27 Temmuz 2014 Pazar

ÇİFTLİĞE YAPILDI EYMİR’E DE YAPILIR

22.07.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi

Rant canavarının frenleri boşaldı. Yeşil, vasiyet, şehircilik, kamu yararı, hak hukuk tanımıyor, daha fazla kazanma hırsıyla yokuş aşağı süratle adeta düşüyor. Ancak her ulaşılan hedefin zararı, hepimize paylaştırılıyor. Bedelini, biz de ödüyoruz yani.



Çiftlik, dönüm noktası

Atatürk Orman Çiftliği, Ata’nın vasiyetine karşın yapılaşmaya açıldı. Bir hukuk faciasının konusu artık. Çiftlik, daha önce koşullu verilen arazilerdeki istismar edilen yapılaşma dışında, Başbakanlık binası, Ankapark, TOKİ’ye devredilen araziler ve parselleme işini gören otoban büyüklüğünde yollarla adım adım niteliğini kaybediyor, hızla rantın kollarına bırakılıyor.



Aynı yollar, şimdi Şeker Fabrikası’nın arazisine dikti gözünü. Önce yol sonra Çiftlik’teki gibi yapılaşma gelecek.



Gölbaşı’nda, Mogan Gölü’nün son bakir kısmına da girdi villalar. Kuşların yumurtladığı ve sığındığı bu sazlık bölgede, durmadan yangın çıkıyor nedense.



Silah bile çekildi

Devlet Tiyatroları’nın, GİMAT’da 60 yıldır kullandığı ve bir cennet bahçesi gibi ağaçlandırıp yeşillendirdiği İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nin arazisi dümdüz edildi. En son sahneyi ortadan kaldırmak için silahlar çekildi, hem de insanlar hedef alınarak.



Tarım yapılmıyor, tarım arazileri, aynı hızla yapılaşma kurbanı. Hayvancılık, daralan meralar nedeniyle bitmek üzere. Başka şehirlerden hatta yurt dışından saman bulmaya çalışıyor besici.



Sıra Eymir’de

ODTÜ Ormanı, ağız sulandırıyor. Çiftlik gibi onun arazisi de şehir ortasında kaldığı için rantı çok yüksek. Tepelerinden başlamıştı şimdi de ODTÜ’ye bağlı Eymir Gölü çevresine geldi sıra.



Çevre ve Şehircilik Ankara İl Müdürlüğü, ODTÜ arazisine yönelik hazırlanan yeni koruma planında, gölün çevresindeki bazı alanların sit derecesini düşürdü. Eymir Gölü ve çevresi, halka açılacakmış. E zaten halka açık, daha nesi açılacak. Eymir bir şeye açılacaksa bu haliyle ranta açılır ancak.



Eymir’i kaybeder, yapay bir gölle telafi ederiz nasılsa. Hak, hukuk, mahkeme kararı tanımadan Çiftliği kaybeder, başka yerden çiftlik getirmeye gücümüz yeter çok şükür. Atatürk’ün vasiyeti Çiftliği’ne yapabildikten sonra Eymir, vız gelir tırıs gider netekim.



Ankara’ya yakışır 2 kitap daha



Geçtiğimiz hafta Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü(BYEGM), belge niteliğinde iki nefis Ankara kitabıyla tarihe önemli bir not düşmüş oldu. ‘Ankara 1930-1960' ve 'Yıldız Albümleri'nde Ankara Fotoğrafları' kitaplarıyla eski Ankara’ya, iki yeni pencere açılmış oldu. Kitaplar, araştırmacılıklarına ve emeklerine bizzat şahit olduğum Turan Tanyer ve Uğur Kavas gibi iki Ankara aşığı tarafından hazırlandı. İkisi de çok ciddi arşiv araştırması, koleksiyon taraması ve birikim gerektiren kitaplar. Durup durup kedi yavrusu gibi seviyorum vallahi!



Tarihin boşlukları doldu

İki kitap da fotoğraf ağırlıklı. Turan Tanyer’in hazırladığı 'Ankara 1930-1960' kitabında fotoğraflar, o yıla ait anılar, gazete kupürleri, biletler, davetiyeler, afişler ve pullarla desteklenmiş. Kaybolmuş sokaklarda, o günü yaşıyorsunuz adeta.



Uğur Kavas’ın 'Yıldız Albümleri'nde Ankara Fotoğrafları' kitabıysa fotoğrafa meraklı II. Abdülhamid dönemine ait Yıldız Albümleri'nde bulunmuş 64 fotoğraftan oluşuyor. Kavas, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi'nde, 1880’li yılları içeren 35 bin 535 fotoğraflık 911 albümü taradı ve bazı ilçeleri, Ankara Kalesi, resmi binaları, camileri, çeşmeleri, hastaneleri, medreseleri ve köprüleriyle ilk kez göreceğimiz bir Ankara’yı gün yüzüne çıkarmış oldu.


Tarihte birkaç boşluğumuz daha dolduruldu. Tüm emeği geçenleri, içtenlikle selamlıyor ve kutluyoruz.

Hiç yorum yok: