15.03.2016 Milliyet-Ankara Gazetesi
Her
sabah otobüs beklediğim durağın 20 metre yukarısı. Durağımızda patlattı,
durağımızı patlattı insan kılığında vahşi canavarlar. Masum insanların
beklediği durakları... Cennetlik günahsız çocukların, sınavdan, dershaneden çıkmış
hayatının baharına sabırsızlanan gençlerin, ekmeğinin, ailesinin derdinde
yetişkinlerin, Pazar gezmesinden dönen emeklilerin beklediği durakları.
Sevinçten sabredemiyorlar
Başkasının
işini gören, kendi halkına düşman uşaklar, masum insanların canını yakıp,
kanında yıkanarak varolmaya çalışıyor. Kendiyle beraber halkını imha ediyor,
onları kullananlar, avuçlarını sıvazlıyor memnuniyetlerinin ifadesi olarak.
Hatta pişkin pişkin yasımızı paylaşma demeçleri veriyorlar herkeslerden önce.
Sevinçten, sabredemiyorlar...
13
Mart 2016’nın, akşamüzeri 6.35’ini not ediyoruz tarihimizin lanetle anacağımız
katliamlar sayfasına. Şu an itibariyle 37 kaybımız, 15’i yoğun bakımda 71
yaralımız var. Arka sokakları dahil Atatürk Bulvarı boyunca, oradan bütün ülkeye
yayılan soru soruluyor; “Masumlardan ne
istediniz?”
Masum insanlar bilemezki
Dünyadaki
gelişmeleri, siyasetin girift içeriklerini bilemeyecek masumlardan hırsını
almak, zayıflığın, bilek güreşinde mağlup oluşun işareti. “Gücüm ve aklımla yenemedim, savunmasız masumlarla canını yakayım bari.”
Kalleşlikte çığır üzerine çığır açılıyor, hiçbiri unutulacak türden değil.
Masum
insanlar, bir komşu ülkemizin generallerinin terör eylemlerini komuta ettiğini,
hatta bu uğurda 20’den fazla generalini kaybettiğini bilemez. Masum insanlar, bir
başka komşumuzun terör eylemleri için akıl hocalığı yaptığını, müttefikliği dilinden düşürmeyen bir
dostumuzun yüksek teknolojili silah sağladığını, bir başkasının teröristlere
eğitim verdiğini, patlayıcıları ve mühimmatı, aklınca güney sınırlarımızı
zorlayan ama zorlarken 10’a yakın generalini kaybeden ülkelerin verdiğini
bilemez.
Bazılarının
ise sesi çıkmasa da el altından boş durmadığını, Türkiye’nin başına örülecek
çoraba bir ilmek atmaktan geri kalmadığını bilemez masum vatandaş. Ve bunların
hepsinin, paralı savaşçılardan bir ordu kurduğunu, ele geçirdikçe kimliklerini
o ülkelere yolladığımızı nereden bilsin masum vatandaş.
Kalleş savaşı
Bilse
de masum insanlar, bu arapsaçı ilişkiler bütününü bir manzara resmi sadeliğiyle
algılayamaz. Uzmanları bile algılayamıyor, bazen ters köşeye yatıyorlar tam
çözdüğünü zannederken. İşinde, ekmeğinde, yaşam savaşındadır masum insan.
“Doyumsuz gücün, dünyadaki en kalleş icadı”
demiştik terör için. ‘Masumları kendine
kalkan yapan kalleş savaşı’ demiştik. Bir de terör uygulayan hiçbir örgüt,
ulvi amaçlar ya da toplumsal çıkarlar için değil, birilerinin işini görmek için
kurulur demiştik; halkı arkasına alan hareketlerin, teröre ihtiyacı olmaz çünkü
diye.
Vampirler doymuyor
Doyumsuzlar, kalleş icatlarını Ankara’nın tam göbeğine taşıdı, masum insanların beklediği durakları patlatacak çaresizlikleriyle Kızılay’ı kızıla boyadılar bu kez. Masum kanı yıkanmaz, akıllardan silinmez izi. Vampirler, bu sefer de masumların kanında debelenecek ama kaçınılmaz gerçek, mutlaka çırpınarak içinde boğulacaklar sonunda. Terör illetinin, başka türlü bir akıbeti yok insanlık tarihinde.
Bu kalleş saldırıda kaymettiğimiz masumlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı masumlarımızın bir an önce aramıza katılmaları için acil şifalar diliyoruz.
Doyumsuzlar, kalleş icatlarını Ankara’nın tam göbeğine taşıdı, masum insanların beklediği durakları patlatacak çaresizlikleriyle Kızılay’ı kızıla boyadılar bu kez. Masum kanı yıkanmaz, akıllardan silinmez izi. Vampirler, bu sefer de masumların kanında debelenecek ama kaçınılmaz gerçek, mutlaka çırpınarak içinde boğulacaklar sonunda. Terör illetinin, başka türlü bir akıbeti yok insanlık tarihinde.
Bu kalleş saldırıda kaymettiğimiz masumlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı masumlarımızın bir an önce aramıza katılmaları için acil şifalar diliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder