01.07.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
Anıtkabir’le
seçimler olmasa geleni gideni olmayacak başkentin. Yerli ya da yabancı, turist
kavramı oluşturulamıyor başkentlinin kafasında. Kendi kendine, kendi başının
çaresine bakan turlar ve turistler, hasbelkader kazara Ankara’yı ziyarete
gelmiş gibi dolaşıp gidiyor şehirden. Otel yapmak dışında hiçbir turizm altyapımız
yok. Diplomatlarla vize almaya gelenleri, bir de aktarmalı havayolu yolcularını
turistten sayıyor, onları da geldiğine geleceğine, gezdiğine gezeceğine pişman
ediyoruz zaten.
Sezon öncesi uyarıları
Kültür
ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nden, 81 il
valiliğine olduğu gibi Ankara Valiliği’ne de 10 Haziran 2016 tarihli yazı
gönderiliyor. Konu; (Turizmde) Yoğun
Sezondan Önce Alınması Gerekli Tedbirler. 17 Nisan 2012 tarihli 85297
sayılı bu yazı, belli ki her yıl tekrarlanıyor. Ancak Genel Müdürlük hazır
yazıyı Haziran’ın 10’unda yolluyor, Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
13’ünde işletmelere aktarmaya başlıyor, bazı işletmeciler yazıyı, 30 Haziran’da
görebiliyor.
Birçok
ilde sezonun ortası gelmiş, Ankara’da 2 ay geçmiş, çok faideli uyarılar içeren ‘Yoğun Sezondan Önce..’ ibareli yazı
geliyor. İşletmeci bakıyor, bir de etrafına bakıyor, “Komşu pansiyonun işi kesin bu, işletmemizi işletiyor” şeklinde
şüpheye kapılıyor. Tarih itibarıyla çıktığı kaynaktan ulaştığı son adrese kadar,
aleni işletme kastıyla gönderildiğini düşündürecek hissiyata gark ediyor
okuyanı çünkü. Belki en geç Mart ki bazı iller için o tarih bile geç,
yollanması gereken yazı, Haziran’ın sonunda işletmecilerin elinde oluyor.
Bir maddeye takıldık
Ankara’da
hiç şaşırmayız böyle şeylere biz. Turizm de turist de yok nasılsa. Bir avuç tur
Kapadokya ya da İstanbul’a geçerken uğruyordu, onlar da sanki bizim
kaçırdıklarımız yetmezmiş gibi, son patlamaların ardından birer birer iptal
etti turlarını. Sen ben bizim oğlan, birbirimizi ağırlıyoruz bu yıl da.
Yazıda
gerçekten çok faydalı uyarılar var, rehberinden ulaşımına, kılık kıyafetten
çevre kirliliğine, fiyat ve temizlik denetiminden güvenlik konularına kadar her
şeye değiniliyor. Atık yağlar, piller bile düşünülmüş. Uygulasak memleketin her
köşesi, turizm cennetinden geçilmez. Bizim gözümüz, bir maddeye takıldı kaldı.
Şöyle diyor:
Kış şartları nedeniyle bozulan şehiriçi yolların, kaldırımların
ve su, elektrik, telefon, kanalizasyon ve bunun gibi altyapı çalışmalarıyla
ilgili bakım ve onarımların, yoğun sezondan önce yapılması..
Ne biçim uygulardık!
Tüh,
yazı geç gönderilmese iyiydi ya! Biz, Ankara Kalesi’nde 6 yıldır bitmeyen
altyapı çalışmalarını tam sezonun ortasında başlatıyor, turizm sezonuyla
bitiriyoruz. Yazının dediklerini hiç taktığımız yok. Bu yıl da aynen devam
ediyoruz mesela. Ve bu 6 yılın her birinde, toz toprak ve otopark sorunu
nedeniyle yeni tur iptalleriyle karşılaşıyorduk zaten. Yazı geç geldiği için
miydi acaba?
İstanbul’a,
Antalya’ya, Ege koylarına turist gelmeyince turist duasına çıkıldı ama bir de
Ankara’nın halini düşünün; duasına çıkılacak turizmi bile yok. Meğer yazı geç
geliyormuş, ondanmış. İdrak edene kadar sezon kapanıyormuş.
Bakanlık’tan İl Müdürlüğü’ne, yerel yönetiminden işletmecisine, turizm algımızı takdimimizdir. Uyarılar 10 numara ama... Bir de turizm olsa Şam’da kayısı, ne biçim uygulardık vallahi!
Bakanlık’tan İl Müdürlüğü’ne, yerel yönetiminden işletmecisine, turizm algımızı takdimimizdir. Uyarılar 10 numara ama... Bir de turizm olsa Şam’da kayısı, ne biçim uygulardık vallahi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder