06.06.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bir
ay önce, daha başlamadan biteceğini söylemiştik zaten. Bu kadarcık sürede, hele
Ankara’da, olmaz, olamazdı. Hiç uygulamaya bile gerek yoktu. Kent algısıyla
ilgili bir konu çünkü; yaşayan bir kent yaratmayı istemekle ilgili. ‘Memur kenti’ kafesini, kırmayı istemek
lazım. Bir 20 yıl daha beklemeyiz inşallah.
Başladığını anlamadan bitti
12
Nisan’da başlamıştı. Gece 12’den sonra, saat başı olmak koşuluyla otobüs
seferleri devam edecekti. Önce “1 hafta
uygulayıp, duruma bakacağız” dendi, sonra tarih verilmeden uzatıldığı
açıklandı, “Ne zamana kadar?” derken
bitti.
Büyükşehir
Belediye Başkanımız Melih Gökçek, 20 günde 3 bin 600 seferin gerçekleştirildiğini,
toplam 13 bin 563 yolcu taşındığını açıkladı. Bu rakam, sefer başına yaklaşık 4
yolcu ediyormuş. Seferleri devamlı hale getirmek için sefer başına 20 kişi
olması gerektiğini yoksa Belediye’nin zarara uğrayacağını söylemişti Melih bey.
EGO zaten zarar ediyordu
EGO,
zaten zarar ediyor diye biliyorduk biz. Birkaç yıl önce hem Melih bey hem Ego
Genel Müdürü zarar etmekten yakınıyorlardı. Büyük suçluluk duymuş, utanıp, “Kaldırın bari otobüsleri” diyecek
olmuştuk. Bir Aşağı Ayrancı otobüsü gelene kadar 3 tane halk otobüsü geldiğini
görünce Belediye’nin otobüslerine ağırlık vermeye başladık, zararı kapatmak
için.
Hem
bindik hem de soruyu sorduk ama; Belediye’nin işi kar etmek midir hizmet etmek
mi?
Bir
ay önce ‘21 Saat Ulaşım’ derken bu
uygulamanın bir hafta, bir ayla olmayacağını söylemiş, “En az 3 ay, mantıklısı 6 ay olmalıdır” demiştik. Kentin, uygulamaya
alışmasına zaman tanımak gerektiğini, bu kadar süreye Ankaralılar’ın, gargara
bile yapmayacağını da belirtmiştik. 20 günde 13 bin 500 yolcunun gece
seferlerini kullanmasına bile şaşırdık açıkçası.
Kaynaşamadık
Örnek;
bizim otobüsün nerden kalktığını 10 gün sonra öğrenebildim ben. Duyurusu o
zaman asıldı çünkü otobüslere. Nasılsa bitmiştir diye de sonra arkasını takip
etme ihtiyacı duymadım. Bünye alışkın değilki, içtimaya yetişir gibi koşa koşa
eve gitmeye alışkın. Velhasıl bir gece seferi siftah etmek, bir Ankara gecesini
doya doya yaşamak nasip olmadı fani dünyada. Otobüsler durakta, biz evde,
kaynaşamadık, sokakların boşluğunu dolduramadık.
Kafesi kırmalıyız
Melih bey, ümidini
kırmamalı, yılmadan, 21 saatle başlayıp, 24 saat ulaşımı başkente getirmeye
çaba göstermeli. Hiç olmayan bir alana girmeyi düşünüyor Ankara; turizm. Çok
uzun vadeli düşünmeli, sonra fazlasıyla zararı telafi edeceğine inanıyoruz. Bir
kez daha “Yaşam, yaşayan kente dolar,
kentin cazibesi canlılığıyla artar” diyerek Ankara’nın kaderini değiştirmesiyi
umuyoruz. Dünya kenti olabilmek için ‘Memur
kenti’ kafesini, kırıp atmasını...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder