08.11.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
Başkentin
son 6 yılına bakarak artık rahatça söyleyebiliriz; kepçesi olan yıkar.
Ankara’nın şiarı oldu, kent sloganı bile olabilir. O zaman kepçe, mimarlık
derslerinde okutulan tarihi bir binayı da yıkabilir. Yani sahnede kepçe varsa İller
Bankası’nı yıkar.
“Mesela kepçeniz varsa Marmara Köşkü’nü,
Çubuk Barajı Göl Gazinosu’nu, Su Süzgeci binasını, Etibank’ı, Çiftlik’teki
Merkez Lokantası’nı, Havagazı Fabrikası’nı, Hacıbayram Camisi’nin dayandığı
Bizans Surları’nı yıkabilirsiniz. İller Bankası’nı gözünüze kestirir, hatta
zaten eskimiş 2 bin yıllık, Kale’yi bile yıkarsınız da kim durabilir acaba
karşınızda; kepçe var nihayetinde” demiştik 24 Haziran’da. Kural, tıkır
tıkır işliyor.
Koruma-ma kurulu sahnede
Ankara
2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, mimarlık derslerinde okutulan
binanın tescilini, 28 Ekim 2014’de kaldırmıştı. Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar
ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Hergelen
Meydanı Çevre Düzenlemesi ve Camii Projesi’nin hayata geçmesi için İller
Bankası binasının tescilinin kaldırılarak yıkılması gerektiğini talep etmiş, Belediye
Meclisi de bir talebi iki etmemişti.
İller Bankası binası ağaçlar büyümeden önce |
Ders
konusu bina, vasıfsız bir yapı gibi, iki kalem hareketiyle gecekondu muamelesi
görmüş, 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu da takk gereğini yapmıştı.
Bu arada Ankara’yı koruma kurullarından koruyacak koruma kurullarına ihtiyaç
olduğunu daha önce de belirtmiştik, bu vesileyle bir kez daha yineleyelim
arzuhalimizi. Çok nazikler, kimseye “Hayır”
diyemiyor, bizim bildiğimiz 6 yıldır, ‘koruma-ma kurulu’ olarak çalışıyorlar maalesef.
Gecekondu sanki
Bir
koruma kurulunda tarih, eser bilinci yoksa kimseye laf edemezsiniz “Sende niye yok?” diye. Koruyan olmayınca
kepçesi olan yürüyor tabii, işine gelmeyeni yıkıyor. Cumhuriyet’in başkentinin
simgesi olmuş mimari eserlerini, gecekondu gibi, üstelik sessiz sedasız yıkıyor
kepçe. 79 yaşındaki İller Bankası binası da 80’i göremeden dün, ne yazık ki kepçenin
soğukluğunu hissetti böğründe.
1937
yılında modern Türk mimarlığının en önemli kişiliklerinden birinin, Seyfi
Arkan’ın eseri İller Bankası binası. Sadeliği kasıtlıdır çünkü yanına Emlak
Bankası bir park ve opera binası planlanmıştır. Diğer yapıların gölgelememesi
için sade eserler tasarlanır opera binasının etrafına. Ancak opera binası
İtfaiye Meydanı’na (Hergelen Meydanı) yapılmayınca mimarlık okullarında
sadeliğin başyapıtlarına örnek olur İller Bankası. Yerlidir, moderndir, özgündür.
İller Bankası binası |
Gizemli inşaat
2013
yılında İtfaiye Meydanı’nın otopark olan kısmı paravanlarla çevrildi. Sorduk,
Valilik’le Belediye bile bilmiyordu. Biz bilmiyor sanıyormuşuz daha doğrusu.
Çalışanlara soruyoruz, “Bilmiyoruz”
diyor. Yahu arkadaş, MİT Müsteşarlığı’nın bile yeri belli, ne yaptığını bilmez
mi insan? 2 yıla yakın künyesi asılmadı inşaatın. Füze rampası falan mı
yapılıyordu acaba, devlet sırrını da ifşa etmemek lazım.
İnşaat
çıktıkça sır aralandı, cami çıktı paravanın arkasından. Ulucanlar, Hamamönü,
Kale ve etekleri, Anafartalar Caddesi etrafı, Ulus’a, Bentderesi’ne kadar
neredeyse 50 metrede bir ya mescit ya cami vardır, buraya kim gelecekti acaba?
Oraya giden buraya gelirse, o camileri kim dolduracaktı? Ayrıca bu gizlilik
niyeydi?
Artık İtfaiye Meydanı yok Ankara'nın, Altındağ Camisi aldı yerini (Foto: Ahmet Soyak) |
Kepçe dayandı da..
Bu proje çerçevesinde
tarihi dokuya aykırı TİKA binasının yıkılışına sevinmiş, İller Bankası’na
ihtimal dahi vermemiştik. Şubat 2016’da bina boşaltıldı, dün kepçe dayandı
kapıya. 3 yıl süren dedektiflik macerası, yeni bir aşamaya geldi. Anlamaya
çalışıyoruz; böyle tarihi ve mimari değeri olan bir eseri gecekondu gibi
yıkmaktan çekinmeyen projenin, kerameti nedir?Yıkılmasını değil de başka bir resmi kuruma verilmesini bekliyorduk. Meğer çoktan gözden çıkarılmış İller Bankası (Fotolar: Tezcan Karakuş Candan)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder