9 Haziran 2014 Pazartesi

GECE SEFERLERİ BİTTİ



06.06.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi


Bir ay önce, daha başlamadan biteceğini söylemiştik zaten. Bu kadarcık sürede, hele Ankara’da, olmaz, olamazdı. Hiç uygulamaya bile gerek yoktu. Kent algısıyla ilgili bir konu çünkü; yaşayan bir kent yaratmayı istemekle ilgili. ‘Memur kenti’ kafesini, kırmayı istemek lazım. Bir 20 yıl daha beklemeyiz inşallah.



Başladığını anlamadan bitti

12 Nisan’da başlamıştı. Gece 12’den sonra, saat başı olmak koşuluyla otobüs seferleri devam edecekti. Önce “1 hafta uygulayıp, duruma bakacağız” dendi, sonra tarih verilmeden uzatıldığı açıklandı, “Ne zamana kadar?” derken bitti.



Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, 20 günde 3 bin 600 seferin gerçekleştirildiğini, toplam 13 bin 563 yolcu taşındığını açıkladı. Bu rakam, sefer başına yaklaşık 4 yolcu ediyormuş. Seferleri devamlı hale getirmek için sefer başına 20 kişi olması gerektiğini yoksa Belediye’nin zarara uğrayacağını söylemişti Melih bey.



EGO zaten zarar ediyordu

EGO, zaten zarar ediyor diye biliyorduk biz. Birkaç yıl önce hem Melih bey hem Ego Genel Müdürü zarar etmekten yakınıyorlardı. Büyük suçluluk duymuş, utanıp, “Kaldırın bari otobüsleri” diyecek olmuştuk. Bir Aşağı Ayrancı otobüsü gelene kadar 3 tane halk otobüsü geldiğini görünce Belediye’nin otobüslerine ağırlık vermeye başladık, zararı kapatmak için.



Hem bindik hem de soruyu sorduk ama; Belediye’nin işi kar etmek midir hizmet etmek mi?



Bir ay önce ‘21 Saat Ulaşım’ derken bu uygulamanın bir hafta, bir ayla olmayacağını söylemiş, “En az 3 ay, mantıklısı 6 ay olmalıdır” demiştik. Kentin, uygulamaya alışmasına zaman tanımak gerektiğini, bu kadar süreye Ankaralılar’ın, gargara bile yapmayacağını da belirtmiştik. 20 günde 13 bin 500 yolcunun gece seferlerini kullanmasına bile şaşırdık açıkçası.



Kaynaşamadık

Örnek; bizim otobüsün nerden kalktığını 10 gün sonra öğrenebildim ben. Duyurusu o zaman asıldı çünkü otobüslere. Nasılsa bitmiştir diye de sonra arkasını takip etme ihtiyacı duymadım. Bünye alışkın değilki, içtimaya yetişir gibi koşa koşa eve gitmeye alışkın. Velhasıl bir gece seferi siftah etmek, bir Ankara gecesini doya doya yaşamak nasip olmadı fani dünyada. Otobüsler durakta, biz evde, kaynaşamadık, sokakların boşluğunu dolduramadık.



Kafesi kırmalıyız
Melih bey, ümidini kırmamalı, yılmadan, 21 saatle başlayıp, 24 saat ulaşımı başkente getirmeye çaba göstermeli. Hiç olmayan bir alana girmeyi düşünüyor Ankara; turizm. Çok uzun vadeli düşünmeli, sonra fazlasıyla zararı telafi edeceğine inanıyoruz. Bir kez daha “Yaşam, yaşayan kente dolar, kentin cazibesi canlılığıyla artar” diyerek Ankara’nın kaderini değiştirmesiyi umuyoruz. Dünya kenti olabilmek için ‘Memur kenti’ kafesini, kırıp atmasını...

Hiç yorum yok: