06.10.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Geçtiğimiz
Perşembe öğlen 13:30 gibi, Dikimevi kavşağında belediye otobüsü kara bir tarih
yazdı. Ne durak bıraktı ne kaldırımda adam, birkaç saniye içinde 12 hayatı
söndürdü. İster araba ister şoförü
arızalı olsun, aklımıza sığdıramadık bu kazayı. Boşuna ‘trafik terörü’ denmiyormuş, bir bayramda yüzlerce, bir kazada 12
canı verebiliyoruz trafikte. Bir kez daha kayıplarımıza rahmet, yakınlarına
başsağlığı diliyoruz.
Kaza vesile oldu
Bu
elim kaza, Ankara’nın toplu taşıma sorunlarının yeniden gündeme gelmesine de
vesile oldu. Aramızdaki sohbetlerde, sanal ortamdaki paylaşımlarda, gazete ve
televizyonlarda, kazayı geride bırakıyordu şikayetler. Hani kaza, kıvılcımı
oldu sanki de topluca bir içini döktü herkes herkese. Kazayla açıp, kendi
derdine geliyordu lafın devamı.
Ankara
ulaşımından, özellikle merkezden uzak semtlerde oturanların şikayetleri öne
çıkıyor, hele ki öğrenciler, isyan ediyordu okumaktan çok okula gitme
mücadelesi verdikleri için. ODTÜ,
Hacettepe ve Bilkent hattı, en sorunlusu. Metro, binlerce kişinin okuduğu ve
çalıştığı yerleşkelerin 3-5 kilometre ötesinde kalıyor, ring yapan otobüslerin
kalktığı duraklarda, yetersiz ring seferleri nedeniyle kilometreyi bulan
kuyruklar uzuyordu.
Öğrencinin çilesi vatandaşın
derdi
Hala
uzuyor. Hatta Hacettepeliler, yakında yılını dolduracak, ‘Beytepe’ye Ulaşamıyoruz’ diye bir topluluk oluşturmuştu. Topluluk
da şikayetler de feysbuk’taki paylaşımları da sürüyor hala. Üstelik sadece metrodan
okula değil, evden okula gitme sorunu baş göstermiş. Çayyolu ve Sincan metro
hatları açıldıktan sonra 32 otobüs hattı iptal edilmişti, evden okula okuldan
eve, daha uzun zamanda ve daha pahalı yolculuk ediyorlar artık. Okuluna geç
kalıyor, harçlıklarını yol parasıyla tüketiyorlar.
Sincan
ve Çayyolu taraflarında oturanların, ringlerle ilgili şikayetleri bitmedi. Kent
çeperinden merkeze, merkezden geriye gitmek hala zor. Ege Mahallesi tarafına
gidenlerin Kızılay’daki kuyruğu, akşam iş çıkışlarında yolu kapatıyor. Kale’ye,
hala yürüyerek çıkıyor esnafla çalışanlar; bir tek toplu taşıma aracı
çalışmıyor. Hala Aşağı Ayrancı’ya, 1 belediye otobüsüne karşılık 4 halk otobüsü
geliyor. Birçok semtte otobüs sayısı eksiltilip, sefer aralıkları uzatıldı. Metro
ve Ankaray hattı üzerinde oturmayanlar için AŞTİ’ye ve Gar’a gitmek hala zor ve
pahalı. Otobüs ve metro seferleri, gece erken bitmeye devam ediyor.
Ankara’ya mahsus marifet
Yani 10 Şubat
2015’de ‘Toplu Taşıma-ma’ demiştik,
değişen bir şey yok. Ama bizde başlık, ‘Toplu
Taşıyamama’ olarak değişti. Yeni metro hattı açarak ulaşımı daha
zorlaştırmak ve daha maliyetli hale getirmek, Ankara’ya mahsus bir marifet. “Bazı ülkelerin 150 yıl önce çare bulduğu
toplu taşıma, 21’inci yüzyılın başında Ankara’da, ısrarla ‘toplu taşıma-ma’
olarak seyrini koruyor. Marka kent olursa ilk madalyasını bu konuda alacak
inşallah!” demiştik 10 Şubat 2015’de. Vallahi daha da beklemeye gerek yok, hakkı
olan madalyayı derhal teslim etmek lazım!
Ankara Ulaşım Ana
Planı biteli 9 ay oluyor, henüz hiçbir yetkili kapağını açmadı. Varolan toplu
taşıma ağı, başkentte olması gerekenin 10’da 1’i. Şimdi yetmezmiş gibi o ağdaki
seferleri azaltarak olanı da bozuyoruz.
Neymiş? İki nokta arasındaki en uzun ve pahalı yola, ‘Ankara Ulaşım Ağı’, soranlara, “Toplu taşıyamama şeklinde” diyormuşuz.
Neymiş? İki nokta arasındaki en uzun ve pahalı yola, ‘Ankara Ulaşım Ağı’, soranlara, “Toplu taşıyamama şeklinde” diyormuşuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder