25 Kasım 2016 Cuma

İÇİNDEN OTOYOLLAR GEÇEN BAŞKENT



25.11.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi


İstanbul yolunu, Eskişehir yolunu, Sincan’la Etimesgut arasından geçen Ayaş yolunu, Samsun yolunu, hatta Çetin Emeç Bulvarı ya da yeni genişletilen Oran’a giden Turan Güneş Bulvarı’nı düşünün. Hatta Çankaya’dan Esenboğa Havaalanı’na doğru... Karşıdan karşıya geçebiliyor musunuz?

Yeri geliyor geçebileceğiniz yerler arasında yüzlerce, kimi yerde kilometrelerce mesafe oluyor. Şehrin içi buralar... Yani şehrin ortasında, karşıya geçemeyeceğimiz biçimde büyütülmüş ve ortadan bölünmüş yollar ağı var. Adı bulvar, cadde ama şehirlerarası ya da çevre yolu olarak kullanılan otoyol ölçülerinde yollar. Kimi yollarımız, Ankara-İstanbul Otoyolu’ndan geniş ve 1071 Malazgirt Bulvarı, Ankara Bulvarı gibi yenileri yapılıyor gün be gün.

Bir ulaşım raporu
Dünyada, şehirleşme açısından en iyisi İngiltere’nin başkenti Londra’ymış, “Var mı onun da içinden geçen böyle yollar?” diye sorduk, yokmuş. Aksine şehir merkezine araç girişini zorlaştıracak önlemler alıyorlarmış. Ankara nüfusu 5 buçuk milyona yaklaşıyor, Londra’nınki 8 milyon 700 bin civarında.

Ankara Şehir Plancıları Odası’nın Ocak 2007 yılında hazırladığı ‘Ankara 2010 Ulaşım Öngörüsü Raporu’nu gördük. Bir sürü ölçümler, rakamlar ve karşılaştırmalar sonunda özetle; ‘bilimsel verilere dayalı olarak yapılan kestirimler, Ankara kentinin 2010 yılından itibaren artık geri dönüşü olmayan bir yola gireceğini..’ söylüyor, vakit kaybedilmeden planlı bir kentsel gelişme ve ulaşım politikası uygulanmaya başlanması uyarısında bulunuyordu.
Birçok yolu gibi Turan Güneş Bulvarı'nda da geç geçebilirsen karşıya
Araç artışı tam gaz
‘..2010 yılı sonunda Ankara’daki toplam kayıtlı araç sayısı 1 milyon 400 bini aşacak’ demişler, Kasım ortasında bizzat Belediye Başkanımız Melih Gökçek, bu rakamın 1 milyon 800 bine ulaştığını, üstelik bunun 5’te biri kadar da Ankara harici plakalar olduğunu söyledi.

Şehrin dışına doğru ve içinde gerçekleşen plansız yayılma nedeniyle 2010 yılında, 9 milyar dolar yani yaklaşık 27 milyar (katrilyon) liralık fazladan akaryakıt tüketeceğimizi hesaplamışlar, son 5-6 yılda dört bir yanına kontrolsüzce büyüyen başkentin tüketimi, bugün ne olmuştur Allah bilir. Sincan-Çayyolu metro hatları açıldı ancak görüldüğü gibi hiç yavaşlamadan araç sayısı da artmış.

Ve maalesef toplu taşıma, hala cazip değil başkentliler için. Kurum servisleri de dahil yolcuların yüzde 60 civarı toplu taşıma kullanıyor ancak nüfusuna göre çok çok azı raylı sistemi kullanıyor. Minibüsler, EGO otobüsleriyle başa baş yolcu taşıyor. Yolların yüzde 80’i, özel araçların hakimiyetinde.

Öngörü ve öneriler
29 Ekim’de otoban kılıklı yeni Keçiören Bulvarı açıldı, yakında 5 gidiş-5 geliş 10 şeritli Bağlıca Bulvarı açılacak. Daha büyük yollar, daha büyüklerini yapıyoruz ancak geniş yolların gelip, daralan kavşaklarda düğümlenmesine çare bulamıyoruz. 2007 yılında Şehir Plancıları Odası’nın hazırladığı rapordaki cümleler:

2010 yılı ve sonrasında çözümü çok daha zor ve ağır sorunlar yaşanmaya başlanacaktır.. trafiğin yüzlerce yol ve caddeyi kapsayan hiper-trafik sıkışıklıkları yaşanmaya başlayacak.. katlı kavşak sayısı sürekli artacak.. yol genişletme ve şerit arttırma gibi yöntemlerle yaratılan ek kapasiteler, kısa sürede dolacak.. otopark gibi en temel sorunlara çözüm bulunmakta zorlanılacak, Ankara, bugünkünden çok daha büyük ve çözümü daha fazla kaynak gerektiren ulaşım sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır..

Önermişler:
- Bir üst ölçekli nazım planı yapılmalı
- Bu plan doğrultusunda toplu taşıma ve yaya ulaşımına önem veren bir de ulaşım ana planı...

Yaya bereketi
Trafik, yaya önceliklidir, araç değil. İçinden bir hançer izi gibi şehri, mahalleleri ve çarşıyı bölen otobanların geçtiği ‘araçsever’ başkentte, artık biraz da karşıdan karşıya geçemeyen yayaları düşünmek gerekmiyor mu? Onların dolduramadığı caddenin, bulvarın, bereketi mi olur?

1 yorum:

Unknown dedi ki...

PLAN YOK - PROGRAM YOK...!
Vatandaşı DÜŞÜNEN HİÇ YOK...!