07.11.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi
Geçtiğimiz
Pazar günü Eymir Gölü’nün sırtları şenlik yeriydi. ‘Orta Doğu
Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Geleneksel Ağaç Dikme Etkinliği’ şenliğin adı. Yaklaşık
5 bin kişi, karıncalar gibi çalışarak 24 bin fidanı toprak ananın kucağına
teslim etti. Bu yıl sonuna kadar 150 bini bulacak, gelecek yıl 300 bine
tamamlanacak yavru fidancıklar. Ağaçlar büyüdükçe dikenlerin hatırı da bizim
kalbimizde büyüyecek.
Hazreti Muhammed ne
demiş
Hazreti
Muhammed, "Elinizde bir ağaç filizi
varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile eğer onu dikecek kadar zamanınız varsa
mutlaka dikin” demiş. Yaşamı ve umudu temsil ediyor o fidan çünkü. Onu da
şu sözlerinden anlıyoruz; "Deccâl'in çıktığını işitecek bile olsanız, elinizdeki ağaç
filizini mutlaka dikin, zira Deccâl'den sonra da insanlar yaşayacaklardır." Yani “Yaşam döngüsü sürecek, devamı için yaşamın
kaynaklarını son ana kadar koruyunuz” diyor son peygamber. Aslolan varlığın
devamıdır, evrenin altın kuralı varolanı korumaktır.
İnsan,
doğayla var. Varlığını sürdürmek için doğaya, doğanın da insanın kendisini
korumasına ihtiyacı var. Bu dengeyi kuramazsak ortada konuşacak bir şey
kalmayacak zaten; mel mel gaz halinde geziniriz o evren senin bu evren benim!
Bu haber de Eymir’den
Aynı
Eymir, şenlikten bir hafta önce başka bir haberle gündeme gelmişti. Milliyet
Ankara Gazetesi’nde çıkan habere göre, bazıları da Eymir’in başka sırtlarına beton
dikme hazırlıkları yapıyordu. İlk defa duyduğum ‘diplomatik otel’ adı altında bir site yapılaşması için ruhsatsız
tapu alınmış. Tapunun ruhsatsızı nasıl oluyorsa! Zaten ürkütücü kütlesel bir
beton yığını kapısına gelmişti, şimdi yeni bir tehditle karşı karşıya
Ankara’nın üç doğal güzelliği Mogan Gölü, Eymir Gölü ve ODTÜ Ormanı. Yarım adım
yarım adım gelip, ebeleyecekler sonunda!
18 yeni park müjdesi
Bu
arada dün, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından, 18 dev park daha yapılacağı
açıklandı. 10 numara arkasındayız kente nefes aldıracak parkların ama...
İkisi
de yeşildir ama parkla doğal orman aynı şey değildir. Ormanlar, o iklime uygun
doğal ortamı yaratır ve korur. O toprağa ve iklime uygun, kendine has bitki
örtüsü, börtü böceği, hayvanları olur. Bu zincir, yediğiniz sebzeden, meyveden,
içtiğiniz suya, soluduğunuz havaya kadar her şeyi etkiler. Doğanın kendi
ortamını oluşturması, insan eliyle yapılamayacak bir şeydir. Diktiğimiz
fidanlarla suyunu kirletmeden, kurutmadan sadece destek olabiliriz. Doğanın
makineleri, insanoğlunda yok çünkü.
Son güzellikleri
kaybetmeyelim
Yani
efendim parklar bize nefes aldırır, dinlendirir ancak ormanların işlevini
taşımaz. Bırakın siteleşmeyi, zenginleştirmeyi düşünmeliyiz. Bazen kendi haline
bırakmak bile yeterlidir doğanın zenginleşmesi için. Bitki örtüsü ve canlı
türlerinin en zengin olduğu bölgelerin, insan elinin en az değdiği yerlerde
olduğunu hatırlayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder