20.10.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Seçimden
bir ay önce ortaya çıkıyor, bittiğinin ertesi günü kayboluyorlar. “Bir seçimde daha görüşmek ümidiyle esen
kalın!”
Türkiye’nin
81 vilayetinde, vekillerini tanıyamadan öbür seçime giden tek şehir, ülkenin başkenti
Ankara’dır. Partisi, doğduğu kente güvenemeyince Ankara’dan aday gösterir,
Ankara
da buyur eder herkesi ettiği gibi. Olup olacağı bu kadar. Sonrası; sıfatı
‘Ankara Milletvekili’, suratını gören cennetlik!
Aklımızda kalan 3 isim var
7
Haziran 2015 Genel Şeçimi’nde, 31 olan vekil sayımız 32’ye çıkmıştı. 21’ini
yenilemiştik. Ancak Ankara’nın sorunlarıyla ilgilenen, ilçeleri dahil önemli
günlerde yanında olan 3 ismi tanıyoruz sadece.
Ankara’nın
sorunlarıyla Meclis’i soru önergesi bombardımanına tutan, etkinliklerine
katılan Levent Gök, açık ara ilk sırayı alıyor. Balıkesirli Gök’ün, başkente,
yaşadığı şehre ve seçmenine, gücü yettiğince görevini yerine getirmeye çalıştığı
izlenimi ediniyoruz.
Kızılcahamamlı
Emrullah İşler, arkadan gelip arayı hızla kapatan vekillerimizden oldu.
Başbakan Yardıcısı’yken bile Ankara’nın, ilçelerin sorunlarıyla ilgilendi. Ankaralılar
arasında, adı çok geçmeye başladı. Koltuğa oturunca unutanlardan değil, o zaman
çalışanlardan oldu.
Tanıdığımız
üçüncü isim de Ankaralı Aylin Nazlıaka. Ankara’nın pek çok etkinliğinde ve
sorunların gündeme gelmesinde öne çıktığını görüyorduk ama bir ara daha az
görür olduk, sonra tekrar belirdi başkentlilerin arasında.
Bahaneye tokuz
İsimlerini
bildiğimiz birkaç isim daha sayabiliriz ancak onlar, dar bir kesimle iletişim
kurmayı tercih ettiği için bizim beklentilerimize yanıt veremiyorlar. Bu kadar
yani, bize sorduklarında 32 vekilden sayabileceğimiz isim bu kadar.
Yeni
katılan 21 vekilimizi, iki seçim arası arafta kaldıkları için şimdilik hoş
görüyoruz. Ancak bu durumun, başkentle ilgilenmenin bahanesi olmadığını da iyi
biliyoruz.
Ankara vekiliydiler ama
Seçimden
sonra 12 Haziran 2015’de kaleme aldığımız ‘AnkaraKayığının Yeni Vekillerine’ yazımızda, seçim heyecanını kaybetmiş başkent
seçmenlerinden bahsetmiş, seçimlerden önce ve sonra pek çok kez yaptığımız
gibi, yine ilgi çağrısında bulunmuştuk. “Bari
memleketinize çalıştığınızın yarısı kadar
da Ankara’ya çalışın” demiştik.
Çoğu
Ankaralı değildi vekillerimizin ve yaşadığı kenti tanımıyor, etkinliklerine
katılmıyor, sorunları gündeme taşımıyor, hele bir kısmı, parti ve Meclis
koridorlarından ötesine hiç uğramıyordu. ‘Ankara Milletvekili’ydiler ama.
Temsilde hata oluyor
Bir
ülkenin başkenti, herkesindir. Nereden gelirsek gelelim, herkesi kucaklamakla
yükümlüdür. Ve ülkenin vitrinidir, bazen kendi memleketinden çok onun için
çalışmak gerekir. Bizde olduğu gibi kaderine terk edilmez, kazandığı elinden alınmaz,
nereye gideceği belli olmayan dümeni bozuk araba gibi de ortada bırakılmaz.
Ankaralı’nın
oyuyla kazanıp, sonra yüzüne bakmazsanız temsilde hata olur. Ki fazlasıyla
oluyor da zaten.
Oy buharlaşmasın
Bu
vefasızlık, hoş olmayan bir düşünceyi doğuruyor zamanla; “Ankara’nın vekilleri, Ankaralı olsun.” Sandığa attığı oy, seçimden
sonra buharlaşmasın, partilerde, Meclis’te, hükümetlerde, hakkınca temsil
edilsin. Hiç olmazsa yan yana durmak zorunda kaldığı, doğduğu yerin halkına
hesap vermek zorunda kalsın siyasetçi. Yani denetim olsun.
Siyaset meydanı ve Meclis’te, çok uzun yıllardır temsil edilmiyor Ankara. Tanımadığı ve tanıyamayacağı insanların vekaleti, sahipsiz bir kent haline getirdi başkenti. Hiçbir sorun ya da projede toparlayıcı önderleri, güçbirliği yapacak siyasi gücü yok. Sorarsanız başkent. ‘Ankaralı vekil’ fikrini seslendirmek de işte bir Eskişehirli’ye düşüyor maalesef!
Siyaset meydanı ve Meclis’te, çok uzun yıllardır temsil edilmiyor Ankara. Tanımadığı ve tanıyamayacağı insanların vekaleti, sahipsiz bir kent haline getirdi başkenti. Hiçbir sorun ya da projede toparlayıcı önderleri, güçbirliği yapacak siyasi gücü yok. Sorarsanız başkent. ‘Ankaralı vekil’ fikrini seslendirmek de işte bir Eskişehirli’ye düşüyor maalesef!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder