21 Ekim 2015 Çarşamba

ANKARA VEKİLLERİ ANKARALI MI OLSA?



20.10.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi

Seçimden bir ay önce ortaya çıkıyor, bittiğinin ertesi günü kayboluyorlar. “Bir seçimde daha görüşmek ümidiyle esen kalın!

Türkiye’nin 81 vilayetinde, vekillerini tanıyamadan öbür seçime giden tek şehir, ülkenin başkenti Ankara’dır. Partisi, doğduğu kente güvenemeyince Ankara’dan aday gösterir,

Ankara da buyur eder herkesi ettiği gibi. Olup olacağı bu kadar. Sonrası; sıfatı ‘Ankara Milletvekili’, suratını gören cennetlik!

Aklımızda kalan 3 isim var
7 Haziran 2015 Genel Şeçimi’nde, 31 olan vekil sayımız 32’ye çıkmıştı. 21’ini yenilemiştik. Ancak Ankara’nın sorunlarıyla ilgilenen, ilçeleri dahil önemli günlerde yanında olan 3 ismi tanıyoruz sadece.

Ankara’nın sorunlarıyla Meclis’i soru önergesi bombardımanına tutan, etkinliklerine katılan Levent Gök, açık ara ilk sırayı alıyor. Balıkesirli Gök’ün, başkente, yaşadığı şehre ve seçmenine, gücü yettiğince görevini yerine getirmeye çalıştığı izlenimi ediniyoruz.

Kızılcahamamlı Emrullah İşler, arkadan gelip arayı hızla kapatan vekillerimizden oldu. Başbakan Yardıcısı’yken bile Ankara’nın, ilçelerin sorunlarıyla ilgilendi. Ankaralılar arasında, adı çok geçmeye başladı. Koltuğa oturunca unutanlardan değil, o zaman çalışanlardan oldu.

Tanıdığımız üçüncü isim de Ankaralı Aylin Nazlıaka. Ankara’nın pek çok etkinliğinde ve sorunların gündeme gelmesinde öne çıktığını görüyorduk ama bir ara daha az görür olduk, sonra tekrar belirdi başkentlilerin arasında.

Bahaneye tokuz
İsimlerini bildiğimiz birkaç isim daha sayabiliriz ancak onlar, dar bir kesimle iletişim kurmayı tercih ettiği için bizim beklentilerimize yanıt veremiyorlar. Bu kadar yani, bize sorduklarında 32 vekilden sayabileceğimiz isim bu kadar.

Yeni katılan 21 vekilimizi, iki seçim arası arafta kaldıkları için şimdilik hoş görüyoruz. Ancak bu durumun, başkentle ilgilenmenin bahanesi olmadığını da iyi biliyoruz.

Ankara vekiliydiler ama
Seçimden sonra 12 Haziran 2015’de kaleme aldığımız ‘AnkaraKayığının Yeni Vekillerine’ yazımızda, seçim heyecanını kaybetmiş başkent seçmenlerinden bahsetmiş, seçimlerden önce ve sonra pek çok kez yaptığımız gibi, yine ilgi çağrısında bulunmuştuk. “Bari memleketinize çalıştığınızın yarısı kadar da Ankara’ya çalışın” demiştik.

Çoğu Ankaralı değildi vekillerimizin ve yaşadığı kenti tanımıyor, etkinliklerine katılmıyor, sorunları gündeme taşımıyor, hele bir kısmı, parti ve Meclis koridorlarından ötesine hiç uğramıyordu. ‘Ankara Milletvekili’ydiler ama.

Temsilde hata oluyor
Bir ülkenin başkenti, herkesindir. Nereden gelirsek gelelim, herkesi kucaklamakla yükümlüdür. Ve ülkenin vitrinidir, bazen kendi memleketinden çok onun için çalışmak gerekir. Bizde olduğu gibi kaderine terk edilmez, kazandığı elinden alınmaz, nereye gideceği belli olmayan dümeni bozuk araba gibi de ortada bırakılmaz.

Ankaralı’nın oyuyla kazanıp, sonra yüzüne bakmazsanız temsilde hata olur. Ki fazlasıyla oluyor da zaten.

Oy buharlaşmasın
Bu vefasızlık, hoş olmayan bir düşünceyi doğuruyor zamanla; “Ankara’nın vekilleri, Ankaralı olsun.” Sandığa attığı oy, seçimden sonra buharlaşmasın, partilerde, Meclis’te, hükümetlerde, hakkınca temsil edilsin. Hiç olmazsa yan yana durmak zorunda kaldığı, doğduğu yerin halkına hesap vermek zorunda kalsın siyasetçi. Yani denetim olsun.

Siyaset meydanı ve Meclis’te, çok uzun yıllardır temsil edilmiyor Ankara. Tanımadığı ve tanıyamayacağı insanların vekaleti, sahipsiz bir kent haline getirdi başkenti. Hiçbir sorun ya da projede toparlayıcı önderleri, güçbirliği yapacak siyasi gücü yok. Sorarsanız başkent. ‘Ankaralı vekil’ fikrini seslendirmek de işte bir Eskişehirli’ye düşüyor maalesef!

Hiç yorum yok: