01.08.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
6 ayda katrilyonluk Ankapark’ın çoğu bitti.
Karayollarına nazire edercesine 2 ayda hızla biten otoyol kılıklı yollar
yapıldı. Hele kentsel dönüşüm deyince mantarlarla yarışıyor koca binalardan kurulan
siteler. Ama Ankara Kalesi’nin derlenip toparlanması, 4’üncü yazını bitirmek
üzere, bitemedi de bitemedi yine.
Günahını alıp “Kale’yi, yatır üstüne kurmuşlar?” diyeceğiz, “Sizin yatır da ne hizmet istediğine karar veremedi” diye dalga geçireceğiz kendimizle. İşin nasıl yapıldığını kendi gözlerimizle görmesek, olayda bir yatır müdahalesi olmadığını uzun zaman önce tespit etmesek kendi yalanımıza inanacağız. Hiç günaha girmeden, yetkililere çeviriyoruz gözlerimizi.
4 yıldır bitmedi
Kale’deki altyapı çalışmaları ve çevre düzenlemesi, 4 yıldır bitirilemiyor. Tek tek söylemedikçe, sokak sokak, köşe köşe uyarmadıkça girdiği gibi topyekün işini bitireni göremedik henüz.
Yol düzenlemesi desen, iç kapıya kadar geldi durdu orada. Bentderesi tarafındaki surlara ve Akkale tarafına yürümedi çalışma.
Aydınlatma, nereden şikayet gelirse sadece oraya geliyor. Her direği şikayet etmek lazım yani. Bayramdan önceki Cumartesi, antikacıların, halıcıların önünden geçen Can Sokak, zifiri karanlıktı. Sokağın başında, “Yanlış geldim” diye çok misafir, geri dönmüştür.
Hisar Kapısı’yla iç kapı arasındaki 50 metrelik mesafenin ne molozu, ne inşaatı bitti bütün yaz boyunca. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç iftara gelince anladık, istenirse temiz tutulabiliyormuş sokaklar. Çünkü yapılan işin değil, bitmiş işin molozuydu tozunu soluduğumuz.
Turistlere danışma için yapılan büro, Bayram’da kapalıydı. Aslında yeri neredeyse Kale’nin dibinde olduğu için oraya geldiğinde göreceğini görmüş oluyor turist, pek ihtiyaç olmuyor bu haliyle ancak büronun arkasındaki tuvalet de kapalıydı, o da memur gibi tatile çıkmıştı. Kale girişindeki tuvaletse emekli memur gibi, kafasına göre açılıp, kapanıyor zaten.
Cayır cayır duyarszılık
Evvelki gün de çok önemli başka bir eksiği nüksetti; çalışmayan yangın muslukları nedeniyle Koyunpazarı Yokuşu’nda, 13 işyeri ve 2 ev cayır cayır yandı. 13 esnaf, 2 aile eksildi sokaktan. Ağırdan alan duyarsızlık, ateşlerin aleviyle parladı dikkatimizde.
Kale’de ve çevresinde yanan her evle her dükkanla eksiliyoruz. Her ihmal, telafisiz zarar olarak dönüyor bize. Tarihimizi kaybediyor, misafirleri kaybediyor, esnafı kaybediyor, sakinlerini küstürüyor ve böylece bir yılla beraber çok şeyi de kaybetmiş oluyoruz.
Ankara’da, büyük paralarla büyük işler hızla biterken Kale, küçük taksitler halinde adım adım, önümüzdeki yüzyıla devrediyor ümitlerini.
Günahını alıp “Kale’yi, yatır üstüne kurmuşlar?” diyeceğiz, “Sizin yatır da ne hizmet istediğine karar veremedi” diye dalga geçireceğiz kendimizle. İşin nasıl yapıldığını kendi gözlerimizle görmesek, olayda bir yatır müdahalesi olmadığını uzun zaman önce tespit etmesek kendi yalanımıza inanacağız. Hiç günaha girmeden, yetkililere çeviriyoruz gözlerimizi.
4 yıldır bitmedi
Kale’deki altyapı çalışmaları ve çevre düzenlemesi, 4 yıldır bitirilemiyor. Tek tek söylemedikçe, sokak sokak, köşe köşe uyarmadıkça girdiği gibi topyekün işini bitireni göremedik henüz.
Yol düzenlemesi desen, iç kapıya kadar geldi durdu orada. Bentderesi tarafındaki surlara ve Akkale tarafına yürümedi çalışma.
Aydınlatma, nereden şikayet gelirse sadece oraya geliyor. Her direği şikayet etmek lazım yani. Bayramdan önceki Cumartesi, antikacıların, halıcıların önünden geçen Can Sokak, zifiri karanlıktı. Sokağın başında, “Yanlış geldim” diye çok misafir, geri dönmüştür.
Hisar Kapısı’yla iç kapı arasındaki 50 metrelik mesafenin ne molozu, ne inşaatı bitti bütün yaz boyunca. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç iftara gelince anladık, istenirse temiz tutulabiliyormuş sokaklar. Çünkü yapılan işin değil, bitmiş işin molozuydu tozunu soluduğumuz.
Turistlere danışma için yapılan büro, Bayram’da kapalıydı. Aslında yeri neredeyse Kale’nin dibinde olduğu için oraya geldiğinde göreceğini görmüş oluyor turist, pek ihtiyaç olmuyor bu haliyle ancak büronun arkasındaki tuvalet de kapalıydı, o da memur gibi tatile çıkmıştı. Kale girişindeki tuvaletse emekli memur gibi, kafasına göre açılıp, kapanıyor zaten.
Cayır cayır duyarszılık
Evvelki gün de çok önemli başka bir eksiği nüksetti; çalışmayan yangın muslukları nedeniyle Koyunpazarı Yokuşu’nda, 13 işyeri ve 2 ev cayır cayır yandı. 13 esnaf, 2 aile eksildi sokaktan. Ağırdan alan duyarsızlık, ateşlerin aleviyle parladı dikkatimizde.
Kale’de ve çevresinde yanan her evle her dükkanla eksiliyoruz. Her ihmal, telafisiz zarar olarak dönüyor bize. Tarihimizi kaybediyor, misafirleri kaybediyor, esnafı kaybediyor, sakinlerini küstürüyor ve böylece bir yılla beraber çok şeyi de kaybetmiş oluyoruz.
Ankara’da, büyük paralarla büyük işler hızla biterken Kale, küçük taksitler halinde adım adım, önümüzdeki yüzyıla devrediyor ümitlerini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder