
olmalıdır” diyor verileri inceleyen hocalarımız. Öncelikle büyükşehirin gelişimiyle
ulaşım ağının bütünleştirilmesi gerekiyor. Yani yerleşim başka yerde ulaşım
merkezleri başka yerde olmasın diyorlar. Macunköy geldi hemen aklıma. Niye arazinin
ortasında, yerleşimden uzak duraklardan biri olduğunu çözmeye çalışırım
yıllardır. Metrodan çıkanı kurtlar yese kimsenin haberi olmaz!
İkincisi;
Ankara’nın başkent olmasından kaynaklanan işlevlerine yönelik planlama
yapılmalı diye düşünmüşler. Başkent, 75 milyonun kenti, bütün devlet kurumları
burada. Bu kurumlara, ticaret merkezlerine, Kale gibi turistik merkezlere kolay
ulaşımın planlanması gerekiyor. Örneğin yeni yapılacak Gar binasının yerini
sordum, “Doğru mudur?” diye, “Mutlaka Sıhhiye ile bütünleştirilmeli”
dediler.
Çözüm dinlemek dinlendiriyor
Gazi
Üniversitesi Ankara Ulaşım Ana Plan Ofisi, 2038 yılına kadar beşer yıllık
dönemler halinde plan önerileri oluşturmuş.
Farklı üniversite ve kurumların fikirlerini de almayı düşünüyorlar.
Kentsel dönüşümle raylı sistemleri beraber geliştirme ve Kızılay-Ulus gibi
yığılma alanlarını rahatlatacak önerileri var planda. Çözüm dinlemek,
dinlendiriyor insanı. İleride bu önerileri de değerlendireceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder