10 Şubat 2014 Pazartesi

BİNANIN ALTINDA İNSAN KALDI


07.02.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi




Bu ‘kentsel dönüşüm’ işi pek mi bir aceleye geliyor? Yani “Şurada kentsel dönüşüm çalışmaları başladı” deniyor birkaç ay sonra bir bakıyoruz koca siteler, yüksek binalar çıkılmış bile. 3-4 senedir hatta onlarca yıldır şikâyet ettiğimiz pek çok ihtiyacı var kentin, hiçbiri aynı hızla çözülmüyor, birçoğu da hala çözülmemiş durumda. Ayarsız bir tabiatımız var, neyi ne zaman nasıl yapacağımız belli olmuyor.



2 Şubat’ta Ulus civarındaki İsmetpaşa Mahallesi Ada Sokak’ta, büyük bir pervasızlık örneği yaşandı. Kentsel dönüşüm için yıkım yapılırken 5 katlı binayı suçsuz, günahsız engelli vatandaşımız Öcal Çetinkaya’nın üzerine yıktılar. Pervasızlık çünkü etrafta güvenlik namına hiçbir önlem alınmamış, öyle dozeri kapıp dalmışlar mahallenin ortasına.



Rahatsız edici rahatlık

Ne çevrede oturanları uyarıp, evden çıkarılmış ne de bir güvenlik şeridi oluşturup, çoluğu çocuğu, gelip geçeni engellemişler. Şehrin ortasında değiller, tarla sürüyorlar sanki. Öyle masrafı olacak bir önlem de değil alacakları; bir plastik şerit bir de çevredeki yakın binaları uyaracaklar o kadar. Ki çevrede, öyle çok yakın bina da fazla yok. İnsani değerleri o kadarmış demek.



Çok rahatsız edici bir rahatlık!



Kim ilgilenecek?

Bu arada göçük sonrası “Arkadaş, önlem almadan nasıl böyle bir iş yapabiliyorsunuz?” diyecek, kontrolsüzlüğün hesabını soracak kentin yöneticilerini göremedik olay yerinde. 2012 Haziran’ında Genelkurmay Kavşağı’ndaki göçük nedeniyle 35 yaşındaki Ordu’lu Kadir Sevim’i kaybetmiştik, yine ortada görünmemişti yöneticilerimiz.



Bir pervasızlar mangasının hataları yüzünden, o binanın altında insan kaldı, tavuk değil. Kontrol etmez, hesap sormazsanız onlar da bildiğini okuyorlar işte böyle.



Tedbirsizlik her gün her yerde

Bütün bu itirazlarımız ya da şikayetlerimiz, sırf İsmetpaşa’daki göçükten kaynaklanmıyor. Kentin her yanındaki inşaatlarda ve onarımlarda bu tedbirsizlik ve vurdumduymazlıkla burun buruna yaşıyoruz hergün.



Metroda haftalarca sarkan elektrik tellerini daha yeni yazmıştık. Yolu kapayan ama önlem alınmamış inşaat paravanları, bizi yola atan kaldırım inşaatları, kazılıp, uyarı konmadan öylece bırakılan kanalizasyon çukurları… Gidin, İtfaiye Meydanı’nda, ne yapıldığını bilmediğimiz inşaatın İller Bankası kısmındaki iskelelerin altından bir geçin bakalım.



İsmetpaşa’daki rahatlık, kentin her yanında bir alışkanlık haline gelmiş, onu demek istiyorum.



Önce kafalar dönüşmeli

Her ne kadar arada bir meydana gelen Genelkurmay Kavşağı ya da İsmetpaşa’daki gibi olaylarla daha geniş bir kitlenin dikkatini çekse de bu rahatlığın ve vurdumduymazlığın görgü şahitlerinden biri olarak tekrar söylüyorum;
Kentsel dönüşüm, sadece binayla olmuyor, ondan daha çok ve önce, kafaların dönüşmüş olması lazım

Hiç yorum yok: