07.02.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bu
‘kentsel dönüşüm’ işi pek mi bir
aceleye geliyor? Yani “Şurada kentsel dönüşüm çalışmaları başladı” deniyor
birkaç ay sonra bir bakıyoruz koca siteler, yüksek binalar çıkılmış bile. 3-4
senedir hatta onlarca yıldır şikâyet ettiğimiz pek çok ihtiyacı var kentin,
hiçbiri aynı hızla çözülmüyor, birçoğu da hala çözülmemiş durumda. Ayarsız bir
tabiatımız var, neyi ne zaman nasıl yapacağımız belli olmuyor.
2
Şubat’ta Ulus civarındaki İsmetpaşa Mahallesi Ada Sokak’ta, büyük bir pervasızlık
örneği yaşandı. Kentsel dönüşüm için yıkım yapılırken 5 katlı binayı suçsuz,
günahsız engelli vatandaşımız Öcal Çetinkaya’nın üzerine yıktılar. Pervasızlık
çünkü etrafta güvenlik namına hiçbir önlem alınmamış, öyle dozeri kapıp
dalmışlar mahallenin ortasına.
Rahatsız edici rahatlık
Ne
çevrede oturanları uyarıp, evden çıkarılmış ne de bir güvenlik şeridi
oluşturup, çoluğu çocuğu, gelip geçeni engellemişler. Şehrin ortasında
değiller, tarla sürüyorlar sanki. Öyle masrafı olacak bir önlem de değil
alacakları; bir plastik şerit bir de çevredeki yakın binaları uyaracaklar o
kadar. Ki çevrede, öyle çok yakın bina da fazla yok. İnsani değerleri o
kadarmış demek.
Çok
rahatsız edici bir rahatlık!
Kim ilgilenecek?
Bu
arada göçük sonrası “Arkadaş, önlem
almadan nasıl böyle bir iş yapabiliyorsunuz?” diyecek, kontrolsüzlüğün
hesabını soracak kentin yöneticilerini göremedik olay yerinde. 2012
Haziran’ında Genelkurmay Kavşağı’ndaki göçük nedeniyle 35 yaşındaki Ordu’lu
Kadir Sevim’i kaybetmiştik, yine ortada görünmemişti yöneticilerimiz.
Bir
pervasızlar mangasının hataları yüzünden, o binanın altında insan kaldı, tavuk
değil. Kontrol etmez, hesap sormazsanız onlar da bildiğini okuyorlar işte
böyle.
Tedbirsizlik her gün her
yerde
Bütün
bu itirazlarımız ya da şikayetlerimiz, sırf İsmetpaşa’daki göçükten
kaynaklanmıyor. Kentin her yanındaki inşaatlarda ve onarımlarda bu tedbirsizlik
ve vurdumduymazlıkla burun buruna yaşıyoruz hergün.
Metroda
haftalarca sarkan elektrik tellerini daha yeni yazmıştık. Yolu kapayan ama
önlem alınmamış inşaat paravanları, bizi yola atan kaldırım inşaatları,
kazılıp, uyarı konmadan öylece bırakılan kanalizasyon çukurları… Gidin, İtfaiye
Meydanı’nda, ne yapıldığını bilmediğimiz inşaatın İller Bankası kısmındaki
iskelelerin altından bir geçin bakalım.
İsmetpaşa’daki
rahatlık, kentin her yanında bir alışkanlık haline gelmiş, onu demek istiyorum.
Önce kafalar dönüşmeli
Her
ne kadar arada bir meydana gelen Genelkurmay Kavşağı ya da İsmetpaşa’daki gibi
olaylarla daha geniş bir kitlenin dikkatini çekse de bu rahatlığın ve
vurdumduymazlığın görgü şahitlerinden biri olarak tekrar söylüyorum;
“Kentsel dönüşüm, sadece binayla
olmuyor, ondan daha çok ve önce, kafaların dönüşmüş olması lazım”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder