6 Haziran 2015 Cumartesi

BOL SELLİ GÜNLER!



05.06.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi

Selli Ankara’ya, ‘Ankarasel’ demeye başlamıştık zaten. 11 ay olmuş diyeli. Altgeçidine balık adam dalan bir şehre ne diyecektik yani, Venedik mi? Gayet yerli bir isim nitekim. Adı değişmedik sokak, cadde kalmadı neredeyse, adını da değiştirelim nesiyle ünlü olduğu bilinsin başkent. Aslında Susuz Mahallesi’nin adını da ‘Sulu’ olarak değiştirmeli bu arada.

Nerede o eski seller!
Efendim geçen Çarşamba gününü, Ankara’nın eski sellerini anımsatan bir manzaranın içinde yaşadık. Gökyüzünden, yağmur değil de tedbirsizliği cezalandırırcasına dayak yağıyordu adeta. Ne güzel eski günleri yadettik.

Ancak Ankaralı alışkın, sokaktaki vatandaş genel duşunu alıyor, arabalar Beşiktaş-Üsküdar takaları gibi sularda süzülüyordu. Selli olmuştu bir kere Ankara, adı çıkmış dokuza, inmez sekize. Altı dere üstü çay, kesin denizi olacaktı bir gün Ankara’nın.

Carrefoursa önünden geçen takalar
“Doğal afettir”
ASKİ Su Kanalları Daire Başkanı’nın, vatandaşa kapı diye gösterdiği Yenimahalle Şube Müdürü’nün 11 ay önceki sözleri çınladı kulağımızda;“Bu sel baskınıdır, doğal afettir. ASKİ’nin sorumluluğunda değil” deyip teselli etmişti mağdur vatandaşı. Zararlarıyla eve dönmüşlerdi. Ne güzel günlerdi dertlerin paylaşıldığı günler!

Ahh, ne güzeldi Batıkent metrosunda başımızdan aşağı akan şelaleler! Onardılar da mahrum kaldık. Şimdi Damlataş Mağarası gibi, şıp şıp damlıyor sadece. Artık Söğütözü, Çayyolu duraklarına gideceğiz arada canımız çekerse.

Çarşamba günkü yağmurda Tıp Fakültesi Caddesi’nden Dikimevi’ne inerken arabaları sallayan sel, ürkütmüştü sürücüleri. Oysa su akıyor yolunu buluyordu, nedendi bu telaş? Barajlarımız doluyordu. Yakında “Hiç yağmasa 2 yıllık suyumuz var” diye açıklardı ASKİ Genel Müdürü.

Pusraklarda lüks tekne, marinayı soruyor

Ne kadar romatikti
Daha dün sabahtı, Kızılay’da karşıdan karşıya geçerken caddede akan suyun ayaklarımızın üzerinden aşması. Seksek oynuyordu koca bir şehir. Ne kadar romantikti. Bugün gibi hatırlıyoruz!

Tam 1 yıl önce “Ankara’ya Deniz GeldiGelecek” demiştik de sen Keçiören’i, Yenimahalle’yi bir güzel su basmasın mı 3 gün sonra. Geçtiğimiz Salı da “Hazırlıklı Mıyız?” diye sorgularken “..az bir yağmurda sokaklarından dereler akan şehir, turizme hazırlıklı şehir değildir” diyesiymişiz doğal afeti hiç hesaba katmadan. Müneccim misin be adam! 

Görüneni, bilineni söyleyene müneccim denmez. Herkesin gördüğünü, idareciler nasıl görmüyor en çok ilginç olanı bu. Gazete okuyup, haber de mi izlemiyorlar? İçinde yaşadığımızı bir de oradan izliyoruz da biz!

Hiç yorum yok: